Bakan Akar’dan Yunanistan açıklaması!

Milli Savunma Bakanı Akar, Yunanistan’la görüşmeler hakkında “Önümüzdeki dönemde devam edeceğine inanıyor, iki ülkenin yararına olduğunu değerlendiriyorum” dedi.

Bakan Akar’dan Yunanistan açıklaması!

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar,  “Türkiye, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların iyi komşuluk ilişkileri  içinde ve uluslararası hukuk dahilinde çözümünden yana olduğunu her fırsatta dile  getirmekte, bu yönde gayret göstermektedir.” dedi. 

Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara  Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral  Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile dün  Denizkurdu 2019 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü’ne katıldı.

Bakan Akar ve komutanların sancak gemisi TCG Salihreis’e çıkmasının  ardından gemi limandan ayrıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı birlik, gemi  ve deniz hava vasıtalarının harekata hazırlık seviyelerinin artırılmasının  amaçlandığı tatbikatta 131 gemi, 57 uçak, 33 helikopter ve 25 bin 900 personel  yer aldı.

Tatbikatın seçkin gözlemci günü, SAS timinin taktik pençe harekatıyla  başladı. Timlerin denizde sürüklenen mayını imhasının ardından SAT harekatına  geçildi.  Helikopterden bot ve personelin atıldığı harekat kapsamında paraşüt  atlayışı ve helikopterle sudan personel toplama görevi de yürütüldü. Hazırlanan  senaryo kapsamında kıyıdaki hedeflerin imhasının ardından mayın gemisi tarafından  belirlenen mayın imha edildi.

Denizaltı savunma harbi roketi atışının ardından denizde ikmal ve  malzeme transferi yapıldı. Daha sonra TCG Salihreis, atış sahasına intikal etti.  Burada insansız hava aracı (İHA) tarafından belirlenen hedefe helikopterden  güdümlü füze atışı gerçekleştirildi. Atışın ardından belirlenen hedeflere su üstü  atışları yapıldı. Hedeflerin tam isabetle vurulmasının ardından Akar ve  komutanlar, tatbikata katılan unsurları selamladı. Akar, daha sonra TCG  Salihreis’in telsizinden tatbikata katılan unsurlara hitap etti.

“Pruvanız neta, denizleriniz sakin olsun”

Mavi Vatan-2019’un ardından Denizkurdu-2019 tatbikatının da başarıyla  gerçekleştirildiğini ifade eden Akar, tatbikatı TSK’nin komuta kademesiyle büyük  bir gurur ve heyecan içinde izlediklerini belirtti.

Tatbikatla mavi vatanda Türkiye Cumhuriyeti’nin, deniz hak ve  menfaatlerinin korunması için verilecek her türlü görevi yerine getirmeye hazır  ve kararlı olunduğunun bir kez daha gösterildiğini vurgulayan Akar, “Mavi vatanın  yılmaz koruyucuları, kahraman bahriyeliler, sizler denizlerimizdeki hak, alaka ve  menfaatlerimizi korumanın yanı sıra tüm dünya denizlerinde bayrağımızı  dalgalandırarak dünya barış ve istikrarına da önemli katkı sağlamaktasınız.” diye  konuştu.

Başarılı geçen tatbikattan dolayı personeli tebrik eden Akar,  sözlerini, “Pruvanız neta, denizleriniz sakin, yolunuz ve bahtınız açık olsun.”  ifadesiyle tamamlandı.

“Planlı bir tatbikat”

Bakan Akar, daha sonra geminin hangar bölümünde askeri ataşeler ve  tatbikata katılan birliklerin komutanlarıyla bir araya geldi.

Denizkurdu 2019’un jenerik bir senaryoda gerçekleştirildiğine dikkati  çeken Akar, “Jenerik ülkeler kullanılarak icra edilen bir tatbikat. Dolayısıyla  tatbikattaki yerler veya yapılan faaliyetler hiçbir şekilde başka bir ülkeye  karşı değildir. Altını çizmek istediğim bir diğer husus da bu tatbikatın planlı  olmasıdır. İki yılda bir yapılmakta ve planlamaları önceden gerçekleştirilmekte.  Bu tatbikatın şu anda yapılmasının içinde bulunduğumuz şart ve durumla uzaktan  yakından alakası yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.

Tatbikatla personelin bilgi ve becerisinin artırılması, Deniz  Kuvvetlerinin harekata hazırlık seviyesinin, mavi vatandaki hak, alaka ve  menfaatleri koruma ve kollamada imkan ve yeteneklerin görülmesi ve NATO  usullerine uygun şekilde gelişmiş kriz ve harp dönemi faaliyet ve taktiklerinin  denenmesinin amaçlandığını bildiren Akar, Deniz Kuvvetlerinin tatbikatın yanı  sıra diğer milli ve NATO görevlerini de yerine getirdiğini anlattı.

Tatbikatla Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü, kuvvetini, Türk Silahlı  Kuvvetlerinin caydırıcılığını ve verilecek her türlü görevi yapmaya muktedir  olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Akar, TSK’nin, operasyon ve  tatbikatlarında çevreye gösterdiği duyarlılığa dikkati çekti. Bunu Fırat Kalkanı  ve Zeytin Dalı harekatlarında bir kez daha gösterdiklerini belirten Akar, “Deniz  Kuvvetlerimiz bu tatbikatta da deniz canlılarının korunması ve deniz kirliliğinin  önlenmesi konularındaki hassasiyetini bir kez daha göstermiştir.” ifadesini  kullandı.

