Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

AK Parti’de herkese el uzatan mı, herkese karşı yönetim mi?

Bursa siyasetini 1977’den beri gazeteci olarak izliyoruz. 1980 öncesinde her şeyin önseçimle belirlendiği siyasi süreci yaşadık. 1983 Mayıs’ında siyasi partilerin yeniden kurulmaları sürecindeki tüm gelişmeleri izledik. 1983 Aralık’tan beri de her gün yerel siyaset yazıyoruz.

Doğal olarak…

41 yıldır Bursa siyasetinde çok şeye tanık olduk.

Fakat…

AK Parti’nin yeni il yönetim kurulu oluşturma yöntemini bugüne kadar hiç görmedik. En azından bu boyutta bir siyasi yöntemle karşılaşmadık.

Meslektaşımız, arkadaşımız Mustafa Özdal’ın da dün Olay’daki köşesinde vurguladığı gibi, yöntem iki aşamalı işledi.

Birincisinde AK Parti yönetiminde yer almaları arzu edilenlerden CV vermeleri istendi. İkincisinde de, AK Parti yönetiminde olmak isteyenler gidip CV verdiler.

Şaşırtıcı olan da bu.

Bugüne kadar CV denilen özgeçmiş ve kariyer bilgileri iş başvurusunda kişisel referans olarak verilirdi. AK Parti bunu siyasal referansa çevirdiği için, yüzlerce kişi iş başvurusu yapar gibi partiye özgeçmiş bıraktı.

Öyle ki…

Bu yöntemi şaşkınlıkla izleyenlerden biri dün sabah “1.400 kişiyi buldu” dediğinde bizim şaşkınlığımız da arttı. Çünkü, AK Parti kendi işini zorlaştırdı bu yöntemle.

Bu noktada…

Yapılan görüşmelerde konuşulanlar da ilgi çekici.

Daha doğrusu…

Yönetimde yer almaları için davet edilenlere yakın geleceğin şekillenmesi anlatılırken, yönetime girmek için başvuranlara eskiler ve daha eskiler gibi partinin geçmişine ait izlerle ilişkilerinin sorgulandığı kulağımıza geliyor.

Hele, abilik soruları çok dikkat çekici.

Bundan da…

Herkesin başvurusunu kabul ederek, belki de başvuruları teşvik ederek siyasi strateji gereği sayıyı çoğaltılıp “Bursa’ya ve her kesime elini uzatan” anlayış sergilenirken, bir yandan da “herkese karşı yeni bir yapı” izlenimi doğuyor.

Gerçi…

AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın bugüne kadar yüzünü görmediğimiz ve sesini duymadığımız için henüz tanımıyoruz, ama tanıyanlar hakkında hep işi şeyler anlatıyorlar.

Yeni gelenler elbette kendi düzenlerini kurmak isterler.

Ne var ki…

Salman adına yapılan görüşmelerdeki kimi ifadeler, mevcut parçaların yanında yeni bir parça algısına yol açıyor.

 

Koordinatör görüşmelere başladı

 

AK Parti’de yönetim kurulu asıl ve yedek sayısının iki katı, yani 150 kişilik taslak liste oluşunca, Bursa Koordinatörü Muhammed Balta listedekilerle görüşmelere başladı.

İlk görüşmelerden…

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun uyarıları doğrultusunda demografik ve mesleki temsillere önem verildiği, Cemalettin Torun yönetiminin de temsil edileceği izlenimi oluştu.

Bir de…

2019’a yönelik, merkez sağ partilerde siyaset yapıp halen bir partide olmayan kimi isimlerle görüşüldüğü kulağımıza geldi.

 

Çocuklar için en özel çağrı: Bir iyilik yap, kan ver, hayat ver!

