15 Temmuz FETÖ’cü hain darbe girişimin ardından neredeyse 20 ay geçti.

O karanlık günün ardından başta gözaltılar ve soruşturmalar olmak üzere sayısız işlem yapıldı, yüzlerce kişi sanık sandalyesine oturtuldu, onlarca dava açıldı.

Kuşkusuz gizliliği esas alan bir yapının teşebbüs ettiği  darbe girişiminin ardından yapılan işlemler hakkında itirazlar yükseldi/yükseliyor.

Ve elbette tek bir kişinin bile mağduriyet yaşamaması hem hukuk devletinin gerekliliği bakımından hem de vicdanların yara almaması açısından önemli.

Ancak daha da önemli olan bir daha ayağa kalkamayacak şekilde darbecilerin kolunun, kanadının kırılması ve yeni 15 Temmuz’ların yaşanmaması.

O karanlık geceyle ilgili çok şey yazıldı, çizildi.

Tanık ve sanık ifadeleri geldikçe daha pek çok detayın olduğunu öğreniyoruz.

Darbe girişiminin Bursa ayağıyla ilgili duruşmalar da sürüyor.

Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren 16 sanıklı davanın dünkü duruşmasını izleyerek notlar aldım.

Davada 13’ü tutuklu, 3’ü tutuksuz olmak üzere 16 sanık yargılanıyor.

Sanıkların tümü o gece görev yapan askerlerden oluşuyor.

Duruşma öncesi karşılaştığım Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş eski Genel Müdürü Av. Rıfat Bakan, Başbakanlık adına davaya müdahil olmuş.

Dün ayrıca Ankara’dan  davayı izlemeye gelen AK Partililer de duruşmayı izleyenler arasındaydı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ve Konya Milletvekili Hüsnüye Erdoğan ile AK Parti Ağrı eski Milletvekili Ekrem Çelebi…

Onlara AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ve yöneticiler eşlik etti.

Aslında AK Partili heyet, sadece Bursa’da değil, darbe girişimi davalarının sürdüğü tüm illerde duruşmayı izliyor, Başbakanlık adına avukatlar da davalara müdahil oluyorlar.

AK Partililer hem davayı izliyorlar hem de basın açıklamaları yaparak mesaj veriyorlar.

Nitekim dün Kavakçı da Bursa Adalet Sarayı bahçesinde yaptığı basın açıklamasında, “AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı olarak bu davaları yakından takip ediyoruz. 15 Temmuz’da sadece 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayat hakkına karşı değil, bu topraklara ümit bağlamış bütün mazlumların geleceklerine de darbe yapılmak istenmiştir. Ama Türk milleti, bu ülkenin vatandaşları, dışarıdan da dünya mazlumlarının dualarıyla bu korkunç darbe girişimi önlenmiştir” diyerek, darbe girişimi davalarını yakından takip ettiklerini söyledi.

Kavakçı’nın bir de eleştirisi vardı CHP’ye.

“Biz buradayız, CHP’liler nerde?” diye sordu.

Duruşmaya gelince…

Tutuklu sanıklar  Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldılar.

Davanın sabahki oturumuna katıldığım için genel bir değerlendirme yapmam mümkün olmasa da gerek tanık gerekse de sanık ifadelerinden o geceye dair önemli gelişmelerin yaşandığını bir kez daha gördük.

Öyle ki kalkışmanın teşebbüs aşamasında önlenmesinde bazı cesur kamu görevlilerinin yanı sıra Osmangazi Jandarma Komutanlığı’nın önünde toplanan Bursalıların da payı olduğunu belirteyim.

Bu arada tanık olarak dinlenen uzman çavuşun anlattıkları da son derece önemliydi.

Ancak bu konuya ilerleyen günlerde devam edelim.

 

—————————–

 

Başbakan Yıldırım Bursalı iş adamlarıyla buluşacak

 

Malum pazar günü yapılacak AK Parti İl Kongresi’ne Başbakan Binali Yıldırım katılacak.

Yıldırım’ın programı ve kongreyle ilgili detayları bu köşede okumuştunuz.

Taslak programa bir başka gündem daha eklendi.

Başbakan Yıldırım, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ziyaretlerinin ardından Bursalı iş adamlarıyla akşam yemeğinde buluşacak.

Mekan olarak da Merinos Atatürk Kongre Merkezi düşünülüyor.

 

———————————–

 

O tasarı tüm kesimleri birleştiriyor

 

Çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarında cezaların en üst sınırdan verilmesi, hiçbir indirimin yapılmaması ve kimyasal hadımın getirileceği tasarı kısa zamanda Meclis’e gelecek.

Buna karşın…

Tek bir itiraz, hiç çatlak ses yok.

Ne bir homurdanma ne bir karşı duruş söz konusu.

AK Partilisinden CHP’lisine, ülkücüsünden liberaline, İslamcısından laik yurttaşına,  seküler yaşam tarzına bağlı olandan mütedeyyin vatandaşımıza kadar herkes aynı noktada.

Nicedir süren toplumsal kutuplaşma yerini toplumsal uzlaşmaya bıraktı bu yasa tasarısı.

Nitekim çocuk istimarcısı sapıklara verilecek cezaların arttılrılması herkesin muradı.

O halde insan şu soruyu sormaktan alamıyor kendini:

Bu yasa neden bu kadar gecikti?