Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

12 Eylül referandumundaki o anket

Referandum sonuçlarıyla ilgili görüşler muhtelif.

Çok değil yaklaşık 50 gün sonra, ak koyun, kara koyun belli olacak.

Bugün, referandum konusunda deneyimli bir siyasetçinin anlattıklarını paylaşacağım.

Önceki akşam Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek‘in konuk olduğu

BALKANSİAD 17. Sinerji Toplantısı’nda AK Parti eski İl Başkanı Sedat Yalçın‘la aynı masada oturduk ve bol bol sohbet ettik.

Elbette referandumu konuştuk.

Sedat Yalçın, Ankara yolcusu…

Başbakan Binali Yıldırım, eski il başkanları ve eski milletvekillerini davet etmiş genel merkeze.

AK Parti Genel Merkezi, bu seçimde de eski yöneticilerini sahaya sürecek belli ki.

Yalçın‘ın, 12 Eylül 2010 referandumundan deneyimi olduğu için,  birikiminden yararlanılacak.

Sohbetimizde laf, lafı açarken, Yalçın 12 Eylül 2010 referandumuyla ilgili dikkat çekici bir detay paylaştı.

AK Parti İl Başkanlığı, referanduma 2 ay kala, Bursa özelinde anketler yapmış.

Sonuçlar, son derece olumsuzmuş ve evet oyları yüzde 46 civarında çıkıyormuş.

Yalçın, “2 ayda rüzgar tersine döndü. Sandıklar açıldığında Bursa’da yüzde 56 evet çıktı. Çok iyi bir çalışma yürütmüştük” dedi.

Şüphesiz, AK Parti Bursa teşkilatları o dönem son derece sıkı bir çalışmaya imza atmıştı.

Ancak, 10 puanlık fark, sadece teşkilatın çalışmasıyla izah edilemez.

Türkiye genelindeki siyasi iklimin değişmesi de 10 puanlık sıçramanın nedenlerinden biri hiç kuşkusuz.

Ancak, saha çalışması da çok önemli.

Hele, anketlere göre bıçak sırtı bir referandumsa söz konusu…

Bu noktada,  sahada daha iyi olan, rakiplerine göre çok daha büyük maddi imkanlara sahip AK Parti, bir adım öne geçebilir.

 

——————-

 

HDP seçmeni hayır mı diyecek?

 

Görüntüde ‘hayır’ diyecekler.

Nitekim, hem genel merkez hem de örgütler düzeyinde aktif bir hayır kampanyası düzenliyor HDP.

Ancak tabandaki durum çok farklı.

Bana ulaşan bir ankete göre, 1 Kasım’da HDP’ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 40’ı, 16 Nisan’da evet diyecek!

Okuyunca şaşırdınız değil mi?

Ben de anketi duyunca şaşırdım.

Ancak şaşırmayın.

16 Nisan’da özellikle Doğu ve Güneydoğu‘da Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı illerden sandık sonuçları gelmeye başlayınca, HDP seçmeninin önemli bölümünün ‘evet‘ oyu verdiğini göreceksiniz.

Peki neden ‘evet‘ diyecekler?

Temel neden HDP yönetimine olan tepki.

HDP‘yi tercih edenler, 7 Haziran’dan sonra aldığı yüksek oya rağmen, sivil siyasetten yana olmayan ve çatışmacı bir siyaset izleyen, dahası PKK ile arasına mesafe koyamayan HDP’ye yönelik tepkilerini, sandıkta evet olarak gösterecek.

Diğer etkenler de var tabii.

Mesela, başkanlık sistemiyle uzun vadede Kürt sorununun daha rahat çözülebileceğini düşünen bir seçmen kitlesi var HDP’de.

Ayrıca, zaten HDP, Türkiye‘nin temel demokratik meselelerine hiçbir zaman duyarlılık göstermedi.

Hatırlayın Gezi olaylarına, HDP‘nin hem tavanı hem de tabanı destek vermedi.

Hasılı, zaten demokratik taleplere karşı son derece çekimser kalan HDP, 16 Nisan’da ters köşe yapabilir.

 

——————–

 

 Şimşek’in BTSO temasları ve Bursalı iş adamlarıyla buluşması

 

2 gün önce Bursa’ya gelen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ilk durağı BTSO olmuştu.

Bakan Şimşek, başta teşvikler olmak üzere, hükümetin iş dünyasından beklentilerini anlattı, BTSO Başkanı İbrahim Burkay da, Bursalı iş adamlarının hükümetten beklentilerini iletti.

Önce Şimşek’e Başkan İbrahim Burkay tarafından BTSO’nun proje ve çalışmalarından oluşan bir sunum yapıldı.

Ardından da işadamları hükümetten beklentilerini hem yazılı hem de sözlü olarak Şimşek’e tek tek iletti.

İş dünyasının taleplerini 2 ana başlıkta özetlemek gerekirse…

-Girişimciliğin yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesi adına neredeyse her vatandaşı birer yatırımcı konumuna getirecek kitle fonlaması sisteminin Hazine Müsteşarlığı aracılığıyla biran evvel hayata geçirilmesi

-Başta Rusya olmak üzere dış ticaret hacmiinin yüksek olduğu ülkelerle özellikle stratejik sektörlerde yerel para birimi cinsinden alışveriş yapılabilmesi için Merkez Bankası’ndan çalışma beklentisi…

Şimşek’in görüş ve izlemimleriyiyse şunlar:

-Bursa doğru yolda. Bursa’nın vizyonu, Türkiye’nin vizyonu. Bizler de Bursa’nın yanındayız.

-Hükümet olarak bizim üzerinde durduğumuz bütün kavramlar, Bursa’da somut adımlara dönüştü.

– Dünyada 4. Sanayi Devrimi çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu anlamda Bursa’nın TEKNOSAB gibi vizyon bir projeyi hayata geçirmesi cesaret verici, inanılmaz bir adım. Bursa çok farklı bir yerde.

-Toplantımız çok faydalı geçti. Bursa’dan yeni bilgiler alarak ayrılmış olacağım.

 

————————-

 

Darbe girişimini üstlenen yok

 

Bilmem darbeci askerlerin mahkemedeki ifadelerini takip ediyor musunuz?

Birkaçı dışında, ‘ben bu işin içindeyim‘ diyen yok.

Kimi, ‘komutanım emir verdi, darbeden haberim yoktu‘ diyor, kimi, ‘televizyondan öğrendik, yoksa hiç yapar mıyız böyle işler” şeklinde  ifade veriyor, bazısı da, “Benim bu işlerle hiç ilgim yok, haberim olsa darbecileri ben haklardım” sözleriyle inkar yoluna gidiyor.

Tüm bunları söyleyenler, darbe girişiminin kafa isimleri…

İnsan sormadan edemiyor:

Madem öyle, bu darbe girişimine kim yeltendi?”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X