Son birkaç yıldır ama bahusus günümüzde akla, izana, siyasete, ahlaka uymayan olaylar yaşıyoruz. İhanet, iftira, yalan gırla gidiyor. Hainler Amerika’da, Avrupa’da Türkiye’nin aleyhine olabilecek her türlü melanetin peşinde. Türkiye içinde bu ihanet şebekesine diyet borcu olanlarla ele ele vermişler hep birlikte Türkiye’nin boğazını sıkıyorlar.

Çok ama çok dikkatli olmak lazım. Dikkat aklın feneridir ikiye bölünemez.

Önce şunu söyleyelim ki, kurulan bu kumpaslar Türkiye’ye hiçbir şey yapamaz. Sadece biraz yorar o kadar. Türkiye buradan çok daha güçlü bir şekilde çıkacak, hainler de hesabını ödeyecekler.

Şimdi Amerika’da bir yargı süreci başladı. Yargıyı yürüten savcı da, hâkim de FETÖ’cü. Hedef Türkiye. Ancak bir devlet başka bir devleti yargılayamayacağı için, Sarraf üzerinden yargılama yapılacaktı oda olmadı, Sarraf tanık, şimdilik Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı sanık. Dosyaya daha kimler eklenir zamanla göreceğiz.

Davayı açan Amerikalı savcının elinde hiçbir somut delil yok. Savcı gizli dinleme tapelerini esas alarak davayı açtı. Gizli dinlemeyi FETÖ’cü polislerin yapmış olabileceği güçlü bir ihtimal. Çünkü bu davanın altyapısı 17-25 Aralık’ta oluşturulmuş ve iddiaları tamamen yalan. FETÖ’nün 17-25 Aralık’ta kullandığı sahte raporu ABD’ye götürüp dava açılmasına zemin hazırlayan CHP’li eski Milletvekili Aykan Erdemir ve firari yeminli banka murakıbı Osman Zeki Canıtez. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi bu iki isim hakkında yakalama kararı çıkardı.

17-25 Aralık sürecini yöneten firari Savcı Celal Kara tarafından bilirkişi olarak atanan Osman Zeki Canıtez, 28 Ocak 2014’te 95 sayfalık bir rapor düzenledi, rapor aynı gün dosyaya girdi. Rapordan bir gün sonra Celal Kara soruşturmadan alındı. Bu rapor şimdi Amerikan savcısının elinde. Dava bir nevi bu rapor üzerinden yürütülüyor.

İşin özeti şu: Amerika’da açılan bu kumpas dava 17-25 Aralık kumpasının devamıdır. Dava yeni başladı ama hazırlıkları 2010 ve evveline dayanıyor. Gezi olaylarında başarılamayan 17-25 Aralık’ta denendi, burada başarılamayan 15 Temmuz’da denendi, o da olmayınca şimdi Amerika yargısında deneniyor.

attığı her adımda dünyanın bir sütununu deviriyor. Ama Türkiye’yi deviremeyecek. Gezi’de deviremedi. 17-25 Aralık’ta deviremedi. 15 Temmuz’da deviremedi. Suriye’de deviremedi. Bu son kumpasla bir netice elde edemeyecekler. Sadece ekonomik yönden biraz sarsacaklar.

Ya Kılıçdaroğlu’nun son iftirasını nereye koyacağız ? Bu durumda öncelik CHP’nin. Son kararı ise millet verecek.

W.H.Davies’le bitirelim. Davies şöyle der: İtibar sandığın şey, karakter ise olduğun şeydir. İtibar fotoğraftır, karakter ise yüz; itibar dışarıdan gelir, karakter ise içeriden. İtibar bir anda olur, karakter ise ömür boyunca; itibar insanların senin için mezar taşına kazdıklarıdır, karakter ise meleklerin Tanrı huzurunda senin için söyledikleridir.