Haberi… Çanakkale yerel medyasında gördük.  Gerçi, daha önce de hızlı trene Bursa’dan bağlanma arzularını okumuştuk, fakat bu defa daha heyecanlı olduklarını gördük.

Hatta…

Heyecandan çok iddialı bir görüntü var. “Çanakkale’ye hızlı tren müjdesi” başlıklı haberde şu cümle de iddialı beklentiyi ortaya koyuyor:

“Çanakkale-Bilecik hızlı tren projesinin 2021 yılında tamamlanması planlanıyor.”

Haberde…

Çanakkale- Bandırma-Bursa -Bilecik hattı yanı sıra Bandırma-Çanakkale-Tekirdağ hattı için de çalışma yapıldığı bilgisi var.

Proje tamamlandığında Bandırma-Bursa arasının 30 dakikaya, Bandırma-İzmir arasının 90 dakikaya, Bandırma-Tekirdağ arasının da 240 dakikaya ineceği bilgisi yine haberde yer alıyor.

Yolcu yanında yük taşımacılığı da yapılacağı vurgulanan haberde Bursa üzerinden Ankara-İstanbul hattına bağlanılacağı ifade edilirken, projeden yararlanacak sanayi bölgeleri de sıralanıyor.

Gerçi…

Başta da anımsattığımız gibi Bandırma ve Çanakkale yerel medyalarında bu tür haberler yeni değil, geçmişte de umut haberleri yayınlandı.

Ancak…

Bursa’nın tren hattıyla ilgili sorunlar çözülemeden dururken… 01 Ağustos 2011’de ihalesi yapılan ve 23 Aralık 2012’de Balat’ta temeli atılan Bursa-Yenişehir hattı altyapı çalışmaları tünellerden çıkamamışken… 23 Mart 2018’de ihale edilen Yenişehir-Osmaneli için yer teslimi bile olmadan iptal edilmişken… Bütün bunlar nedeniyle bizim umutlarımız kırılıp tükenmişken…

Açıkçası…

Bizim üzerimizden Çanakkale’nin umutlanması ilgi çekici.

Fakat…

Aklımıza gelen bir şey var ki, o da “Hadi inşallah” dedirtiyor.

Bugün ihalesi iptal edilen, yeni ihaledeki bütçe dengeleri nedeniyle de adından hızlı tren ibaresi çıkarılan Osmaneli-Bursa Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı da 10 yıl önce Bursa’dan çok sanayi ürünlerini limana ulaştırmak isteyen Eskişehir’in bastırmasıyla programa alınmıştı.

Bursa için olsa gerçekleşmeyeceği algısı iyice kafalarımıza yerleştiğinden, kim bilir belki de Çanakkale’nin heyecanı ve umudu sayesinde trene kavuşuruz.

Belli mi olur?

 

Bilecik Yolu’na yeni ihale

 

Bu sütunların okurları 7 Ekim 2019 Pazartesi günü okudular… Bursa-Eskişehir yolundaki kış koşullarında sorunlar yaşanan Mezitler’e alternatif olması için başlayan Yenişehir-Bilecik yolunda çalışmalar durdu.

Kulağımıza gelen bilgilere göre, yoldaki çalışmaların durması müteahhit firmanın yaşadığı sorunlardan kaynaklanıyor. O nedenle, önümüzdeki ay müteahhitle sözleşmenin feshedilip yeniden ihaleye çıkılması için çalışmalara başlandı.

 

Türkiye’nin en büyük 3 kahve üreticisinden biri Bursalı Bakgör

 

Kime sorsanız… Kahvenin Yemen, ya da Brezilya’dan geldiğini söyler. Fakat dünyadaki kahve tüketen en eski toplum olduğumuzu pek kimse bilmez.

Hem de…

Topraklarımızda yetişmediği halde yüzyıllardır kahve keyfi vazgeçilmezimiz olarak yerini koruyor.

Bununla birlikte…

Türkiye’deki en büyük üç kahve üreticisinden birinin Bursa’da faaliyet gösteren Bakgör Gıda olduğunu bilmiyorduk. Açık açık söylemek gerekirse, Bakgör Gıda Genel Müdürlüğü görevini üstlenen meslektaşımız Murat Taydaş sayesinde dün öğrendik.

Bursa kamuoyunun daha çok inşaat şirketiyle tanıdığı Bakgör 20 yıldır gıda sektöründe faaliyette. Alaaddin Mahallesi’ndeki tesislerinde yılda 3 bin ton kahveyi kavurup öğütüyor ve paketler halinde sevk ediyor. Zincir marketlerin yanı sıra 25 ülkeye de ihracat yapıyor.

Tesiste…

Pratik kullanımıyla üçü bir arada adıyla çok yaygın olan sticklerden de yılda 90 milyon üretiyor.

 

Laboratuvar gibi kahve deneyi

 

Bakgör Gıda Genel Müdürü Murat Taydaş üretim tesisini gazetecilere gezdirirken hijyene verilen öneme de tanıklık ettik. Beyaz önlüklerimizi giydik, otomatik makine ayaklarımıza galoş kapladı.

Kahve çekirdeğinin döküldüğü elekten kavrulduğu kazanlara, öğütüldüğü değirmenden paketlemeye etkileyici ve pırıl pırıldı.

En çok ilgi ise, Ar-Ge Laboratuvarı gibi her çeşit kahve çekirdeğinin farklı yöntemlerle pişirildiği deney alanı çekti.

Tesiste, kahve yanında çikolata da üretiliyor.

 

Büyük acının üzerinden 30 yıl geçti: Bulgaristan’dan zorunlu göç

 

1987 yılıydı… O dönem Heykel’de, Başak Caddesi’ndeki Hakimiyet gazetesinde çalışıyorduk. Bir akşamüzeri, Valilik önünde uzayan kuyruk gördük. Mesai bittiği için Valilik kapalıydı, ama dedeler ve nineler yaşlı gözlerle kuyruktaydılar.

Sorunca, “Bulgaristan’da Türklerin adlarını zorla değiştiriyorlarmış, dilekçe vermeye geldik” dediler.

Bu sözleri…

Şimdilerde İstanbul’da gazetecilik yapan Ahmet Utlu haber yaptı, kuyruktaki yaşlıları fotoğrafladı. Ertesi gün Bulgaristan’daki asimilasyonu Türkiye ilk kez Hakimiyet’ten öğrendi.

Süreçte…

Bal-Göç kuruldu, büyük mücadeleler verildi, ama milyonlarca insanın her şeyini bırakıp bir gecede Türkiye’ye gelmeye zorlandıkları göç önlenemedi.

Kısa adı YTB olan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nın o büyük dramın yaşandığı zorunlu göçün 30. yıldönümünde bu akşam Merinos’ta düzenlediği anmanın ilanını görünce aklımıza bunlar geldi.

 

Osman Hamdi tablolarıyla fotoğraf sergisi

 

Çarşamba günü… Erdem Saker’in ilk konuşmacısı olduğu Bursa’ya Değer Katanlar Söyleşisi moderatörlüğü için Panorama 1326 Fetih Müzesi’ne gittiğimizde farklı bir sergi açılışıyla karşılaştık.

Farklılık…

Kaplumbağa Terbiyecisi başta olmak üzere, dünyanın en pahalı tabloları arasına giren eserlerini Yeşil Cami’de resmeden Osman Hamdi’nin tablolarına canlandırma yapıp fotoğraflamış olmasıydı.

Fotoğraf sanatçısı Neslihan Sağır Çetin’in bu ilginç sergisi kasım ayına kadar açık kalacak.