Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Gölyazı’da ufuk turu

Dağsa dağ, tarihse tarih, kaplıcaysa kaplıca, denizse deniz, gölse göl…

Bursa’nın Tanrı’nın lütufları olan doğal güzelliklerini saymakla bitmez.

Peki bu kadar çok değere sahip olan Bursa’ya neden turist gelmez?

Çok sayıda gerekçe sayılabilir kuşkusuz. 

Ancak birçok alanda olduğu gibi, turizmde de günü kurtarmaya çalışıyoruz ve uzun vadeli bir vizyon ortaya koyamıyoruz.

Dün Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün, turizm vizyonuyla ilgili söylediklerini paylaşmıştım.

Gürün adeta isyan edercesine, turizmde yanlış bir politika izlediklerini ve vakit kaybetmeden kulvar değiştirmeleri gerektiğini söylemişti.

Dün ise Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile birlikte Gölyazı’yı gezdik.

Gölyazı; manzarası, doğası,tarihi yapılarıyla dört başı mamur bir turizm beldesi olması gerekirken, hak ettiği yerde değil.

Başkan Bozbey, bölgeyi turizm merkezi yapmak için iyi işler yapıyor.

Tarihi surların gün yüzüne çıkarılması, kiliselerin restorasyonu, arkeolojik kazılar, çevre düzenlemesi ve sosyal tesislerin inşa edilmesi…

Ancak bölgenin, sadece belediye bütçesi ve imkanlarıyla ayağa kalkması mümkün mü?

Hem Büyükşehir Belediyesi’nin, hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği şart.

Nitekim, çok sayıda binanın restorasyonu başta olmak üzere, tarihi yapıların gün yüzüne çıkarılması için hatırı sayılır bir kaynak gerekiyor.

Ayrıca, Gölyazı girişindeki alt yapı çalışmaları nedir öyle?

Bursagaz, doğalgaz getireceğim diye mahvetmiş mahalle girişini.

Üstelik alt yapı rezaletinin daha ne kadar süreceği meçhul.

Gölyazı ve turizm konusuna önümüzdeki günlerde devam edeceğiz.

 

 

———————–

 

Sahi Reis kimleri kasdetti?

 

Birkaç gün yazmayayım, bakalım ne diyecekler diye bekledim.

Ancak nafile…

O mahallede kimse üstüne almadı Reis’in raconla ilgili sözlerini.

Oralı bile olmadılar.

Üstelik aynı üsluba, aynı tarza devam ediyorlar.

Zerre ders çıkarma, gram ibret alma yok.

Ne yani Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim verip, TC kimlik numaralarını mı ilan etseydi bunların.

 

———————-

 

Aktaş’ın gözüyle Ayhan Salman

 

Dün medyada İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş konuğumuz oldu.

Ziyaret sebebi Uluslararası  İnegöl Tarihi ve Kültürü Sempozyumu notlarının toplandığı 2 ciltlik eseri vermekti.

Ancak AK Parti’nin yeni il başkanı Ayhan Salman’ın İnegöllü olması nedeniyle, sohbetimizin de ana konusu bu oldu.

Aktaş’ın  Ayhan Salman’ın atandığı gece telefonu kilitlenmiş.

“Belediye başkanı seçildiğim ilk günkü gibi yüzlerce telefon aldım. Herkes, Ayhan Salman’ı bana sordu” diyen Aktaş’a, bir de ben sordum, AK Parti’nin Bursa’daki yeni patronunu.

Aktaş’ın değerlendirmesinden 4 kelimeyle Ayhan Salman:

-Ağırbaşlı

-Disiplinli

-Dürüst

-Başarılı

 

————————-

 

Atanamayanlar üzerine

 

AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın atamasıyla ilgili değerlendirmemi dün yapmıştım.

Bugün de Önder Matlı’nın neden atanmadığına ilişkin öngörülerimi  paylaşayım.

Nitekim sürecin başından bu yana Önder Matlı’nın atanmayacağı ihtimalini   yazmış, bir başka ismin atanacağı olasılığınndan söz etmiştim.

Matlı atanmadı, çünkü üniversite mezunu olmaması, handikap yaratmış olabilir.

Matlı atanmadı, çünkü Cumhurbaşkanı ile görüşmesini basına sızdırması/sızdırılması Ankara’nın hoşuna gitmemiş olabilir.

Matlı atanmadı, çünkü Menzil Cemaati’ne yakın olduğu iddiaları, karar vericileri etkilemiş olabilir.

 

————————–

 

Aklan uzlaşmacı rolüne soyunuyor

 

Rafet Yurdakul, CHP Yıldırım’ın deneyimli üyelerinden.

Dünkü telefon sohbetimizde, söz ilçe kongrelerine geldi.

Malum, Yıldırım İlçe Başkanı Güner Aklan, aday olmayacağını ilan etmişti.

İsmi il başkanlığı için geçse de, Aklan’ın henüz aday olmaya karar vermediğini biliyoruz.

Yıldırım’da ise adaylığını açıklayan ve açıklayacak birçok isim var.

Ancak Yurdakul, Güner Aklan’ın, kongrelerin tek adaylı geçmesi için çalışma yaptığını söyledi.

Yani hedef, tüm isimlerin tek aday üzerinde birleşmesini sağlamak.

Zor…

Ancak kongrenin tek adaylı yapılması, kırgınlıkların önüne geçer.

 

 

 

——————–

 

Anadolu Ateşi Bursa’yı sardı

 

Galiba bin yıl geçse de beğenilecek, alkışlanacak, seyredilecek…

O gece Açık Hava’yı dolduranların acaba kaçı ilk kez izliyordur Anadolu Ateşi’ni?

15 yıldır sahnede olup, heyecanı diri tutmak, izleyenleri bıktırmamak, rutine girmemek kolay iş mi?

Helal olsun Mustafa Erdoğan ve ekibine.

Ancak biraz hayal kırıklığına uğradım.

Daha doğrusu beklentimi çok yukarılarda tutmuş olacağım ki, 15. yıla özel farklı bir gösteri beklerken sadece Roman kültürünün gösteriye girdiğini gördüm.

Yine de soluksuz izledik, Karadeniz’den Akdeniz’e, Güneydoğu’dan İç Anadolu’ya dek uzanan o muhteşem Anadolu kültür mozaiğinin dansla resmedilmesini.

Bir de şu bilet fiyatlarıyla ilgili eleştirilerim var.

Anadolu Ateşi gibi dünyada nam salmış bir grup, boş sandalyelere oynadı.

Açık Hava’nın neredeyse yarısı boştu.

Neden?

Biletler cep yakıyordu da ondan.

Oysa bilet fiyatları biraz makul olsa, hem Açık Hava dolacak hem de çok daha fazla insan seyredecek gösteriyi.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X