Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Genlerimiz dile geldi

Gen nedir denildiği zaman kabaca cavabı şudur; Anne ve babalarımızdan bizlere kalıtsal olarak geçen, hücrelerimizin içinde bulunan ve yaşamamız için pek çok fonksiyonumuzu yürüten biyolojik parçacıklardır. Vücudumuz genlerden aldıkları talimatlar ile çalıştığı için genler hücrelerimizin kaderlerini belirlerler. Son birkaç yıldır Nutrigenomi olarak adlandırılan bir bilim dalı doğdu. Bu bilim dalına göre yiyeceklerimiz genlerimiz ile adeta konuşup anlaşıyorlar veya konuşup kavga ediyorlar. Gıdalarımızın içinde de bazı bilgiler saklıdır. Bu bilgiler uyuyan genlerinizi uyandırdığı gibi bazılarını da uykuya yatırır. Yani sonuçta gıdalar ile aldığımız dış genler bizim genlerimize neler yapacaklarını söylüyorlar bu bilim dalına göre.

ABD’de Kaliforniya’da kâr amacı gütmeyen Koruyucu Hekim Araştırmaları Enstitüsü’nün Başkanı olan ünlü Dr.Dean Ornish’e göre topu topu 3 aylık köklü bir hayat tarzı değişikliği bile kanseri kontrol eden 500’den fazla geni etkileyerek olumlu gelişmelere sebep olabiliyor. Dr.Ornish eski Başkan Clinton’ın sağlık danışmanı idi ve onun tıkanan kalp damarlarını özgün bir beslenme şekli ile düzelten hekim olarak bilinmektedir.

Besleyiciliği olmayan ve günümüzde giderek artan oranda tüketilen bazı gıdalardan vazgeçerek doğal olan gıdalara yöneldiğinizde insülininizin düzgün işlemesini sağlayan ve obez olmanızı engelleyen yüzlerce genin işleyişini de düzeltmiş oluyorsunuz. Şeker hastalığını ele alalım. Bitkisel gıdalara ek olarak zeytinyağı, omega-3 yağları ve makul miktarlarda hayvansal proteinli bir beslenme tarzına geçtiniz (poğaçalar, kekler, börekler, buğday kökenliler, makarnalar, pastalar, mantılar gibi gıdaları dışladınız). Bir müddet sonra şeker düzeylerinde iyileşme görmeye başlar hatta şeker hastalığını yok ettiğinizi bile görebilirsiniz. Çünkü vücudunuzda var olan kronik bir iltihaba savaş açmış oluyorsunuz. Antioksidan almış oluyorsunuz. Hormonlarınız genetik uyarılma ile normalleşmeye başlıyor ve farketmeden detoks yapıyorsunuz. Daha ne olsun ki sonuçta al gülüm ver gülüm.

SON BİLGİLER

Nisan 2017’de yani çok yakın bir zamanda yapılan bir çalışma obez anne adaylarını ilgilendirmekte. Obez kadınlarda gebe kalma olasılığı zordur. Gebe kalınsa bile gebeliği sürdürmek ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek de normal kadınlara göre daha düşük bir ihtimaldir. Ancak yine de gebelikleri sırasında belirli dozlarda omega-3 takviyesi yapılan obez gebeler eşdeğerlerine göre hem daha rahat bir gebelik sürdürüp hem de daha sağlıklı bir bebek dünyaya getirebiliyorlar.

4 Nisan 2017 tarihli Harvard Halk Sağlığı Bölümü ve Boston Üniversitesi kaynaklı bir çalışmaya göre yaşamınızın herhangi bir döneminde belirgin şekilde kilo alıp bunu 12 yıl sürdürdüğünüzde ölüm riskiniz normal insanlardan %73 daha fazla olmaktadır. Bu ölümler öncelikle kalp hastalıkları, ikincil olarak da kanser türlerinin gelişimine bağlı olmaktadır.

Unutmamalı. Günümüzde dünyada açlıktan ölenlerin sayısı değil, tokluktan ölenlerin sayısı daha fazla.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X