Galileo’nun öldüğü gün doğdu, Einstein’ın doğduğu gün öldü

Dünyaya Gelileo’nun öldüğü bir 8 Ocak günü gelen Hawking’in, yine tarihin en önemli bilim insanlarından Einstein’ın doğum gününde aramızdan ayrılmış olması da ne kadar enteresan bir tesadüf değil mi?

Galileo’nun öldüğü gün doğdu, Einstein’ın doğduğu gün öldü

İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti.

Ünlü fizikçinin ölüm günü aynı zamanda belki de kaderin bir cilvesi olarak bir başka büyük fizikçi olan Albert Einstein’ın doğum gününe denk geldi.

Hawking, Einstein’ın İzafiyet Teorisi üzerine çalışmalar yapmış ve elde ettiği sonuçlar 20. yüzyılın en büyük buluşları arasına girmişti.

Hawking’in çocukları Lucy, Robert ve Tim babalarının ölümüyle ilgili yazılı açıklamalarında “Sevgili babamızı bugün kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Çok büyük bir bilim insanı, çalışmaları ve mirası yıllarca yaşayacak olağanüstü bir kişiydi” dedi.

hawking.jpg

EINSTEIN’IN DOĞUM GÜNÜNDE ÖLDÜ

Evrenin temel prensipleri üzerine çalışan Stephen Hawking, Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın uzay ve zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının (İzafiyet teorisi), Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.

Belki de kaderin cilvesi olarak Albert Einstein’ın doğduğu gün (14 Mart 1879), dünyanın gördüğü en büyük fizikçilerden olan Stephen Hawking’in de ölüm günü oldu (14 Mart 2018)

Öte yandan 14 Mart ayrıca Pi Günü olarak da biliniyor. Pi Günü, ünlü matematik sabiti “pi sayısı” anısına özel kabul edilmiştir ve her yıl 14 Mart’ta kutlanmaktadır. Bunun sebebi ise Amerikan tarih formatında bu günün 3/14 olarak geçmesi ve bunun pi sayısının en yaygın kullanımını anımsatmasıdır.

hawking2.jpg

KİTABI İÇİN İLGİNÇ İFADELER KULLANMIŞTI

Ünlü fizikçi Hawking, 2013 yılında “My Brief History” (Kısa Tarihim) isimli otobiyografisini kaleme almıştı. Hawking, kitabında neredeyse tüm hayatı boyunca mücadele ettiği ALS hastalığı hakkında da “Bunun benim başıma gelmesinin büyük bir haksızlık olduğunu düşünmüştüm ve hayatımın bittiğini sanmıştım. Ancak 50 yıl sonra söyleyebilirim ki hayatımdan oldukça memnunum” ifadelerini kullanmıştı.

“A BRIEF HISTORY OF TIME” 237 HAFTA BEST SELLER KALDI

Stephen Hawking’in 1988 yılında yazdığı “A Brief History Of Time” (Zamanın Kısa Tarihi) isimli kitabı kısa sürede en çok satanlar listesine girmeyi başarmış ve 237 hafta yerini korumuştu. “Zamanın Kısa Tarihi” halen best seller listesine girmeyi başarmış en komplike kitaplardan biri olarak gösteriliyor.

Hawking, o dönem basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Aslında ilk başta amacım, kitabımın havalimanlarında hediyelik dükkanlarında satılmasıydı. Kitabın dilinin anlaşılabilir olması için önce hemşireler üzerinde denedim, sanırım çoğunu anlamayı başardılar” diye konuşmuştu.

hawking4.jpg

HAYATI FİLM OLMUŞTU

Ünlü fizikçi Stephen Hawking’in hayatı beyaz perdeye de uyarlanmıştı. The Theory of Eveything (Her Şeyin Teorisi) isimli filmde Hawking’in gençliği ilk evliliği ve yaşadığı zorluklar anlatılıyordu.

200 YIL İÇİNDE DÜNYA’NIN SONUNUN GELECEĞİNE İNANIYORDU

Hawking, yaptığı açıklamalarda çoğu kez insanlığın sonunun yaklaştığını iddia ediyordu. Dünya’nın kaynaklarının 200 yıl içinde tükeneceğini ve insan ırkının hayatta kalmak için diğer gezegenlere açılması gerektiğini ifade eden fizikçi, küresel ısınmanın önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapıyordu.

İŞTE STEPHEN HAWKİNG’İN HAYATI VE BİLİNMEYELERİ

Ünlü Prof. Dr. Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 yılında doğdu. 8 yaşındayken Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi.

Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciamaatanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.

hawking5.jpg

1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.

Bu birleşmenin bir sonucu da kara deliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

hawking6.jpg

HASTALIĞININ ARDINDAN…

Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.

Ünlü fizikçi en son 25 Kasım tarihinde Vatikan’da “Evrenin Kaynağı” başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Francis ile görüşmüştü. 1942 yılında İngiltere’nin Oxford kentinde doğan Steven Hawking, kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı çok kapsamlı çalışmalarla tanınıyordu.

Bilimsel araştırmaları 40’ın üzerinde dünya diline çevrilen Stephen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak görülmekteydi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X