İhsan Aydın
İhsan Aydın

Darbe direnişini suç sayan zihniyet

Türkiye 15 Temmuz’da büyük bir tehlike atlattı.

O gecenin ardından bugün 250 şehidimiz, 3 bine yakın kahraman gazimiz ve büyük kentlerimiz ile Anadolu’daki milyonlarca direnişçimiz sayesinde bağımsızhür bir ülke olarak dimdik ayaktayız.

Yoksa, eğer o gece FETÖ’nün teröristleri amacına ulaşsaydı, bugün ülkemiz elden çıkmıştı.

Dış güçlerin maşası Fethullahçı TeröÖrgütü’nün 15 Temmuz’daki hain darbe girişimini akamete uğratan kahraman direnişçileri suç sandalyesine oturmak isteyenlerin bugünlerde sesi çok çıkmaya başladı.

Niyetlerini anlayabiliyoruz.

Sözde demokrasiyi, anayasayı savunuyorlar.

Kürsülerde, ekranlarda, TBMM’deki konuşmalara bakılırsa neredeyse direnişin sembollerini ipe çektirecekler.

Hükümet ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o tehlikenin de farkına vardılar ki, üniformalı direnişçiler gibi sivil direnişçilere de 15 Temmuz gecesi ve ertesi günkü kahramanlıklarından dolayı yasal zırh gereği duydular.

Yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararname ile tıpkı üniformalı görevlilerde olduğu gibi darbeci hainlere direnen sivil yurttaşlarımızın da asla yargılanamayacağı resmen ilan edildi.

Sen misin KHK’deki 121 No’lu maddeyi yayınlayan?

Ortalık insan hakları savunucundan, kaos, kargaşa tellalından geçilmiyor.

15 Temmuz gecesi, Türk halkı FETÖ’cülere karşı ne yapacaktı?

“Buyurun beyler, dilediğiniz gibi darbe yapın, memleketi ele geçirin. Üstümüze bomba yağdırın, Cumhurbaşkanı’nı, bakanları derdest edin. Parlamentoyu feshedin, irademle seçtiğim milletvekillerini tutuklayın, milletin top, tank ve tüfeğiyle yol kesin, köprü başı tutun’ mu diyecekti?

Hiç direnmeyecek miydi?

Yasadışı kalkışmaya, darbe girişimine, ihanet tertibine karşı koymayacak mıydı?

FETÖ’cü alçaklara, darbeci ajanlara, memleketin uçak, helikopter, tank ve tüfekleriyle halkın üstüne bomba, ateş yağdıran üniformalı teröristlere boyun mu eğecekti?

Eğmediler.

Göğüslerini siper ettiler.

Canlarını, ülkelerinin geleceği pahasına hiçe saydılar.

Öldüler, öldürüldüler, şehit oldular.

Direndiler.

Karşı koydular, hainlerin emellerini gerçekleştirmelerine fırsat vermediler.

Demokrasilerine, Parlamentolarına, hükümetlerine, cumhurbaşkanlarına, en önemlisi de ülkelerine sahip çıktılar.

Şimdi birileri kalkmış, kahramanların dokunulmazlıklarının olamayacağını savunuyor.

Hadi oradan.

15 Temmuz gecesi sen yatağında mışıl mışıl uyurken, onlar sokağa indi, tankın altına yattı, vücudunu kurşunlara siper etti, cuntaya geçit vermedi.

Sen alçakların darbe girişimini, ‘tiyatro’, ‘kontrollü darbe’ gibi safsatalarla küçümserken, onlar vatanı hainlere teslim etmemek için canlarını verip, şehit düşüp, yaralanıp, gazi oldu.

Şimdi tabii ki, dokunulmaz olacak, kahramanlıkları için madalya takılacak ve asla yargılanmayacaklar.

İstediğiniz kadar bağırın, çağırın, kaos çığırtkanlığı yapın, hepsi boşuna.

İşte bu zihniyete, korkusuzca darbecilere karşı koyan, direnen kahramanların yargılanması gerektiğini düşündüğü için Türk milleti tarafından ülke yönetimi teslim edilmiyor.

Açık açık, darbeci hanilerin ekmeğine yağ sürenlere bu millet iktidar fırsatı verir mi?

Vermiyor.

Böyle düşünmeye devam ettikçe vermez de…

Her seçimde sandığa gömüyor, iktidar olmanın yanına bile yaklaştırmıyor.

Kanun Hükmündeki Kararname üzerinden demokrasi şehitlerinin kemiklerini sızlatanları, kahramanlıklarıyla ülkeyi kurtaran yurttaşlarımızı potansiyel suçlu görenleri halk da sandıkta unutmuyor.

2019’a şunun şurasında az bir zaman kaldı.

Bugün KHK’ya, haine tek tip kıyafete karşı çıkanlar o sandığa tekrar girecekler.

Bakalım çıkabilecekler mi?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X