Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün dar gelirliler için TOKİ tarafından yaptırılacak 17.3 milyar lira maliyetli 100 bin sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı.

240 aya yayılan 894 liralık taksitlerle sahip olunulacak konutlar Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda başlayıp 1-1,5 yıl gibi kısa sürede hak sahiplerine teslim edilecek.

Başlıkta da belirttiğimiz gibi 100 bin konut, 100 bin aileye yeni umut demek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim beyannamesinde bulunan vaatlerin böylece ses getirici bir parçası daha başlatılmış oluyor.

Atalar ‘dünyada mekan ahirette iman’ özünü boşa söylememişler.

Toplumun tüm katmanlarını konut sahibi yapma adına atılan bu adımı önemsiyoruz.

Dünyada milyonlarca insanın evsiz yaşadığı, süper güç Amerika’da bile evsizlerin sokak ve caddeleri mekân tuttuğu bir ortamda Türkiye sosyal devlet ilkesinin bir gereğini daha yerini getirmiş olacak.

Ancak, projenin doğru kitleye ulaşması için sıkı kontrol gerekiyor. Gerçekten hiç evi olmayan ve rant amaçlı düşünmeyenlerin tespiti ve bunlara dönük bir katı tutum şart.

Projenin kısa sürede, yöresel mimari ve yerel geleneksel malzemelerle yapılacak olması da sevindirici.

Her bölge için ayrı mimari proje ve malzeme kullanılacak olması şehirlerimizi bir nebze olsun klasik TOKİ tarzı yapılaşmadan kurtaracaktır.

Hak sahipleri için planlanan taksit ödeme rakamları da projenin doğru adrese gideceğinin işareti.

Fakat ülke geneli için açıklanan 100 bin konut sayısın da yeterli olmayacağını düşünüyoruz.

Fazlaca talep gelecektir.

Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan da konut yapımını her yıl sürekli hale getireceklerini açıkladı.

Bundan şunu anlıyoruz.

Devlet dar gelirlilerin tümünü konut sahibi yapana dek konut üretimi sürecek.

TOKİ bu konuda büyük bir tecrübeye sahip devlet kuruluşu. Hızlı bitirme konusunda bir şüphe olmayacaktır.

Devletin ihtiyaç sahipleri için planladığı bu proje sayesinde şehirlerimizin kontrolsüz yapılaşması da önlenecektir.

Kaçak, ruhsatsız yapılaşma eğilimli yurttaşlarımız proje sayesinde risksiz, konut sahibi olma şansı bulacaklardır.

Depreme dayanıklı, sağlam, çevreci, yeşil ve sosyal donatı alanı bol, düşük katlı yapılaşma ile şehirlerin planlı gelişimine katkı sunulacaktır.

Umarız proje açıklandığı gibi doğru hedef kitleye ulaşır, kısa sürede tamamlanır ve yüz binlerce insanımızın yüzünü güldürür.

 

Yolda proje hatası mı?

 

Bir süredir Orhaneli Yolu’nun Misi-Doğancı Barajı arasındaki etapta genişletme ve asfaltlama çalışması sürüyor.

Son bir iki haftadır sosyal medyada dikkatimizi çeken bir paylaşım vardı.

Sürücüler ve Dağ yöresi sakinleri, Doğancı Mahallesi karşısında trafiğe açılan keskin bir viraja dikkat çekerek, burada yapım hatası olduğunu iddia ediyorlar.

Bölgedeki virajın gerek eğim, gerek asfalt gerekse genişlik bakımında kazalara davetiye çıkaracağını düşünen sürücüler Karayolları 14. Bölge Müdürülüğü yetkililerini ve mühendislerini buradaki hataya yol yakınken müdahale çağrısı yapıyorlar.

Sosyal medya paylaşımlarında, bahsedilen viraja müdahale edilmezse, olası ölümlü kazaların önlenemeyeceğine dikkat çekiliyor.

Bu arada, Bursa Milletvekili TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu’nun Orhaneli ve Yenişehir-Bilecik yollarının son durumu hakkında bilgi almak için bizzat Karayolları Genel Müdürü ile yaptığı görüşme bölge insanını sevindirecektir.

İlimizde devam eden yol çalışmaların Bursalı vekillerimizce yakından takip ediliyor olmasına bir Bursalı olarak biz de umutlandık.

Sadece Dağ yöresinin değil, Bursa’da devam eden tüm yol projelerinin kısa sürede tamamlanması konusunda vekillerimizin dışında Karayolları’na, Ankara’ya bu konuda başta STK’lar olmak üzere her kesimden baskı yapılması gerekiyor.

Çünkü; Bursa’nın kimi ulaşım projelerinin çok sarktığı, bitiminin uzadığı ayan beyan ortada.