Engin Özpınar
Engin Özpınar

Fransa’da milletvekili ayrıcalığına tırpan

Fransa’da milletvekillerine tanınan ayrıcalıklar daraltıldı.

Örneğin, ‘Parlamenter Harcama Rezervi’ adı altında milletvekillerine ayrılan 130 milyon Euro büyüklüğündeki fon yürürlükten kaldırıldı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, milletvekillerine Fransız halkının parasını çarçur ettirmeyeceğine ilişkin söz vermişti seçimden önce.

Öyle anlaşılıyor ki, başardı!

Zorlanıyordu çünkü. Hazırladığı ‘Siyasi Ahlak Yasası’ 900’e yakın değişiklik önergesiyle engellenmeye çalışılıyordu.

Ve yasayla atılan en radikal adım, harcamaların denetlenmesi oldu.

Bundan böyle milletvekilleri, tıpkı şirketlerdeki gibi harcamalarını belgelendirecekler.

Onun arkasından da danışman kadrolarının eş ve çocuklarla doldurulması sorunu geliyor.

Örnekse François Fillon’un eşi ve çocuklarını mecliste danışman kadrolarına yerleştirmesi olayı… Süre: 9 yıl. Toplamda ödenen maaş: 1 milyon Euro…

Tam bir skandal! Cumhuriyetçi Fillon sıradan biri değil, saygın bir avukat, eski başbakan, son cumhurbaşkanlığı seçiminde de Macron’un rakibiydi.

Bundan sonra ne olacak? Olacakları sıralayalım: Milletvekilleri, belediye başkanları, senatörler aile bireylerini ve yakın akrabalarını danışman olarak görevlendiremeyecekler.

Peki, yasaya uymayan milletvekili olursa ne olacak?

Yasada bunun yanıtı 3 yıla kadar hapis ve 45 bin Euro para cezası olarak kararlaştırılmış.

Yasada başka neler var?

Milletvekilleri ve bakanların, kamu alanındaki ihalelere giren şirketlere dolaylı ya da doğrudan danışman olamayacakları var.

Hükümetin milletvekilleri ve senatörlere ücret karşılığında inceleme/araştırma yaptırma ve rapor hazırlatma görevi veremeyeceği var.

Ayrıca siyasi partilerin mali giriş çıkışlarının detaylı olarak resmi gazetede yayınlanma şartı var.

 

Macron önce Sarkozy’yi Lahey’e teslim etmeli

 

Macron, Fransa’nın içini derleyip toparlamaya çalışırken göçmen akınını kesmek konusunda da kararlı adımlar atmaya hazırlanıyor.

İşte planı: Libya’da ‘Göçmen Kontrol Noktaları’ kurarak sığınma talebinde bulunacakların başvurularını orada almak… Dolayısıyla göçmenlerin Akdeniz’de boğularak can vermelerinin önüne geçmek…

AB ülkeleri tedirgin… Göçmen Kontrol Noktaları daha önce Yunanistan ve İtalya’da kurulmuştu ama Macron, Libya deyince herkesin kafasını karıştırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın iddiası şöyle:

“Libya’da hangarlarda, kamplarda son derece kötü koşullarda bekleyen 1 milyon civarında göçmen var. Bu insanlar en düşük insani koşullardan bile yoksun durumdalar. Sorunun temeli Libya’daki kaosun giderilmesinde yatıyor. Yani Libya’nın istikrara kavuşturulması sorunun temel çözümüdür.”

Macron bu planına AB’den destek bekliyor. Ancak, “Ya AB’yle ya da AB’siz” diyerek uygulamayı başlatmaktaki kararlılığını vurguluyor.

Libya’daki kaos… Libya’nın istikrarı… Fransa Cumhurbaşkanı teşhiste ve tedavide doğru yolda yürüyor.

Ne ki, bir şey var, bir soru var yanıtlanması gereken:

Libya’yı bu hale kim getirdi?

Sarkozy’nin adını anmadan Libya deyip geçmek Fransa liderinin planını daha baştan işlemez hale sokar.

Sarkozy yaşıyor. Libya’yı, ABD ve İngiltere’nin desteğiyle böldü, parçaladı, Kaddafi’nin ve on binlerce Libyalının katili oldu.

Macron’un, Libya’da Göçmen Kontrol Noktaları kurmadan önce Sarkozy’yi Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne teslim etmesi gerekir.

Çünkü Sarkozy bir savaş suçlusudur…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X