DERYA DEMİR

Gözlerindeki yüzde 90 görme engelini adeta görmezden gelip ‘hayatta ben de varım’ demenin hikayesi oldu 46 yaşındaki Ebru Alkış İlter’in yaşadıkları. Bir gözünü henüz 25 yaşındayken kaybeden Ebru Alkış İlter, 2.5 yıl sonra ise kitap okuyarak uyuduğu akşamın sabahında diğer gözünü de kaybetti. Buna rağmen üniversiteyi bitiren, ardından 15 yıl boyunca farklı pozisyonlarda yöneticilik yapan İlter, şimdilerde kurduğu dekorasyon ve el sanatları atölyesi ile yeteneklerini birbiri ardına sergiliyor. Sadece kendi için değil ruhsal, zihinsel ya da fiziki engeli olan kişiler için de atölyesini ortaya koyan Ebru Alkış İlter, perşembe günleri hem engellilere hem de ailelerine ücretsiz eğitim vererek onların da hayata dahil olmasını sağlıyor.

PERŞEMBE GÜNLERİ ENGELLİLERE

Emekli olduktan sonra kendi iş yerini kurmak istediğini anlatan İlter, “Dekorasyonu ve boyayı hayatımın her döneminde kendimle bütünleştirmiştim. Bunun için biraz eğitim almam gerekiyordu. Bu noktada BUSMEK’te 3 dönem ahşap ve dekoratif boyama eğitimi aldım. Ardından Türkiye’de bu işte duayen diyebileceğimiz birkaç hocadan eğitim aldım ve kendime atölye kurdum. İlk önce hobi ve ev hanımlarına yönelik bir atölyeydi. Ardından süreç içerisinde bir hocayla bir araya gelip dekorasyona da yönlendim. Şu anda burada dekorasyon ve sanata dahil her şeyi yapıyoruz. Bunun haricinde kurslarımız oluyor. Perşembe günleri ise sadece benden biri olan engelliler ile ailelerine ücretsiz kurs veriyorum” diye konuştu.

“ENGELİMLE BARIŞMAYI SEÇTİM”

Görme engeline rağmen sanatını nasıl icra ettiğini anlatan İlter, “İlk gözümü kaybettiğimde caddede tek başıma yürüyemiyor, evde tek başıma bir şey yapamıyordum. Hayat size iki seçenek sunuyor, ya vazgeçeceksiniz ya da hayatın size sunduklarıyla barışmayı seçeceksiniz. Ben engelimle barışmayı ve onu kabul etmeyi tercih ettim. Ve tek gözle ne kadar çok şey yapılabileceğini anladım. Beyin o kadar kuvvetli ki görme engelinizi tölare ediyor ve başarıyorsunuz. İlk gözümden 2,5 yıl sonra üniversite ikinci sınıfta diğer gözümde ciddi bir kanama oldu ve kitap okuyarak yattığım bir gecenin sonunda yüzümü aynada göremedim. Hastalık size geldiğinde bir şekilde onunla yaşamaya alışıyorsunuz, kendinizle eğleniyorsunuz, hayatta hiçbir şeyin kafaya takmaya değer olmadığını görüyorsunuz” dedi.

“İMKANLARI DEĞERLENDİRDİM, BAŞARDIM”

İlter, “Örneğin bir çininin üstüne kahverengi boya yerine alıp bordo boya sürdüysem hiç problem değil o da öyle olsun deyip geçiyorum. Çünkü onu dert ederseniz hastalığınızla yüzleşir, insanlardan kopup yalnızlaşırsınız. Zaten ince işleri yapamıyorum orada da destekçilerim devreye giriyor. Görme engelim olduğu halde nasıl bunları yaptığımı görüp hayret ediyorlar. Hayatta kendinize uygun koşulları hazırlıyorsunuz ve yapıyorsunuz. Demek ki dünyaya gelişimde bana verilen bir kabiliyetti bu ve ben bunu karşıma çıkan imkanlarla değerlendirdim. Zaten benim olan yeteneği doğru insanlarla bir araya gelerek uygulamaya başladım” ifadelerini kullandı. 

“BEN DE ŞANS TANIYORUM”

Mudanya Engelliler Dernek Başkan Yardımcısı olduğunu ifade eden İlter, “Dernekte bulunan engellileri bir duyuru yaparak ücretsiz kurs vereceğimi söyledim. Hepsi çok mutlu oldu ve davetime icabet ettiler. Ben onlardan biriyim ve onlar benim arkadaşlarım. Ben hayata, sosyalleşmeye çok kolay başlamadım, engelimle barışamadım. Ama şanslıydım. Çünkü hep doğru insanlar karşıma çıktı ve bana bir şans verdiler. Ben de güvenimi toparlayarak hayatımı devam ettirdim. Engellilerin hayatın içerisinde olması çok önemli. Benim de amacım onların sosyalleşmesi, üretmesi, ürettiklerini satarak bütçe hazırlamaları ve böylelikle daha özgür olmaları. Ben bana zamanında tanınan şansı kendi imkanlarım ölçüsünde onlara tanımaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

“ONLARI ÇOK İYİ ANLIYORUM”

Kurs verdiği engellileri çok iyi anladığını anlatan İlter, “Onlar mutlular, hepsi kendisiyle barışık. Zaten bu insanlar bir köşeye çekilip yaşamayı değil hayatın içinde olmayı tercih etmiş insanlar. Biz sadece onların ellerine daha önce almadıkları fırçayı verdik ve bir şeyler yapmaya çalıştık. Şimdi artık onlara destek sağlayabilecek şekilde para kazanmaya başlayacaklar. Birlikte olmaktan mutlulular, heyecanla koşa koşa geliyorlar. Ben onlardaki mutluluğu görünce daha da mutlu oluyorum. Onları benim kadar kimse anlayamaz. Ben belki de onların arasındaki en şanslı kişiyim. Ama karşıdan karşıya geçmek istediklerinde, otobüse binmek istediklerinde numarasını göremeyip otobüse binememenin ne demek olduğunu ben biliyorum. Bazen hastalıkla yüzleşip evde ağlamanın ne demek olduğunu ben biliyorum. O yüzden onları çok iyi anlıyorum” dedi. 

SPONSOR ARANIYOR

Engelliler için bir sosyal sorumluluk projesi hazırlığında olduklarını da kaydeden İlter, sözlerine şunları ekledi: “Bazı engelli arkadaşlarımız var ki sadece bir oda içerisinde yaşıyorlar. O yüzden onların o odada mutlu olmalarını sağlamak adına odaların da hayal ettikleri tabloyu, istedikleri dolabı, duvarı yapmak istiyoruz. Ben bedenen bunun için varım ama malzeme sponsoruna ihtiyacımız var.”