Felsefi bakışla hukuk ve adalet

Uludağ Üniversitesi’nden Metin Becermen, “İzler ve Patikalar” adlı kitabında okuru, filozofların hukuk ve adalet konusundaki düşüncelerinin ışığında ilginç bir yolculuğa çıkarıyor.

Felsefi bakışla hukuk ve adalet

DİLEK ATLI

Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Metin Becermen’in, Sentez Yayınları’ndan çıkan “İzler ve Patikalar” kitabı, felsefe meraklılarına yeni bir okuma serüveni sunuyor. Farklı dergilerde kaleme aldığı makalelerinden, katıldığı sempozyum ve kongrelerde sunduğu bildirilerden oluşan bir seçkiyi kitaplaştırdığını kaydeden Becermen, “Bu kitaptaki yazılar arasındaki konu bağlamı hukuk ve adalet üzerinde yoğunlaşıyor. Türkçe dilinde felsefe konusundaki düşüncelerim, yol arayışları da diğer bölümlerde” diye konuştu.

İzler ve Patikalar kitabında Hegel, Marx, Platon, Nietzsche, Adorno, Foucault gibi filozofların ışığında kaleme aldığı yazılarında çeşitli saptamalarda bulunan Becermen, “Kitapta hukuk kavramını Hegel’in görüşü üzerinden ele alırken, Marx’ın dünyayı değiştirmek üzerine düşüncelerini Platon’la karşılaştırdım. Platon’un söylediklerini önemsiyorum çünkü. Marx ve Platon için başka dönemlerin insanları denebilir belki ama ben böyle olduğunu düşünmüyorum. Aksine, bu karşılaştırmanın başka bir ufuk açtığına inanıyorum” dedi. 

Kitabında ünlü filozof Nietzsche’nin birçok farklı kesim tarafından sahiplenilmesine ve sözlerinin farklı ya da yanlış yorumlanarak günümüze kadar ulaşmasına da değinen Becermen, şunları kaydetti: 

“Nietzsche felsefede bir yol ayrımı. Ondan önce sistematik ve dizgesel bir yazım varken, Nietzsche bölük pörçük yazıyor. Tabii bunda da bir sistematiklik bulmak mümkün. Felsefi düşünceyi edebi dille anlatması sözkonusu. Onu diğerlerinden farklı kılan bir diğer özellik daha var. Platon’dan beri var olan bir gelenek. Akıl yürütmeyle ilerleyen bir gelenek. Bu kavram, 17. yüzyılda felsefenin gündemine rasyonellikle girdi. Akıl yürütme bir rasyonellik değil aslında; rasyonellik, bir tür akıl yürütmedir. Bir dönem felsefeye hâkim olmuş bir akıl yürütme. İşte buna, Nietzsche’nin bir eleştirisi var. Bu eleştiri, Platon’a kadar gidiyor. Onu, iki ayrı dünya yaratmakla eleştiriyor. Böylelikle önemseniyor. Çünkü ona göre bir dünya var; o da bu dünya.”

PLATON’UN DEVLET’İ…

Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü yayını olan Kaygı Dergisi’nin editörlüğü’nün yanı sıra, Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde iki yılda bir gerçekleştirilen “Uluslararası Felsefe Kongresi”ni düzenleyen kadroda yer alan Becermen, İzler ve Patikalar’da adalet üzerinde durmasını Platon’un Devlet kitabına dayandırarak, şöyle açıkladı:

“Devlet kitabının birinci bölümünde adalet nedir sorusunda borç kavramı üzerinde durulur. Burada borç, ‘hak’ kelimesinin karşılığıdır. Hak, sadece verilen bir şey değil; ayrıca korunan bir şeydir. Bunu nasıl anlamak gerek? Hak, birbirimizde korumamız gereken bir şeydir şeklinde. Devletin bizde koruması gereken değil sadece. Bunun sağlandığı yerde adalet gerçekleşir. Yani, Platon’un Devlet kitabına göre borcumuz olan hakkımızı koruduğumuz zaman adalet yani, doğruluk sağlanır.” 

Becermen’in İzler ve Patikalar kitabında ayrıca, “Birlik ve Çokluk”, “Etik ve Politik Bir Aktör Olarak Kişi” gibi makaleler yer alıyor. 

‘Nietzsche sözleriyle yanlış anlaşıldı’

Nietzsche’nin, metaforlar üzerinden düşünen biri olarak sözlerinin yanlış anlaşıldığını vurgulayan Becermen, “Örneğin, ‘Beni öldürmeyen şey, güçlendirir’ bilme çabasıyla ilgili bir sözdür. Bilmenin yüzleşme doğurduğunu bu bilme ve yüzleşme halinin acı verdiğini ve güçlenmeyi sağladığını ifade eder. Bir diğer sözü olan ‘Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacı Unutma!’ sözü de yanlış anlaşılıyor. Aslında, kırbaç burada erkekte değil, kadında. Kadının gücünü temsil ediyor. Erkeklerden daha güçlü olduğunu ifade ediyor. Bu, kadınlara ait bir tespittir” dedi. 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X