Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Ah şu merhamet duygumuz yok mu!

Sosyal medyada başlatılan ilginç bir imza kampanyası var…

Kampanyanın adı;

“Türkiye’de bulunan 18-45 yaş arası Suriyeli erkekler askere alınsın. Suriye için savaşsın!”

Şu ana kadar 200 bini geçmiş imza sayısı…

300 bine ulaştığında Genelkurmay Başkanlığı’na iletilecekmiş.

Kampanyanın gerekçesini de şu sözlerle açıklıyorlar:

“Suriyeli erkekler, ülkeleri paramparça olmuşken, mülteci sıfatıyla Türkiye ve Lübnan başta olmak üzere, birçok ülkeye kaçarak canlarını kurtarmaya çalışmışlar, vatanlarını sahipsiz bırakmışlardır. Bu vatana ihanettir. Askerlik yaşındaki Suriyeli erkekler, başka ülkelerde dilenci ve mülteci konumunda onursuzca yaşamak yerine, temel askeri eğitim aldıktan sonra vatanlarına gönderilmeli ve mücadeleye katılmaları sağlanmalıdır.”

 

*

 

Allah kimseyi yerinden yurdundan vatanından ayırmasın…

Kimse istemez ama şu da bir gerçek…

Ne diyor şair?

Vatan uğruna ölen varsa vatandır!

Suriye’deki savaşta Suriyeliden çok başka ülke askerlerinin bulunması, ülkenin neden bu hale geldiğinin de acı bir göstergesi…

Ben de Bursa’da görüyorum öyle Suriyeliler var ki, taşı sıksalar suyunu çıkarırlar. Herbiri komando gibi maşallah!

Gezmelerinden, eğlencelerinden de geri kalmıyorlar!

Güçleri kuvvetleri, hatta moralleri de yerinde demek ki, eşlerinin hepsinin karnı burnunda!

 

*

 

Kadınlara, çocuklara, yaşlı ve engelli Suriyelilere sahip çıkmak insanlık görevimiz, savaş bitene kadar en iyi şekilde ağırlayalım da, eli silah tutacak yaşta ve güçte olan erkeklerin ne işi var ülkemizde?

Keşke sınırdan girişlerinde buna dikkat edilseydi.

O imza kampanyası da boşuna…

Genlerinde vatan, bayrak sevgisi olmayanları, bu saatten sonra onları alıp askeri eğitimden geçirsek ne olur?

Gidip Esad’a, İŞİD’e PKK-PYD’ye karşı savaşırlar mı sanki?

O cesaret olsaydı, kaçmazlardı zaten!

Benim tek endişem;

Tarih boyunca başımıza ne geldiyse hep bu merhamet duygusundan geldi!

Tarih tekerrür etmesin yeter!  

 

Çöplüğe dikkat!

 

Hazır konu Suriye’den açılmışken, televizyon programlarıyla gündem yaratan Pelin Çift’e bir izleyicisinin anlattığı ibretlik olayı paylaşmak istiyorum…

Vatandaş müdavimi olduğu kahveye uğramış. Bakmış bir masada 4 kağıt hurdacısı…

Halep‘li olduklarını öğrenince sohbete başlamışlar…

Biri masadakileri göstermiş tek tek:

“Bak şu gördüğün arkadaş radikal solcuydu, şu Türkmen, şu Kürt’dür, ben de Arap… Biz Suriye’deyken bırak böyle aynı masada birlikte oturmayı aynı caddeden bile geçmezdik. Şimdi ise vatan elden gitti, dördümüz de aynı çöplüğü karıştırıyoruz!”

Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi hurdaya çıkarmak isteyenlere duyurulur!

 

2016’yı sağ salim bitiren ‘doğal gazi’ sayılsın!

 

Hiç hatırlamak istemeyeceğimiz bir yıl olacak 2016…

Dünyaya da, ülkemize de tarifsiz acılar yaşattı!

Tarihe kanlı harflerle geçti!

Hele ülkemizde…

Darbe girişimleri, silahlı bombalı terör saldırıları…

Suikastlar, afetler, felaketler, ekonomik krizler…

Sınır ötesi askeri harekatlar…

Hepimizi derinden sarsan, üzen ölümler…

Bir ülkenin tarihi boyunca yaşayabileceği olayları, acıları biz bir yılda yaşadık!

2016’yı kazasız belasız, sağ salim bitirenlere “doğal gazilik ünvanı” verilse hakkıdır diye düşünüyorum…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X