Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Anayasa değişikliği üzerine!

Anayasa değişikliğinin ilk raundu bitti. Ana muhalefet partisi yine her türlü aşırılığı yaptı ama muvaffak olamadı. Meclis’te fikir yerine kavgayı, kürsüyü işgal, oy kullanılan kabinleri işgal, ısırma, derken kürsüyü devirmeye kadar vardırdılar işi. Kendi söyleyecekleri olmayanlar, başkalarının sözlerine tahammül edemezler. CHP grubu bunu bir kez daha ispat etti. CHP, her türlü tezviratı yaparak anayasa değişikliğine karşı çıkıyor da… buraya nasıl gelindi bir bakalım:

Yıl 2007. Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı’nın anayasal süresi dolmuş, yeni cumhurbaşkanı seçilecek. Kim seçecek? O günkü anayasaya göre Türkiye Büyük Millet Meclisi seçecek. AK Parti’nin Meclis’teki milletvekili sayısı 360 civarında. Yani AK Parti’nin adayı kimse o kesin cumhurbaşkanı seçilecek. Ancak müesses nizamın savunucuları buna ısrarla karşı çıkıyor. Onlara göre cumhurbaşkanlığı makamı son kale ve AK Parti’ye kaptırılamazdı. Ama milletvekili sayısı ortada, başka türlü nasıl engellenecekti?

Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı. Baykal, R.Tayyip Erdoğan’ı kastederek sen cumhurbaşkanı olmayacaksın diyordu. AK Parti’nin göstereceği adayı kendileri belirlemek istiyorlardı adeta. Neticede AK Parti grubu Abdullah Gül’ün aday olmasında karar kıldı. Muhalefete göre Abdullah Gül de Cumhurbaşkanı olamazdı çünkü cumhuriyet ilkelerine aykırıydı. AK Parti bütün tartışmalara rağmen A.Gül’ün adaylığında direndi ve Meclis’te seçime geçildi. Ne olduysa o gün oldu. Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiç dile getirilmeyen 367 rakamı telaffuz edildi. Bu, Sabih Kanadoğlu’nun ısrarla savunduğu çok yeni bir argümandı. Buna göre, Meclis’te seçime başlarken Genel Kurul salonunda 367 milletvekili hazır bulunacaktı. Çözüm bulunmuştu. CHP grubunu genel kurul salonuna sokmadı. Anavatan Partisi milletvekillerini genel merkezde kilit altına aldı ve genel kurul salonunda sadece AK Partililer kaldı. Dolayısıyla salonda 367 milletvekili yoktu ve seçim yapılamazdı.

Seçim yapıldı, Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildi ama CHP seçimi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı ve jet bir kararla Anayasa Mahkemesi Kanadoğlu’nun görüşünü esas aldı. Oysa anayasada TBMM üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ila karar verir diyor. Türkiye’de birçok hukuk garabeti yaşanmıştı ama bu son olay bir ilkti. AK Parti sonra bir anayasa değişikliğine gitti ve 2010 referandumuyla cumhurbaşkanı halkoyu ile seçilir hükmü getirildi.

Görüldüğü gibi bu iki başlı yönetime geliş serüveninin mimarı CHP’dir. Şimdi aynı CHP yine her türlü sınırları zorlayarak eski hale dönüşün rüyasını yaşıyor. CHP, “anayasa değişikliğine karşı ayağa kalkıyoruz” kampanyası başlattı. Bu partinin zihni hangi tezgâhlarda işlenmiş böyle? Milletine bu kadar yabancı nasıl olur?

Türkiye’de şu anda iki başlılık var. Siyaset de, kurumlar da, bürokrasi de bundan etkileniyor. Yapılacak şey bu fiili durumu hukuki duruma kavuşturmak. MHP lideri Bahçeli ve ekibi bu durumu gördükleri için anayasa değişikliğine destek verdiler.

Doğru olanı yaptılar ve gelecek nesiller MHP’yi saygıyla anacaklardır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X