Irak Başbakanı Haydar İbadi, referandumun ardından Kuzey Irak’taki sınırlarla havaalanlarının kontrolünün Bağdat hükümetine teslim edilmesini istemiş, Barzani yönetimiyse bu istekleri reddetmişti.

Erbil’e tanınan süre yarın doluyor. Olmadığı takdirde zora başvurulacak. Bu da savaş anlamına geliyor. Son gün ve son saatler, kritik gelişmelere gebe olabilir.

***

İbadi, dün de Barzani’den 25 Eylül’de yapılan bağımsızlık referandumu sonucunu iptal etmesini istedi.

Hemen arkasından bir şey daha istedi: Peşmerge tartışmalı bölgelerden çekilmeliydi.

Başbakan’ın kastettiği Kerkük’tü ki, dün parlamentodan asker gönderme yetkisi de almıştı.

Kuzey Irak’taki havaalanlarının Barzani yönetiminden alınıp Bağdat’ın kontrolüne girmesi çok önemli…

Önemli çünkü insani yardım adı altında Batılılar kim bilir neler indiriyorlar ve kimlere nasıl dağıtıyorlar, belli değil.

***

Uluslararası pencereden bakıldığında da ortam karmakarışık görünüyor. ABD ve Rusya “Ne şiş yansın, ne kebap” duruşuyla eveleyip geveliyorlar.

Her iki ülke de Irak’ın “toprak bütünlüğüne” vurgu yapıyor ama Barzani’nin sırtını sıvazlamaktan da geri durmuyorlar. Bu aşamada Fransa’nın formülü tüm Batılı ülkelerin işine yarayabilir:

“Bağımsızlık ilan etmek için doğru bir zaman değil. Arzu edilen şey Irak Kürdistanı’nın ülkenin yeniden yapılandırılması sürecine entegre edilmesidir. Bu arada Bağdat da bazı tavizler vererek Erbil’e daha fazla özerklik hakkı tanımalıdır.”

***

İsrail tek ülke konumunda Barzani’ye destek anlamında… Kürtlerin bağımsızlık ilan etmesi halinde bunu tanıyacağını daha önce duyurmuştu. Şimdi de aynı şeyi söylüyor. En açık destekse Suriye’deki PYD’den geliyor.

Örgütün lideri Salih Müslim “Irak Kürdistanı’na ve halkına saldırı yapılması durumunda onları savunmaya hazırız” diyor ve ekliyor: “Barzani’yle aramızdaki ihtilaflar teferruattan ibarettir.”

***

İyi de, Bağdat yönetimi zora başvurduğunda, İspanyol polisinin Katalonya’da yaptıklarını yapmaya kalktığında Batılılar sessiz kalacaklar mı? Tabii ki kalmayacaklar.

Oysa Katalonya için kıllarını bile kıpırdatmadılar. Gık demediler. Diyemediler. Niçin? Fransa’nın Korsika’sı, İngiltere’nin İskoçya’sı, Kanada’nın Quebec’i olduğu için.

Batı, bir çifte standart sınavından daha geçecek. Göreceğiz…

 

Irak’ta beklenmedik IŞİD saldırısı

Irak ordusunun 2015 yılında Ramadi kentinden tamamen püskürttüğü IŞİD teröristleri dün birdenbire yeniden ortaya çıktılar.

Teröristler bomba yüklü araçlar, havan topları ve makineli tüfeklerle düzenledikleri saldırıda Irak askerlerini hedef aldılar. İlk çatışmanın ardından Irak ordusu bölgeye takviye güç gönderdi.

Yaklaşık 2 yıldır terörden arındırılmış bir kent haline gelen Ramadi’deki saldırının zamanlaması ilginçti.

Bağdat’la Erbil arasında gerilimin yükseldiği günlerde IŞİD’in ortaya çıkması şaşırtıcı oldu ve anlamlı bulundu.

Bakalım Irak istihbaratı, bu saldırının arkasındaki gücü ya da güçleri saptayabilecek mi?