AYŞEGÜL GÜRAL AKTÜRK

Bu konuda Ankara Anlaşmasının önemini vurgulayan Polat, “Ankara Anlaşması Vizesi, İngiltere’nin yalnızca Türk Vatandaşları için uyguladığı ve şu an en rahat alınabilen vize türü. Bunda her hangi bir eğitim, dil ya da sermaye şartı aranmıyor. Esas olan kendi işinizi kurmayı vadedecek olmanız. Burada baktıkları temel şey; o işi yapmaya ehil olup olmadığınız ve o işten para kazanabileceğinizi ispatlamanız” dedi.

BAŞKA ŞARTLAR GELEBİLİR

2019 yılı itibariyle İngiltere’nin AB’den çıkışıyla birlikte Ankara Anlaşması’nın akıbeti ile ilgili soru işareti yarattığını dile getiren Polat, parlamentoda sadece bu konu ile ilgili düzenlenen bir panelde İngiliz siyasetçilerin bu vize türünü tamamen kaldırılmasından yana olmadıklarını ifade ettiklerini hatırlattı.

Polat, ”Bu nedenle şahsi kanaatim ‘Türk İş İnsanı’ vizesi olarak geçen bu vize türünün koşullarının ağırlaşabileceği yönündedir. Mesela eğitim ya da sermaye şartı getirebilir.“

İKİ FARKLI SEÇENEK

Genelde gelir düzeyi düşük ve orta kesimin ya da üniversiteden mezun olmuş ve sadece birkaç yıllık iş deneyimi olan gençlerin kariyer hedefleri için bu vize türünü tercih ettiklerini anlatan Polat, şöyle devam etti: “Ankara Anlaşması vizesi dışında, gelir düzeyi yüksek grup için ise yatırımcı vizeleri söz konusu. Bunlar da iki tür. Birisinde 200 bin pound yatırım yapıp aktif olarak çalışmanız gerekirken, diğerinde ise 2 milyon, 5 milyon ya da 10 milyon pound değerinde devlet tahvili ya da İngiltere merkezli bir şirketin hisse senetlerini alarak yatırım yapmanız mümkün. Yapacağınız yatırımın türüne ve tutarına göre ise süresiz oturum ve vatandaşlık alma süreleri değişiyor.“ 

İNŞAAT SEKTÖRÜ HAREKETLİ

Polat, son dönemde İngiltere’de inşaat sektörünün çok hareketli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: ‘’Aslında orası sürekli yıkıp yıkıp yapan bir yer değil ama konut sıkıntısı doğduğu için inşaat sektöründe ciddi bir yatırım alanı var. İngiltere’de Türkiye’deki gibi fiyatlar aşağı doğru çok oynamıyor. Her halükarda yukarı doğru çıkıyor. Çok ciddi yaptırımlar ve sigortalar olduğu için inşaatın başlaması ve kısa süre sonra firmanın batması gibi bir şey söz konusu olmuyor. İnşaatlarda maksimum süre 1,5 yıl oluyor. Dolayısıyla bir yatırım yaptığınızda özellikle proje bazında satın alıyorsanız ilk etapta yüzde 10 gibi çok küçük bir meblağ ödüyorsunuz. Proje sonuçlandığında zaten değeri artığından çok ciddi para kazanabiliyorsunuz.”