Eğer siz de bu şikayetleri yaşıyorsanız, buruksizm alışkanlığınız yüzünden olabilir. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, modern dünyanın en sık görülen problemlerinden buruksizmi ve bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri sizler için anlattı.

DİŞ GICIRDATMA (BRUKSİZM) NEDİR?

Buruksizim; uyku sırasında dişleri gıcırdatmak, sıkmak ve çeneyi kenetlemektedir. Normal olmayan bir eylem olan diş gıcırdatma, oldukça rahatsız edici bir ses ortaya çıkarır.

Çoğu kişi bu yaşadığı rahatsızlığı farkında değildir. Ancak uzun vadede devam eden bu alışkanlık zamanla başka problemleri beraberinde getirdiğinden kişi sonradan dişlerini gıcırdattığını anlar.

EN BÜYÜK SEBEP, STRES

Çenenin çok kuvvetli olarak birbirine sürtünmesi olarak tanımlanan buruksizim ülkemizde yaklaşık 5 kişiden 2’sinde görülmektedir. Buruksizmin ortaya çıkmasının en büyük sebepleri arasında ise stres ilk sırada gösterilmektedir. Günümüzün en büyük problemleri arasında gösterilen stresin, kişi üzerinde yarattığı baskı kendini diş gıcırdatma olarak gösterebilir. Bunun dışında,

– Duygusal hassasiyet,

– Sinir, stres,

– Dengesiz beslenme,

– Uyku bozuklukları

– Dişlerdeki, yapısal bozukluklar,

– Vitamin ve mineral eksiklikler,

– Merkezi sinir sisteminde görülen rahatsızlıklar da buruksizmi tetikleyebilir.

Genel olarak 20-40 yaş arasında görülen diş gıcırdatma hastalığı 4-5 yaşındaki çocuklarda dahi rastlanabilir.

DİŞ GICIRDATMA BÜYÜK TEHLİKE YARATIYOR

Buruksizm ya da bilinen adıyla diş gıcırdatma, ağız ve diş yapısına büyük zararlar verebiliyor.

Bu zararlar;

Dişlerin çiğneme yüzeyinde oluşan aşınma,

– Dişlerde görülen aşırı hassasiyet,

– Dişlerde kırılma,

– Sabahları çenede ağrı ile uyanmak,

– Dişlerde sallanma,

– Yanak iç yüzeyinde ortaya çıkan tahriş,

– Diş etlerinde çekilme,

– Ağız yaraları,

DİŞ GICIRDATMASI TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Diş gıcırdatmasını önlemek için uygulanan en bilindik tedavi yöntemi, “gece koruyucuları” olarak bilinen silikon malzemedir. Bu koruyucu silikonlar sayesinde dişlerin üzerinde uygulanan baskı ve sürtünmenin önüne geçilir. Bazı durumlarda tek başına yeterli olmayan gece koruyucularının yanı sıra ek tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Bunun için kas gevşeticiler, psikolojik terapi yöntemleri, hatalı yapılan dolgu, kaplama gibi işlemlerin yenilenmesi etkili olacaktır.