Alışılmışı sorgulayan sergi İstanbul’da

Yapıtlarında mekân ve nesne algısıyla oynayan başarılı ressam Serkan Küçüközcü’nün alışılmışı sorgulayan sergisi “Daydreaming” İstanbul’da sanat tutkunlarıyla buluşuyor.

Alışılmışı sorgulayan sergi İstanbul’da

Yapıtlarında mekân ve nesne algısıyla oynayan başarılı ressam Serkan Küçüközcü’nün alışılmışı sorgulayan sergisi “Daydreaming” İstanbul’da sanat tutkunlarıyla buluşuyor.

 

Hayallerde ve rüyalarda mümkün olan çağdaş, güncel, masalsı bir dünyayı çalışmalarına yansıtmayı seven Eskişehirli ressam Serkan Küçüközcü’nün “Daydreaming” adlı sergisi bugün kapılarını açıyor. İstanbul’un önemli sanat mekânlarından biri olan Anna Laudel Contemporary’de izlenime açılacak sergi, farklı tekniklerle çalışan üç sanatçının güncel temalar üzerinden sundukları görsel hikâyeleri aktaran “Storyteller” isimli solo sergi çalışması içinde yer alacak.

 

Almanya’dan iki sanatçının katıldığı ve Türkiye’den Serkan Küçüközcü’nün yer aldığı “Storyteller”; yer değiştirme ve karşılaşmalar temasını ele alıyor. Toplumsal, tarihsel referanslar ve ironi; iç dünya ve kişisel tarih anlatılarını bir çatı altında buluşturaran “Storyteller”, sanatçıların içinde yaşadıkları toplum ve koşullarda kendi görsel alanlarını nasıl inşa ettikleri izleyicilerle paylaşıyor.

 

GERÇEKÜSTÜ BİR YOLCULUK…

 

İstanbul’a taşıdığı “Daydreaming” sergisinde Küçüközcü, hayal gücünden süzülüp gelen sakin ve gerçeküstü bir yolculuğu eserlerine aktarıyor. “Daydreaming” temasıyla hikâye anlatımına dahil olan sanatçı bu sergide, resimlerinde günlük yaşamımızda aşina olduğumuz nesneleri devasa büyüklükte, ıssız ve bilinmeyen mekânlara yerleştirilmiş şekilde sunuyor. Canlı renklerin dünyasında, alıştığımız bazı biçimleri tanıdık olmayan sahnelerde sunarak mekân ve nesne algısıyla oynayan başarılı ressam, insandan yoksun bırakılmış bu gerçeküstü ama bir yandan da tanıdık gelen görsellerle, kişinin tarih boyunca aradığı aidiyet duygusunu sorguluyor. Sanatçı, çalışmalarıyla belli bir zamana, insana ve mekâna ait olmaktan kurtardığı bağımsızlaşan nesnelerle insanın çocukluğunun, oyuncaklarının, elma şekerinin, lolipopunun, atlı karıncasının çalındığını ve doğaya teslim edildiğini gözler önüne seriyor. Küçüközcü, resimlerinde rengârenk ama donuk nesnelerin hem yersiz yurtsuz hissettirdiği, hem de bir düş mekânı kurguladığı görüntülerinin hayal gücüyle devam ettirilmesini sağlıyor.

 

Sergi, 27 Aralık çarşamba gününe kadar ziyaret edilebilecek.

 

 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X