“Cazibe merkezi haline dönüştü”

Akar, Denizkurdu 2019’da yerli, milli silah ve diğer sistemlerle  başarılı atışların gerçekleştirildiğini dile getirerek, “Zaferlerle dolu şanlı  tarihimizden ilham alan Türk Silahlı Kuvvetleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da,  Suriye ve Irak’ın kuzeyinde devletimizin bekası, asil milletimizin egemenlik ve  bağımsızlığı için azim ve kararlılıkla mücadele etme, 462 bin kilometrekarelik  mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi koruma, aynı zamanda NATO ve BM  görevlerini de başarıyla yerine getirebilme imkan ve kabiliyetine sahiptir.”  dedi.

Türkiye’yi 3 taraftan çevreleyen denizlerin, Türk milletinin güvenliği  ve refahı için önemli olduğunu ifade eden Akar, şunları söyledi:

“Her anlamda barındırdığı potansiyel nedeniyle bu denizlerin önemi her  geçen gün daha da artmaktadır. Doğu Akdeniz geçmişten bugüne devam eden  jeostratejik önemine ilave olarak sahip olduğu enerji kaynaklarıyla da günümüzde  bir cazibe merkezi haline dönüşmüş, gelmiştir. Bu nedenle küresel anlamda bir  mücadele alanına dönüşen Doğu Akdeniz’de en önemli konulardan biri deniz yetki  alanlarının sınırlandırılması meselesidir. Türkiye, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta  deniz yetki alanlarında eşit, egemen hakların korunması ve kaynakların adil  paylaşımı yönünde ilkeli bir tutum sergilemektedir. Biz her zaman uluslararası  hukuka uygun, hak ve adalet ilkelerine saygılı bir şekilde deniz yetki  alanlarının belirlenmesi gerektiğini savunmaktayız. Özellikle son günlerde Doğu  Akdeniz’de hidrokarbon kaynakları ve deniz yetki alanları temelinde meydana gelen  gelişmeler neticesinde bölge içi ve bölge dışı ülkeler tarafından maalesef  uluslararası hukuku göz ardı eden açıklamalar yapılmaktadır. Temennimiz,  beklentimiz Doğu Akdeniz’de en uzun sahil şeridine sahip Türkiye’nin ve KKTC’nin  hak ve menfaatlerine saygı gösterilmesidir. Bütün taraflardan bu konularda saygı  gösterilmesini bekliyoruz, bu da bizim en doğal hakkımızdır.”

“Türkiye hiçbir ülkeye tehdit değildir”

Akar, uluslararası hukuktan doğan haklar kapsamında Barbaros Hayrettin  Paşa araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’de ilan edilen sahada sismik araştırma,  milli sondaj gemisi Fatih’in ise Kıbrıs adası batısında Türk kıta sahası içinde  sondaj faaliyetlerine devam ettiğini, bunlara Deniz Kuvvetleri Komutanlığı  gemilerinin refakat ettiğini dile getirdi.

Bundan sonra da uluslararası hukuk ve karşılıklı haklara saygı  ilkeleri çerçevesinde Türkiye’nin, kendi deniz yetki alanları ve garantör ülke  olarak KKTC’nin ruhsat verdiği yerlerde sondaj ve araştırma faaliyetlerine devam  edeceğine dikkati çeken Akar, şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin yer almadığı, hak ve  menfaatlerimizin dikkate alınmadığı, uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımıza  gerekli saygının gösterilmediği bir projenin yaşama şansı yoktur. Türkiye hiçbir  ülkeye tehdit değildir, amacımız vatan topraklarımızın, mavi vatanımızın,  semalarımızın ve asil milletimizin güvenliğini sağlamanın yanı sıra bugüne kadar  olduğu gibi bölgemizin huzur ve istikrarına da katkıda bulunmaktır. Bu çerçevede  Türkiye, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların iyi komşuluk ilişkileri  içerisinde ve uluslararası hukuk dahilinde çözümünden yana olduğunu her fırsatta  dile getirmekte, bu yönde gayret göstermektedir. Bu çerçevede değerli  meslektaşım, (Yunanistan) Savunma Bakanı Apostolakis ile vardığımız mutabakat  doğrultusunda heyetlerarası görüşmeler Atina’da tamamlanmıştır. Bu görüşmelerin  önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inanıyorum ve bunun iki ülkenin de yararına  olduğunu değerlendiriyorum. Biz tüm olumlu, yapıcı yaklaşımlarımızı ısrarla  sürdürürken Ege ve Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan doğan haklarımızı  görmezden gelen girişimlerden kaçınılması, sorunların çözümüne hiçbir yararı  olmayan provokatif davranış ve sorumsuz açıklamalara izin verilmemesi en samimi  beklentimizdir.”

Konuşmasının ardından ataşelerle sohbet eden Akar, Seçkin Gözlemci  Günü faaliyetlerinin tamamlanması sonrası limana yanaşan gemiden inerek iftarı  yemekhanede Aksaz Üs Komutanlığında görevli Mehmetçik ile yaptı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X