Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Âşık Veysel

Âşık Veysel gerçek bir âşıktır. O, sadece saz çalıp söyleyen bir halk şairi, ozanı değildir. Âşık demek, gönlünü geçici sevgilerden arındırıp, oraya sadece Hakk’ın aşkını yerleştirmiş ârif demektir. Bir şiirinde Veysel diyor ki:

Gezerken aklımın evine vardım/ Akıl gitmiş, fikir evde yoğ idi.

Üslubum takındım, usula sordum/ Aklın evinde hırthış çoğ idi.(Hırthış: Kullanılmış, işe yaramaz şeyler.)

Akıl bezirgandır, gezer getirir/ Muvazene onu tartar, oturur.

Zihin çeker ambarına götürür/ fikir onda hükmü câri bey idi.

Baktım ki gayrete durmaz çalışır/ Tamah onu görür güler yılışır.

Kanaatla tamah durmaz sürtüşür/ Tamah bilmem kimden almış öğüdü

Sehâvet (cömertlik) tamaha vurunca yıktı/ Hırs meydana bir velvele bıraktı.

Sabır hırsın duluğuna (yüz, çehre) bir çaktı/ Kin ve kibir ele aldı ağıdı. Şiir uzayıp gidiyor.

Savaş Ş. Barkçın şiirde tam bir teşhis sanatını görüyor, katılmamak mümkün değil. Çoğumuza göre “akıl” bizim içimizdedir. Âşık Veysel akılla ilgili söyleyişinde “gezerken” diye başlıyor. Kişi genellikle “dışarıda” gezer. “İçeride” olan birisini görmek, ziyaret etmek için “gezmek” fiilini pek kullanmayız. “Bugün evde biraz gezdim diyenimiz yoktur. O halde Veysel neden “gezinirken” diye başlayıp aklın evine vardığından bahsediyor?

Veysel “aklın evi”nden Galip Dede ise “mânâ evi”nden bahsediyorlar. İster aklın, ister anlamın olsun varlığımız bizâtihi bir evdir. Konak dünyevi varlığımız, konuk olan ise biziz. Nitekim Veysel aklın evine uğruyor onu ziyaret etmek istiyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Allah akıldan daha değerli bir şey yaratmamıştır.”

Akıl, “tutmak ve sımsıkı kavramak” demektir. Diyet veya zekât vermek anlamında da “akıl” kökünden gelen kelimeler kullanılır. Demek ki akıl, aynı zamanda sahip olunan varlığın borcunu ödemeye yarayan bir nimettir. Çünkü vergi nimetten, kazançtan, varlıktan dolayı verilir. Bu manasıyla da “din” kelimesiyle benzerdir. Çünkü “din” kelimesi de Arapçada bir anlamıyla “borç” demektir. Nitekim “aklı olmayanın dini de olmaz.” (Savaş Ş. Barkçin- Kalbin Aklı- İnsan Yay.)

“Akıl gitmiş, fikir evde yoğ idi.” Demek ki aklın evinde fikir de yaşıyor. Veysel aklı ve fikri evinde bulamıyor. Fakat bunu ince bir şekilde söylüyor. Şiirde gayret, tamah, kanaat kavramları geçiyor. Üçü de niyet ve hareket ile dolayısıyla ahlak ile ilgili. Tamahın zıddı kanattır. Kanaat, “ihtiyaç duyulan şeylerin en azına razı olmak”tır. Tamah ise başkasının olana göz dikmek. Tamah Hak’tan uzaktır. Kanaat ise Hak’tan gelir.

Ahlak, niyet ve hareket üzerine olan bir alandır. Aslında hayırlı işlerin ortaya çıkması için üç şeyin yan yana olması gerekir: İyi niyet, iyi kabiliyet, iyi gayret. Veysel niyet hayır olmadığı zaman şerre yol açan kötülükleri sayıyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X