Engin Özpınar
Engin Özpınar

Halep’i kazanan savaşı da kazanır

Halep’teki son durum, Suriye’nin geleceğini de belirleyecek bir sürece girdi.

Şu anda üstünlük Şam yönetimiyle Rusya’daymış gibi görünüyor.

Ama her an ABD ve koalisyon gücü de gidişatı tersine çevirebilir.

***

Olasılık hesapları yapılırken gelişmelere göz atmakta yarar var:

BM’nin Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Halep’in doğusunu bombalayan Suriye ile Rusya’yı operasyonlara son vermeye çağırdı.

Ama öte yandan bölge halkını (yaklaşık 275 bin kişi) rehin tutan Nusra Cephesi militanlarının da (yaklaşık 900 kişi) kenti terk etmelerini istedi. BM Temsilcisi’nin bu konudaki açıklaması şöyleydi:

“Halep’teki Nusra savaşçılarına sesleniyorum: 275 bin kişinin gözüne bakarak orada kalacağınızı ve onları rehin tutacağınızı söyleyebilecek misiniz? Bunu yapamayız diyorsanız, silahınızı bir kenara bırakıp Halep’ten çıkmaya hazırlanın. Bizzat kendim gelip size eşlik edeceğim…”

***

Mistura’nın bu çıkışına Rusya ve Almanya’dan destek geldi. İki ülkenin dışişleri bakanları Lavrov ve Steinmeier BM Suriye Özel Temsilcisi’nin önerisini değerlendirmeye hazır olduklarını bildirdiler.

Ne var ki, ABD ve koalisyon gün boyu sessiz kaldı.

Geç saatlerdeyse ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’deki sivillerin ve hastanelerin bombalanmasını gerekçe göstererek “Beşar Esad rejimi” ile Rusya’yı savaş suçlusu ilan etti.

Kerry, “21. yüzyılda kuşatma altında olan Halep’in bombalanması savaş suçları soruşturması açılmasını gerektirir” dedi.

Belliydi ki, BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın Nusra karşıtı açıklamaları Washington’ı öfkelendirmişti. Kerry’nin sözleri bu öfkenin dışa vurulmasıydı.

ABD’nin Rusya’yla Suriye görüşmesini askıya almasının ardından ortaya çıkan çatışma tehdidi azalmıyor, tersine tırmanışını sürdürüyor.

***

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, “ABD’nin Suriye hükümetine karşı askeri operasyon yapabileceği” şeklindeki haberleri değerlendirirken Rusya’nın gerekli önlemleri aldığını söyledi. Neydi bu önlemler?

Konaşenkov, Suriye’ye yerleştirilen S-300 ve S-400 hava savunma sistemlerinin varlığını anımsatırken, “Bu sistemlerin etki alanı, tanımlanamayan nesneler için sürpriz oluşturabilir. Sistemin, roketin menşeini belirlemek için vakti olmayacaktır” diyor.

Bu arada Esad, Tartus askeri üssünden sonra Rusya’ya bir üs daha verdi. Himeymin üssü için anlaşma yapılmıştı ve Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma da bunu onaylamıştı.

Böylece Rusya, Suriye’de kalıcı olmaya yönelik bir hamle daha yapmış oldu.

***

İşte ABD’nin asıl korkusu da buydu.

Halep’in yeniden Şam yönetiminin eline geçmesi, 5 yıllık savaşın Washington’ın yenilgisiyle sonuçlandığı anlamına gelecekti.

Bu da Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına erişimde ABD’nin egemenliğinin sona erişi sayılacak ve bölge Rusya ve Çin’e “Hoş geldiniz” diyecekti.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X