Bahçeli ittifakla ilgili tartışmalarda son noktayı koydu

MHP lideri Bahçeli, “Parti olarak 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır” dedi.

Bahçeli ittifakla ilgili tartışmalarda son noktayı koydu

MHP lideri Bahçeli, “Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’ne yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır” dedi.

MHP lideri, bu açıklamasının ardından yeni bir açıklama daha yaparak “Cumhur İttifakı”nın devam ettiğini yerel seçimde ittifak olmadığını söyledi. Bahçeli’nin gündeminde af tartışmaları, Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Danıştay’ın ”Andımız” kararı da vardı.

MHP lideri Bahçeli, “Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’ne yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır” dedi. MHP lideri, bu açıklamasının ardından yeni bir açıklama daha yaparak “Cumhur İttifakı”nın devam ettiğini yerel seçimde ittifak olmadığını söyledi. Bahçeli’nin gündeminde af tartışmaları, Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Danıştay’ın ”Andımız” kararı da vardı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM’ye sundukları kanun teklifinin, mana ve muhtevası itibariyle bir af olmadığını söyledi.

“Teklifimizin tartışmasız yanındayız, arkasındayız” ifadesini kullanan Bahçeli, “Gevşeme yok, vazgeçmek yok, geri dönüş yok. Şu anda demir parmaklıkların ardında özgürlük düşü kuran kader mahkumlarının elinden tutulmasını bekliyor, milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis’e kuşkusuz güveniyoruz” diye konuştu.

Kanun teklifini sadece “cezaevleri boşalsın” diye vermediklerini dile getiren Bahçeli, “Bizim cezaevlerini boşaltmak için böylesi bir teklifi yaptığımızı dile getirenler ya ne dediğimizi anlamıyorlar ya da safa yatıp havayı bulandırmak, keçeyi suya atmakla oyalanıyorlar” değerlendirmesini yaptı.

Teröristleri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast eden suçluları, katilleri, istismarcıları, tecavüzcüleri, kadın cinayeti işleyen alçakları istisna tuttuklarını belirten Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:

“Diyorlar ki ‘uyuşturucu kullananlar şartlı ceza indirimiyle salıverilecekler.’ Kanun teklifimizi sadece bu temele indirgemek, sadece bu eksene sabitlemek tarifi olmayan insafsızlıktır. Yaptığımız vicdanımızın sesini dinlemek, adaletin çağrısına riayet etmektir. Samanlıkta iğne aramaya gerek yoktur. Cezaevlerinde uyuşturucu suçundan dolayı 36 bin 212 hükümlü, 14 bin 174 tutuklu olmak üzere toplam 50 bin 386 kişi bulunmaktadır. Bunların çoğu kullanılan, tutsak düşürülmüş, muhtaçlıkları sömürülmüş, vicdanları rehnedilmiş, aklı kiralanmış kişilerdir. Bunların önemli bir bölümü ıslah olmuşsa, pişmanlık göstermişlerse, hatalarını anlamışlarsa ve de bir fırsat istiyorlarsa, görmeyelim mi, duymayalım mı, konuşmayalım mı? Allah için söylensin, istisnalar hariç, cezaevlerinde bulunanlar insan değil mi? Onların hayata dönme, topluma karışma hakları yok mu? Ne yapalım, alayını birden fırınlara atıp da yakalım mı? Ne isteniyor? Hepsini birden vagonlara doldurup meçhul ve geri dönüşü olmayan sürgüne mi yollayalım? Bunları topluma kazandırmak için siyaset sorumluluk almasın mı? Uyuşturucu en hassas olduğumuz sorunlardan birisidir. Milliyetçi-ülkücü hareketi uyuşturucu konusunda tartışmaya açmak hiç kimsenin harcı, hiç kimsenin haddi değildir. Biz bu musibetle kıran kırana mücadele ettik, ediyoruz.”

Bahçeli, ne hakikatten ne de haysiyetten asla ödün vermeyeceklerini vurgulayarak, “Uyuşturucuyla MHP’nin ismini yan yana getirmek biliniz ki cehalet değilse, cinayettir” dedi.

Uyuşturucu baronlarını konuşan olmadığını, uyuşturucu ticareti yapan, bu işten servet kazanan, “doğu batı uyuşturucu trafiğini yönlendiren şerefsizlerin”, “hatırlı ve arkası olan insanlık müsveddelerinin” üstüne gidenin hiç bulunmadığını savunan Bahçeli, “Hadi baronların yakasından tutalım. Hadi siyasetten iş dünyasına kadar yer tutmuş uyuşturucu tacirlerini analarından doğduklarına pişman edelim. Bu konuda sorumluluk almayan, zehir tacirlerine dünyayı dar etmek için her teşebbüse destek vermeyen bin defa namert olsun. Biz maşeri vicdana müzahir kanun teklifimizi sunduk. Söz ve karar sırası artık TBMM’nindir” diye konuştu.

“İTTİFAK NİYETİMİZ KALMADI”

“MHP olarak bundan böyle kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye hazırız, kararlıyız” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önemle diyorum ki hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesiyle, geri adıma zorlanmasıyla, yok sayılmasıyla, tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır. Hiçbir ittifak diğer tarafın tahakküm ve dayatmasıyla, üstten bakmasıyla, parmak sallamasıyla yaşayamayacaktır. 

Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla, devamlı çatladı çatlıyor ihbarlarıyla, zamana oynamayla, şartların kollanmasıyla varlığını devam ve idame ettiremeyecektir. Samimiyet, safiyet, fedakarlık ve dürüstlük olmadan eşitler arası ilişki sürdürülemeyecektir.

Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ittifak çabalarını dinamitlemek için sürekli faaliyet içinde olanlar sevinç taklaları atabilirler. Heyetler görüştü görüşmedi, oldu olmadı, yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir.

Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur. Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır. İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır. Oyalanmaya, milleti aldatmaya, sabırları sınamaya, umutlarla oynamaya lüzum da yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle katılıp Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi Allah’ın izniyle yapacağız.”

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

”Fitne demlenirken hakikat devrilmektedir. İhanet taltif görürken sadakat telin edilmektedir. Yapay zekanın geleceğine kafa yoruyorken insanlık mirasının silinip kaybolmasına hiçkimsenin ses çıkarmaması tam bir akıl tutulmasıdır. Bugün İslam toplumları akıl ahlak adalet ve merhametten uzaklaşarak kahredici yozlaşmanın pençesine düşmüşlerdir. Empati ve erdem damarları kurumuştur. Yerin altın zengin yerin üstü harap ve bitaptır. Kıtlıklar yolsuzluklar savaşlar cinayetler haksızlıklar hırsızlıklar iktidar kavgaları İslam toplumlarını uçurumun kenarına kadar sürüklemiştir. Var olan kör düğüm nasıl çözülecektir?

”KAŞIKÇI ALENEN VE ADİCE KATLEDİLMİŞTİR”

Günlerdir Suudi Arabistan kökenli gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı konuşuyoruz. Kaşıkçı uluslararası krize dönüşmüştür. Ortada bir vahşet karşımızda resmen bir cinayet vardır. Kaşıkçı alenen ve adice katledilmiştir. Cesedinin nerede olduğu belli değildir. Tüm oklar veliaht prensi işaret etmektedir. Veliaht Prens Selman cinayetin neresindedir? Katillerin Türkiye üzerindeki hesapların netlik kazanması mecburiyettir. Kim dost kim düşman görelim. Türk milletinin sabrını hiçbir dost ya da düşman hafife almasın. Adam olsun edepli olsun iman neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Müslüman gibi davransınlar Allah’tan korksunlar. Kulun hesabı varsa Allah’ın da hesabı vardır ve hepsinden üstündür.

”DİK BAŞLIYIZ TOK BAKIŞLIYIZ”

MHP gücünü milletinden ilhamını tarihinden alır. Bizim için verilmiş sözler dönemsel ve gelip geçici değildir. İlkelerimiz vardır ülkülerimiz vardır. Dik başlıyız tok bakışlıyız. Özümüz birdir sözümüz doğrudur. Yalan nedir bilmeyiz. Gerçekleştirilmeyi bekleyen hayallerimiz tutulmayı bekleyen vaatlerimiz kucaklanmayı bekleyen geleceğimiz vardır ve vuslat şafağı bir gün muhakkak sökecektir. Neyi teklif etmişsek sonuna kadar savunuruz. Töre yani adalet devletin düzeni kuruluşu gücü demektir. Ne söylemişsek töreye uygundur.

AF TEKLİFİ

24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifi mana ve muhtevası itibariyle bir af değildir. bazı suçlarla ilgili ceza sürelerinden şartlı indirim ile tutuklu ve hükümlülerin salıverilmesine ilişkin kanun teklifidir. Teklifimizin tartışmasız arkasındayız. Seçim beyannamemizde ne demişsek onu seslendiriyoruz. Gevşeme vazgeçmek geri dönüş yok. Konuşmayalım mı düşünmeyelim mi?

İstisnalar hariç cezaevinde bulunanlar insan değil mi? Onların hayata dönme hakları yok mu? Alayını birden fırınlara atıp yakalım mı? Bunları topluma kazandırmak için siyaset sorumluluk almasın mı? Uyuşturucu ile MHP’nin ismini yan yana getirmek cehalet değilse cinayettir. Uyuşturucu baronlarını konuşan yoktur. Ne bekleniyor kader kurbanlarından? Hadi baronların yakasından tutalım. MHP teklif metninden asla taviz vermeyecek ilk gün ne söylemişse karar anı geldiğinde aynısını cesaretle dile getirecektir. Oyun bozanlık yapmıyoruz.

”İTTİFAK” AÇIKLAMASI

MHP olarak bundan böyle kendi göbek bağımızı kendimiz kesemeye hazırız. Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesi ile geri adıma zorlanması ile yok sayılmasıyla tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır. Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla devamlı çatladı çatlıyor ihbarlarıyla zamana oynamayla varlığını devam ve idame ettiremeyecektir. Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ittifak çabalarını dinamitlemek için sürekli faaliyet içinde olanlar sevinç taklaları atabilirler. Heyetler görüştü görüşmedi yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir. Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur. 

Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri’ne yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır. Zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır. Oyalanmaya milleti aldatmaya umutlarla oynamaya lüzum da yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerine kendi adaylarımızla kendi amblemimizle katılıp Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi yapacağız. Cumhur İttifakı yerinde duruyor, yerel seçimde ittifak yok.”

”ANDIMIZ” TARTIŞMASI

Andımız Türk milletinin ruh kökünde doğmuştur. Danıştay çözülme sürecinin kötü bir hatırasını söküp atmıştır. Elbette doğru yapmıştır. Neymiş Danıştay hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış bunların hepsi zırvadır uydurmadır temelsizdir. Papaz kararına ses çıkaramayanlar Andımızın okunacağını duyunca ayağa kalkmışlar kanundan hukuktan bahsetmeye başlamışlar. Bu tespiti yapanların milli kimlikten ne anladıkları şaibelidir. Türküm demek ayıp mıdır? Bize kırmızı çizgi hatırlatması yapan gafiller unutmasınlar ki MHP’nin kırmızı çizgisi Türklüğün varlığı ve bekasıdır. Türk olmanın bedeli varsa can feda olsun.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X