Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Çok kutuplu dünyaya doğru

Teker daima döner ve zamanın ruhu vardır. 1991’de sonlanan “Soğuk Savaş’ın” ‘ iki kutuplu’ dünyasından sonra ABD’nin tek kutup gücüyle 25 yıllık belirsizlik dönemi yerini çok kutuplu dünyaya bırakmanın sarsıntısını yaşıyor. ABD’li- Rusya- Çin’li çok kutuplu döneme geçiliyor.

1992’den bu yana kendini dünyanın hâkimi gören ABD, gücüyle asimetrik tehditlerin ve küresel terörün olağanüstü tırmandığı, tırmandırıldığı bir sürecin sorumlusudur. Şimdi durum değişiyor. Büyük güçler çatırdamaya başlayınca çok ses çıkarırlar. ABD çok ses çıkarmaya başladı, nerdeyse her ülkeyi hasım görüyor.

Donald Trump’ın açıkladığı ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinde ekonomik güvenlik’ kavramının yer aldığına işaret etmesi ve’barışı korumak’ adına orduyu güçlendireceklerine değinmesi bütün ülkelerin dikkatini çekmiştir muhakkak. ABD, “dünyayı silah zoruyla hizaya getireceğim, para gücümü koruyacağım” diyor. Dünyanın sekiz yüz noktasında askeri üssünün bulunmasını başka nedeni ne olur?

Trump’ın açıkladığı ABD’nin ulusal güvenlik stratejisini şu dört temel unsur üzerinden okumak gerekir:1) Yeni strateji belgemiz önceliği sınırlarımızın güvenliğine verecek. 2) Stratejimizde ikinci temel prensip, ABD’nin refahını korumak güçlendirmek olacak. 3) Üçüncü nokta barışı güçle korumak. 4) Stratejimizin bir diğer ayağı da tüm dünyada ABD’nin etkinliğini, gücünü artırmak.

Bu belgede kısaca deniyor ki, her şey ABD için. Bütün nimetler ABD’ye, külfetler de diğer ülkelere. Bu geri kalan ülkeler de bu külfetleri güçleri/ güçsüzlükleri oranında yüklenecekler. “İtiraz eden olursa barışı zedeler ve ben güç kullanarak barışı tesis ederim” diyor.

ABD, 25 yıldır dünyayı tek başına kontrol etti. Ancak gücünü kötü kullandı. Şimdi bunun sancılarını çekmeye başladı. Bunca akan kanın, dağılan yuvaların,bozulan düzenlerin bedeli olacak elbette. Zira mazlumun ahı yerde kalmaz. Trump’ın son Kudüs çıkışıyla BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar ABD’ye karşı itirazları yükseltti. 15 ülkeden 14’ü karara karşı oy kullandı. Kararı ABD veto etti ve ahlaksızca yaptı bunu. ABD temsilcisi karara karşı oy kullanan ülkeleri tehdit etti.

ABD yalnızlaşıyor. BM Genel Kurulunda yapılacak oylama üçte iki çoğunlukla ABD aleyhine çıkarsa, bunun hukuki sonucu olmasa bile sembolük sonucu güçlü olacaktır. Sonuç Amerikan hegemonyasını çatırdatır. Son zamanlarda Amerika’nın hesabını bozan ülke Türkiye. 2003 tezkeresiyle Türkiye, ABD’nin hesabını bozmuştu.“Türkiye bunun bedelini ödeyecek” diyen o dönemin komutanı şimdi Trump’ın güvenlikten sorumlu bakanı.

ABD süreci yönetemiyor. Süreci yönetemediği için devreye “zoru” sokuyor ve dünyayı “ barış kılıflı” savaşla tehdit ediyor. Suudi Arabistan- Mısır- İsrail ekseni oluşturup açıktan İran’ı, üstü örtülü Türkiye’yi tehdit ediyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X