İl başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından şu cümleler çıkıyor:

“Üye listelerimizi güncelliyoruz. Üye sayımızda yaklaşık 290 binlik bir eksilme olduğunu gördük. Yeni üye kazandırma çalışması daimi bir görevdir. AK Parti’nin en büyük özelliği kendini tazeleme özelliğine sahip olmasıdır. Şu an itibarıyla partimizin 10 milyonun üzerinde üyesi var. Böyle büyük bir üye kaydına mensup bir başka parti söz konusu değil.”

Erdoğan bir yandan teşkilatları uyarıp daha fazla üye yapmalarını istiyor, diğer yanda öteki siyasi partilerle olan farklarını rakamlarla ortaya koyuyor.

Bu sözleri nasıl okumalıyız?

Cumhurbaşkanı, belli ki 31 Mart yerel seçimleri ve 24 Haziran İstanbul seçiminden sonra, partisiyle ilgili oluşan/oluşturulan olumsuz algıya üye sayısını ortaya koyarak yanıt veriyor.

Daha da açık bir ifadeyle, “Yıkılmadık, dimdik ayaktayız işte üye sayımız” diyor.

AK Parti’nin üye sayısının 10 milyondan fazla olması şu anlama geliyor:

Yarın bir seçim olsa AK Parti sadece üyeleriyle yüzde 20 oy alabilecek güce sahip.

Üye ailelerini ve sempatizanları da hesap edersek, son 2 seçimin yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen AK Parti’nin hala Türkiye’nin en büyük kitle partisi olduğu sonucuna rahatlıkla varabiliriz.

Bir de TBMM’de temsil edilen diğer siyasi partilerin üye sayısına bakarak kıyaslama yapalım:

CHP: 1 milyon 211 bin 738

MHP: 469 bin 512

Demokrat Parti: 455 bin 493

Saadet Partisi: 224 bin 330

İYİ Parti: 173 bin 90

HDP: 38 bin 82

BBP: 28 bin 460

Türkiye İşçi Partisi: 59

Bu partilerin toplam üye sayıları ise:  2 milyon 980 bin 73.

Yani AK Parti’nin üye sayısının yüzde 30’u dolayında.

 

Kongre takvimi netleşti

 

AK Parti İl Başkanları toplantısının en önemli detaylarından biri de kongre takviminin netleşmesiydi.

Buna göre 7 Ekim’de başlayacak delege seçimiyle birlikte kongre süreci resmen başlayacak.

Aralık 2019’da belde kongreleri, Ocak 2020’de ise ilçe kongreleri yapılacak.

Belde ve ilçe kongreleri 4 ayda tamamlanacak.

Yaz aylarında da il kongreleri yapılacak.

İl kongrelerinin süresi de 4 aya yayılacak.

Ve 2020 sonlarına doğru da büyük kongre toplanacak.

Böylece 2 yıllık yasal süre tamamlandıktan sonra olağan büyük kongre de yapılmış olacak.

Tüm bu kongre sürecinin köklü bir değişime sahne olması bekleniyor.

 

Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu değişiyor ama…

 

Siyasi Partiler Kanunu…

Tanımı, siyasi partilerin kurulmaları, teşkilatlanmaları, faaliyetleri, görev, yetki ve sorumlulukları, mal edinimleriyle, gelir ve giderleri, denetlenmeleri, kapanmaları ve kapatılmalarıyla ilgili hükümleri içeriyor.

Seçim Kanunu…

Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği, il genel meclisi üyeliği, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, muhtarlık, ihtiyar meclisi üyeliği, ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde ve Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların halk oyuna sunulmasında uygulanıyor.

Yıllardır Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu’nun demokratik ve adil olmadığına dönük bir görüş var.

Özellikle milletvekili ve belediye başkanları adaylarının seçiminin liderlerin iki dudağı arasında belirlenmesi,  dar bölge veya tercihli seçim sistemi yerine vatandaşın liderlerin belirlediği isimleri oylamak zorunda kalması, önseçim uygulamasının istisna olması, yüzde 10 baraj sistemiyle temsilde adaletin sağlanamaması temel eleştiriler.

Ancak doğrusunu söylemek gerekirse bunların hiçbiri vatandaşın gündeminde yok.

Yani vatandaşın seçim sisteminin demokratikleştirilmesi, lider sultasının sona erdirilmesi, temsilde adaletin sağlanması gibi konularda yoğun bir talebi ve siyasi partilere baskısı yok.

Ne var ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş nedeniyle Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor.

O halde dar bölge veya tercihli seçim sistemi, barajın indirilmesi, önseçim gibi daha demokratik maddeler beklemeli miyiz?

Henüz çalışmalar mutfak aşamasında.

Ancak gelen haberler, değişikliklerin yeni sisteme uyumlu hale getirilmesi yönünde.

Yani radikal değişiklikler beklenmiyor.

Üye yazımları, fiili ve aktif üyelik, üye aidatının zorunlu hale getirilmesi gibi değişiklikler üzerinde duruluyor.

 

O ismin savunması istendi

 

Olayı biliyorsunuz…

Recep Bayram isimli Yıldırım Belediye Meclis üyesi, Canan Kaftancıoğlu’nun katıldığı toplantıda İl Başkanı Hüseyin Akkuş’a hakaret edip, mikrofon fırlatmıştı.

CHP İl Yönetimi de Bayram’ı, ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevk etmişti.

İl Disiplin Kurulu toplandı ve Bayram’ın savunmasını istedi.

Bayram 15 gün içinde savunma vermek zorunda.

İl Disiplin Kurulu da kararını 30 Eylül’de verecek.