Engin Özpınar
Engin Özpınar

Dikkat! Ortadoğu’da cepheleşme hızlandı

Suudi Arabistan, ABD ve İsrail bir yanda İran, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan Hizbullahı diğer yanda.

Şimdilik güçlü görünen taraf İran’ın başını çektiği ülkeler grubu.

Ne ki, Suudi Arabistan saray darbesinden güçlenerek çıkarsa ABD ve İsrail’le birlikte daha ağır basabilir.

*

Hizbullah’ı tecrit etmeye çalışıyor Riyad, Washington ve Tel Aviv… Ancak şimdiye değin başarılı olamadılar. Olamadıkları gibi bir de Mısır’dan darbe yediler. Suudi Arabistan’ın Hizbullah’a karşı yaptırım çağrısını bizzat Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi reddetti.

Bunu beklemiyorlardı. Çünkü Sisi iktidarına ilk döneminde, finansal destek sağlayan ülkelerin başında Suudiler geliyordu.

Ama Mısır Cumhurbaşkanı bölgenin daha fazla karışıklığı kaldıramayacağını belirterek sağduyu çağrısı yapıyordu.

*

Riyad, Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifasından Hizbullah’ı sorumlu tutuyor. Tutuyor da somut nedenler ortaya koyamıyor. Yani Hizbullah ne yapmış da Hariri’yi istifa noktasına getirmiş, belli değil.

İran cephesi de, Hariri’nin istifasını karşı cephenin Lübnan’ın iç işlerine müdahale çabası olarak, o çabanın ilk adımı olarak değerlendiriyor. Yani, arkası gelecek, Lübnan’a politik ve askeri operasyon yapılabilecek.

*

Tabii bu düşünceler pratiğe indirilirse alevler tüm bölgeyi kuşatır. Bunun da farkındalar elbette. Ne var ki, İran ve Hizbullah’ın bölgedeki gücünün arttığını kabul ettiklerine göre artık boş oturamazlar. Oturamazlar ama bir savaşı göze alamadıktan sonra yapabilecekleri pek bir şey de görünmüyor.

Savaşı göze alabilirler mi? Onlar için o da zor.

Rusya’nın bölgedeki varlığını da hesaba katmaları gerekir. Hatta ve hatta Çin’i de düşünmezlerse çok büyük hata yapmış olurlar.

*

Reuters’taki bir değerlendirmeye göre Suudi Arabistan’ın en büyük petrol alıcısı günde 8 milyon varil ortalamayla Çin! Eskiden Amerika’ydı. Ama şimdi Çin. Ve Çin petrol ithalatında petro-dolar sistemine karşı çıkıyor. Yuan’la yapmak istediğini belirtiyor.

Petro-dolar sistemi de Washington’ın hassas olduğu konu.

Tamam da “Dünyanın yeni güç merkezi Asya-Pasifik’tir artık” deniyorsa ABD’nin yapabileceği pek bir şey de bulunmuyor, askeri seçenekten başka.

Suudi Arabistan’daki saray darbesi de Amerika’nın kontrolü altında bu nedenle mi gerçekleşti yoksa?

*

Tabii tek bir neden yok. Suudi Arabistan’ın, ABD’nin ve İsrail’in ayrı ayrı çıkarları söz konusu. Bir taşla birkaç kuş birden vurmak istiyorlar sanki.

ABD, Riyad’da tamamen kendine bağlı bir iktidar istiyor. Bu, şu ana kadar başarılmış gibi görünüyor.

Öte yandan Suudi Arabistan’la İsrail’se İran’ı bölgeden uzak tutmaya çabalıyorlar.

Tabii bu çok zor bir iş.

Sağduyu egemen olursa sorun yok.

Ama tersi olursa Lübnan’da ve Yemen’de savaş çanları çalacak demektir…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X