 

Kısa adı Hetader olan Hemofili ve Talasemi Derneği 2013 yılında Dr. Elif Güler Kazancı tarafından kurulduğunda Türkiye’de ilk özelliği taşıyordu. Şimdilerde çocuk hematoloji ve çocuk talasemi derneği sayısı 5’e yükseldi.

Kritik olan şu:

Hemofili ve talasemi Akdeniz coğrafyasında görülen kan hastalığı. Bulaşıcı değil, kalıtımsal olduğu için aileden geçiyor. Özellikle akraba evlilikleri çok görülüyor.

Ancak…

Bazı anne babalar hastalığı taşıyıcı oluyorlar. O nedenle evlenmeden önce test çok önemli. Ömür boyu süren hastalık dış görünümde değişime yol açmadığı için karşıdan da anlaşılamıyor.

İşte…

3.5 yıl önce kurulurken, kan hastası çocuklara yardım hedeflenmişti. Hetader’in geldiği nokta başarıyı gösteriyor.

Nitekim…

Yönetim kurulunda yer alan Sibel Dere ve derneğin halkla ilişkiler uzmanı Elif Demircan ile konuğumuz olduğunda, Hetader Başkanı Dr. Elif Güler Kazancı şunu söyledi:

“Hemofili hastasının ömür boyu haftada 2-3 kez kan alması gerekiyor. Üretilemeyen tek madde olan kan yalnızca insanda var. O nedenle biz de Kızılay’la birlikte Kan Kardeşi kampanyası düzenledik.”

Sloganı da açıkladı:

“Hadi bir iyilik yap, kan ver, hayat ver.”

Çocuklara eğitim ve beslenme yardımı yaptıklarını söyleyip şu bilgiyi de verdi:

 “Talasemide kesin çözüm ilik nakli. Bunun için de kök hücre bağışı gerekli. Organ naklinde ameliyat var, ama ilik naklinde kan alır gibi kök hücre alınıyor.”

 

Hemofili ve talasemi hastası 100 çocuk var

 

Akdeniz hastalığı olan hemofili ve talasemi hastalığıyla ilgili sorunu çözmüş. Fakat Türkiye bu sorunla mücadeleye yeni yeni başlıyor.

Hetader Başkanı Dr. Elif Güler Kazancı’nın verdiği bilgiye göre, Türkiye genelinde halen 8 bin civarı bu hastalıkları taşıyan çocuk var. Bunların 250’si bölgemizde. Bursa’da yaklaşık 100 çocuk Hetader’e kayıtlı.

Dr. Kazancı’nın kaygısı şu:

“Akdeniz hastalığı olduğu için Ortadoğu’da çok yaygın. Suriyeli çocuklar da riski arttırabilir.”

 

Şehnreküstü’nde vefa: Semih Pala vefatının 2. yılında anılıyor

 

Bazı insanlar vardır, ölüm bile onları unutturmaya yetmez, varlıkları hep hissedilir, anıları hep yaşar. Semih Pala bu insanlardan biri.

Eşi Hilal Pala ile birlikte ilk kez gittiği bayram tatilinden dönerken trafik kazasında yaşamını yitirişinin üzerinden iki koca yıl geçti, ama Semih Pala’yı unutmak mümkün değil.

Bizim için çok önemli bir ağabeydi. Büyükşehir Belediyesi için de sığınılacak bir limandı.

Yanı sıra…

Gerçek dostlarından biri Şehreküstü Camii İmamı Lütfi Taşçı da unutmadığı Semih Abi için bugün vefa programı düzenliyor.

Bursa Kent Konseyi Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Lütfi Hoca, birlikte çalıştığı Semih Pala için okuduğu hatmin ardından, bugün öğle namazı sonrası Şehreküstü Camii’nde duayla Semih Pala’yı anacak.

Lütfi Hoca geçen ay da Bursa’nın bir başka değerini, bir başka dostumuzu Dr. İsmail Fakı’yı anıp vefa programı düzenlemişti.

Bu vefa programların süreceği sinyalini de aldık.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X