Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Büyümede madalyonun iki yüzü

Yüksek fiyat artışlarının öne çıktığı bugünlerde milli gelirde ciddi yavaşlama sinyalleri geliyor.

Ancak, yılın ilk yarısına ait veriler yüksek büyüme rakamlarını karşımıza çıkardı.

İlk çeyrekteki rekor büyümenin ardından dün TÜİK’in açıkladığı ikinci çeyrek rakamı da azımsanmayacak seviyede geldi.

Ekonomik büyüme yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5,2 oranında gerçekleşti.

Özellikle turizm ve ihracat performansı sayesinde milli gelirdeki artış trendi Nisan-Haziran döneminde belli oranda korunmuş oldu!

Bir de 2017’nin eş dönemine göre pozitif bir baz etkisi olduğu dikkate alınmalı.

Ancak haziranda etkili olmaya başlayan kur ve faiz atakları manzarayı tersine çevirmiş durumda.

Çünkü, hızla yükselen enflasyon bir yanda iç piyasa üzerinde daraltıcı etki yaratırken…

Diğer yanda da tüketicinin alım gücünü ciddi biçimde azaltmaya başladı.

Neticenin büyüme rakamlarına yansıması ise içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrek itibarıyla gerçekleşecek!

Yani şu anda yaşanan sıkıntıların milli gelir üzerindeki ilk etkilerini TÜİK tarafından 10 Aralık’ta açıklanacak veri setlerinde görmemiz mümkün olabilecek.

Ama şimdiden özellikle iç piyasa kaynaklı ciddi bir yavaşlamanın izleri görülmekte!

Peki bu yavaşlama hangi alanlarda daha fazla kendini hissettirecek?

Dün açıklanan ikinci çeyreğe ait öncü veriler bir fikir veriyor.

Nisan-Haziran döneminde tarım küçülürken, inşaatta çok düşük bir büyüme gerçekleşti.

İç pazar gücünü korumaya çalışırken ihracat sanayinin formda kalmasını sağladı.

Turizm ve ticaretin ağırlıklı temsil edildiği hizmetler sektörünün de pozitif performansı dikkat çekiyor!

Rakamlar baktığımızda 2018’in ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 1,5 azalmış görünüyor.

İnşaatta katma değer artışı yüzde 0,8’le sınırlı bir manzara çizmekte.

Sanayide yüzde 4,3, hizmetler sektörünün katma değerinde ise yüzde 8 artış söz konusu dönemde.

Tabloya hanehalkı endeksinden yani vatandaşın harcamalarından baktığımızda yüzde 6,3’lük artışla karşılaşıyoruz!

Yani finansal kısıtlamalar başlayana kadar tüketici de alışverişe yüklenmiş görünüyor.

Keza seçim harcamalarının öne çıktığı kamu tarafında da devletin tüketim harcamaları yüzde 7,2 artış göstermiş durumda.

Diğer tarafta ihracatın yüzde 4,5’lik artışı; yüzde 5,2 oranındaki manşet büyümeye net bir puanlık katkı sağlamış görünüyor.

 

Eksi büyüme riski

 

 Üçüncü çeyrekte bu tablonun özellikle iç piyasa anlamında net bir değişime uğradığını söylemek mümkün.

Nisanda başlayan parasal sıkılaşmanın krediler üzerindeki olumsuz etkisi kendini göstermiş durumda!

Keza yüksek döviz kurlarının yani liradaki değer kaybının negatif yansımaları da kendini fazlasıyla hissettirmeye başladı.

Diğer tarafta kampanyalara rağmen inşaat sektöründeki durgunluk aşılabilmiş değil.

Otomotive ait satış rakamları da aşağı yönlü bir grafik sergiliyor!

Tarımın da büyümeye ciddi bir katkısı beklenmeyen günlerdeyiz.

Kısacası eksi büyüme yaşanmaması için yılın ikinci yarısında turizm ve ihracatın formunu koruması gerekiyor.

Öncü veriler özellikle turizm adına umut sinyalleri vermekte.

İhracatta ise ilk yarıya oranla az da olsa bir ivme kaybı işareti var. 

Neticede 2018’in iki yarısı adeta madalyonun iki farklı yüzü haline gelmiş görünüyor!

Bu manzara ise Türkiye ekonomisinin yılı yüzde 3 civarı sınırlı bir büyüme ile kapatacağına işaret ediyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X