Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, göreve geldikten bir süre sonra Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki panayırı andıran ‘hemşehri günlerini’ kaldırdığını ilan etti.

Kararın duyurulduğu ilk gün de yazdım, uluslararası kongrelere ev sahipliği yapılması için inşa edilen güzelim mekanın, hemşehri günlerine kapatılması son derece doğru bir karardı.

Ancak Başkan Aktaş, yine de hemşehri derneklerine Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait FSM’deki alanı tahsis etmişti.

Şimdi gelelim asıl konuya.

Dün değerli meslektaşım Selahattin Adıgüzeller de aynı konuya değindi.

Bursa Karadenizliler Günleri basın toplantısında konuşan bir hemşehri derneği başkanının sözlerini A Gazete’de Mehmet Çetinkaya köşesine taşımış:

“…Alinur Aktaş bu kararını gözden geçirmeli. Bunun önseçimi var, erken seçimi var. Unutmayalım ki 3 milyonluk Bursa’da yaşayan Bursalı sayısı 500 bindir.”

Açıklamaya bakar mısınız?

Tehdit var.

Ayar var.

Yanlış bilgi var.

Mikro milliyetçilik var.

Bursalıları Bursa’da azınlık konumuna düşüren son derece hatalı sözler.

Oysa doğduğu kent neresi olursa olsun Bursa’da yaşayan, bu kentin havasını teneffüs eden, suyunu içen, nimetlerinden faydalanan herkes kendisini Bursalı olarak tanımlar.

Bir başka ifadeyle doğduğun yer doyduğun yerdir aslında.

Ayrıca hemşehri derneklerinin işlevi, Bursa’ya çeşitli illerden göç eden yurttaşlarımızın kültürel değerlerinin yaşatılmasına öncülük etmesinin yanı sıra onları kente entegre etmek olmalı.

Bu işleve sahip hemşehri derneklerinin kamu yararına çalıştıklarına şüphe yok.

Ancak, Bursalı üst kimliğini kabullenmeyen hemşehri derneklerinin yöneticileri, kendi yörelerine de zarar veriyorlar.

Şimdi bu açıklamadan sonra, bazı derneklerin her türlü talebini karşılayan iktidar partisi temsilcileri şapkalarını önlerine koyup düşünmeliler.

Şairin dediği gibi, “Kabahat senin demeye dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin canım kardeşim.”

 

—————————

 

TÜİK verilerine göre Bursa’da hangi ilden kaç kişi yaşıyor

 

Dün arşivimi tarayarak, “Bursa’da hangi ilden kaç kişi yaşıyor” başlıklı yazımı buldum.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerini paylaştığım yazımın bir bölümünü aynen aktarıyorum:

“…Listenin tepesinde Bursalılar var. Tam 1 milyon 518 bin 571 Bursalı yaşıyormuş Bursa’da. İkinci sırada Erzurumlular var. Ancak iddia edildiği gibi 500 bin kişi filan değiller. Tamı tamına Bursa’da 128 bin 279 Erzumlu yaşıyormuş. Erzurumlulardan sonra en kalabalık olan il hangisi dersiniz? Samsun… Onlar da 81 bin 777 kişiler. Samsun‘dan sonra Muş geliyor. Bursa’daki Muşluların sayısı da 75 bin 410. Malum Bursa‘ya ‘Burtvin‘ diyenler var, Artvinli nüfustan dolayı. Oysa gerçek öyle değilmiş. Nitekim Bursa’da 65 bin 664 Artvinli yaşıyormuş. Sırasıyla 51 bin 958 kişiyle Balıkesir, 46 bin 976 kişilik nüfusuyla Trabzon geliyor. Bursa‘da yaşayan Giresunluların sayısı 36 bin 389, Diyarbakırlıların sayısı da 33 bin 199. Nüfusu en fazla olan diğer iller de sırasıyla şunlar: Ağrı, Kars, Ardahan, Yozgat, Kütahya, Bitlis, Konya, Sivas, İstanbul, Van ve Bilecik… TÜİK‘in kütüğe kayıtlı il esasına göre yaptığı araştırma sonucu böyle. Şimdi bu araştırmadan sonra, herhangi bir hemşeri derneği başkanının çıkıp, yok efendim “Bursa’da biz 500 bin kişiyiz“, vay efendim, “Bursa’da Bursalılardan daha kalabalık bir nüfusa sahibiz“, türünden iddialarına itibar etmeyin. En çok da siyasetçiler itibar etmesin. Nitekim Bursa’da en çok Bursalılar yaşıyor.”

Yani neymiş:

Bursa’da 500 bin Bursalı yaşamıyormuş.

 

———————

 

 

Bir tepki de Karaman’dan

 

Hemşehri derneklerinin yöresel günlerinin Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin dışına çıkartılmasıyla başlayan tartışmalara TSE Başaraştırmacısı Mustafa Karaman da katıldı.

Karaman sosyal medya hesabından bakın neler yazmış:

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı tebrik ediyorum. Niye?

Merinos AKKM’yi, hemşehri derneklerinin panayır alanına çevirmesinden kurtardığı için. Hemşehri dernekleri başka hiçbir ilde bu şekilde hareket edemez, hatta tehdit edemez. Başka bir il buna izim vermez. Ama Bursa’da Bursa ile ilgili olmayan herşey yapılır, Bursa ile ilgili olan bir şey yapılmaz.