1. İkinizin de kimyası yoktur
 

İlişki dediğimiz şey sadece zıt kutupların birbirini etkilemesi değildir, birçok etken ‘’ilişkinin kimyası’’ diye adlandırdığımız şeyin ortaya çıkmasında önemli rol oynar. İki insan birbirini etkileyebilir, hatta belki de sevebilir ancak bu onların bir kimya oluşturabileceği anlamına gelmez.

Birlikte olmadığınız zamanlarda bile birbirinizin varlığını hissediyorsanız kimyanızın oluştuğunu anlarsınız. Birbirinizle uyumlu olduğunuzda çevrenizdeki insanlar gönderdiğiniz enerjiyi hissedecektir ve güzel bir çift olduğunuz hakkında konuşacaklardır. Nereye giderseniz gidin varlığınız çift olarak hissedilir, birey olarak değil. Eğer ilişkinizde bu anlattıklarımızın eksikliği varsa veya o enerjiyi hissedemiyorsanız, ilişkiniz kesinlikle doğru aşk değildir.
 

2. Partneriniz asla size iltifat etmez
 

Doğamız gereği sosyal varlıklarız ve ilgilenmemiz gereken hem mesleki hem de kişisel konularımız vardır. Bir ilişkiye ihtiyaç duymamızın sebebi ise huzuru bulup mutlu olabilme isteğidir. Bazen sevildiğimizi, önemli olduğumuzu hissedebilmek için iltifat edilmeye ihtiyaç duyarız. “Çok güzelsin” veya “yaptığın yemekler çok lezzetli” gibi iltifatlar bizi övmez, bunlar yalnızca sevildiğimizin kanıtıdır.
 

İltifatlar bizi mutlu eder, bizi iyi hissettirir. İltifatın bize en yakınımızdan gelmesi ise felaket bir günümüzü bile neşelendirebilir. Sağlıklı bir ilişkide her iki çift de ara sıra birbirine iltifat eder ve birbirlerinden ne kadar mutlu olduklarını bu şekilde ifade ederler. Bu yüzden partnerinizden yeterli iltifatı alamıyorsanız yanlış yolda olabilirsiniz demektir.

3. Partneriniz sanki siz yokmuşsunuz gibi davranır
 

Hepimiz ilişkilerimizde özgür zaman geçirmeye ihtiyaç duyarız. Ancak gereğinden fazla özgür zaman geçirme isteği kötü bir işarettir. Partneriniz meşgul olabilir ancak sizin için zaman yaratmak zorundadır. Kendi işleri, kendi arkadaşları vardır ve onlarla zaman geçirmeye ihtiyaç duyuyor olabilir ancak sizin de onun hayatında yeri vardır bunu anlamaları gerekir. Çünkü siz o insan için özel olmalısınız..Size zaman ayırmalı ve siz yokmuşsunuz gibi davranmamalıdır.
 

İlişki özenle yetiştirilmesi gereken güzel bir bitki gibidir. Ona zaman ayırmanız gerekir. Eğer partneriniz bu sorumluluktan kaçıyorsa, ilişkinizde gözden geçirilmesi gereken noktalar var demektir.
 

4. Onun tavırlarını arkadaş çevrenize açıklamak zorunda kalırsınız
 

Hasta olduğunda neden arama zahmetinde bile bulunmadı? Epey bir zaman oldu en son gideli. Neden yemeğe çıkmıyorsunuz? Neden bizle buluşmaya geldiğinde yanında hep kız arkadaşlarını getirmek zorunda? Siz niye sadece ikiniz takılmıyorsunuz?
 

Bu veya buna benzer soruları arkadaş çevrenizden sık sık duyuyor musunuz? Ve her seferinde onun tavırlarını açıklamak ve haklı çıkarmak zorunda mı kalıyorsunuz? Bu sizi daha çok canınızı sıkar. Dikkatli düşünün. Onların şüphe duyduğu kişi siz değilsiniz. Sizin normal veya doğal diye savunduğunuz bu davranışlar kabul edilebilir değildir. Bu aşkın doğru aşk olmadığını anlamalısınız.
 

5. İletişim eksikliği çekersiniz
 

İletişim eksikliği bir ilişkideki derhal ilgi gerektiren en önemli unsurlardan biridir. Partnerinizi mesaj atmadan önce 100 defa düşünmek zorunda kaldığınız zamanlar oldu mu? Partnerinizle iletişime geçme konusunda başarısız olduğunuz zamanlar oldu mu? Birbirlerini en iyi ruh arkadaşları anlar. Doğru aşk kelimeler dahi olmadan birbirini anlayabilen iki insan içindir. Bu sebeple iletişim eksikliğinin çok büyük bir problem olduğu ilişki doğru aşk olamaz.
 

6. Gelecekte birlikte olmaya meyilli değildir
 

Doğru aşkın içindeyseniz bir ömür boyu kendinizi adamış olarak kalmalısınız. Birbirini iyi tanıyan iki ruh arkadaşı için gelecek planları yapmak ve beraber hayal kurmak gayet doğaldır. Siz de partnerinizle bu konuları konuşuyor musunuz?
 

Tabi ki, yeni ilişkilerde bu konuları hemen açmak saçmadır ancak ilerlemiş bir ilişkiye rağmen bu konuları konuşmaktan kaçan bir partneriniz varsa, bu pekte iyi bir işaret değildir. Bunları konuşmak istediğinizde partneriniz sürekli olarak geçiştiriyorsa, bu sıkıntılı bir durumdur. Partnerinizin gelecekte sizinle bir hayat kurup kurmak istemediğinden emin olmanız gereklidir. Eğer bu güveni alamıyorsanız, ilişkinizde inancınızı kaybetmeniz doğaldır.
 

Ayrılmak hiçbir zaman kolay değildir, ancak şunu unutmayın: eğer siz onu bırakmazsanız eninde sonunda o sizi bırakacak. Bu yüzden ilişkinizde bu işaretleri görüyorsanız duygusal olarak daha fazla kendinizi kaptırmadan bu işe son verin. Emin olun doğru aşkı yakında bulacaksınız.