Engin Özpınar
Engin Özpınar

IŞİD saldırılarının arkasında gerçekte kim var?

Irak ve Suriye’de son günlerde, IŞİD’in saldırılarından çokça söz edilmeye başlandı. 
Neler oluyordu? Ölüyor, bitiyor denilen IŞİD yeniden canlanıyor muydu?
Irak’taki örnek ilginçti. Daha önce de aktardığımız gibi, IŞİD militanları beklenmedik bir şekilde Ramadi kentinde ortaya çıktılar. Oysa Ramadi son iki yıldır terörden arındırılmış bir kent haline getirilmişti.
Musul’un Havice bölgesindeki IŞİD mevzileri de uzun süreden beri direnmeye devam ediyordu. 
***
Ama daha da acayip olanı örgütün Suriye’de düzenlediği saldırıydı.
IŞİD, Deyrizor’u Suhna’yla bağlayan yolu tutarak Hamima beldesini ve Humus’un doğusundaki T3 santralını ele geçirmek istiyordu.
Teröristler müthiş bir şekilde organize olmuşlardı: Çok sayıda intihar bombacısı ve bombalı araç kullanarak Suriye ordusunun mevzilerine saldırdılar. 
Eşzamanlı olarak ateş altına aldıkları 10’dan fazla mevzi vardı ve ilk aşamada  savunma hatları bozguna uğradı.
Ne var ki, Rusya ve Suriye uçaklarının hava desteğiyle askeri birlikler hızla toparlandı. 
IŞİD çok sayıda militanını kaybederek geri çekilmek zorunda kaldı.
***
Soru şuydu: Irak ve Suriye orduları karşısında IŞİD’i ayakta tutan bir güç mü vardı?
Eğer yoksa örgüt, bu saldırıları, bu direnişi nasıl sürdürebiliyordu?
Irak’ı şimdilik bir yana bırakalım. Çünkü Bağdat’tan bir değerlendirme yok bu konuda. Ama Suriye’den var.
Suriyeli bir askeri yetkili IŞİD’in bu geniş çaplı saldırısının ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun planıyla uyumlu olduğunu ileri sürüyor.
Bu iddia da yeni değil. Yakın zamanlardaki IŞİD saldırılarında da İsrail’le birlikte ABD suçlanmıştı.
***
Ne ki, çok vahim bir durum var ortada. İsrail, Suriye’nin terör bataklığında boğulmasını istiyor. ABD’yse, İsrail gibi açıkça değil de üzerini örterek buna destek veriyor. 
İsrail’in böyle suçlamalardan alındığı filan yok. Tel Aviv zaten kabul ediyor yaptıklarını. Üstelik zaman zaman da IŞİD’in işlerine geldiğine ilişkin resmi ağızlardan açıklamalar yapıyorlar.
Kırmızı çizgilerin, sınırların filan aşıldığı durumlar bunlar.
İyi de, bunun karşılığı olmayacak mı?
İsrail terör örgütlerini kışkırtacak, ABD o örgütleri korumaya alacak ve bu böyle devam edecek. Öyle mi? Değil tabii.
***
İsrail’le ABD’nin bu halleri, yani Irak ve Suriye’deki terörden medet ummaları, yenilgiyi kabul etmekteki sıkıntılarından kaynaklanıyor.
Yenildiniz! Kabul etmeyip de ne yapacaksınız?
Örneğin, Rakka’yı “halledememişler” işte… Kentin Sivil Meclisi yetkilileri, kendi geleceklerini Amerikalılarla konuşmayı reddetmişler.
Yangından mal kaçırır gibi Rakka masasını Roma’da kurmuşlar, yanlarına İtalyanları, AB yetkililerini ve PYD’yi almışlar, Sivil Meclisi de katarak oldubitti diyeceklermiş.
Ama meclis yönetimi karşı çıkmış. 
***
İyi ki karşı çıkmış. Yoksa Suriye’nin kuzeyini kopartmak gibi bir planla hareket ediyor İsrail ve ABD.
Zaten Rusya’yı da Roma’ya davet etmemişler.
Çünkü IŞİD de vardır planın içinde, yardımcı aktör olarak.
Suriyeli askeri yetkili IŞİD saldırısının ABD planına uyumundan boşuna söz etmiyor.
***
Yazıyı şu soruyla bağlayalım: Rakka için kurulan Roma masası Batılıların Suriye politikasının iflasını da ilan etmiş olmuyor mu?
 
 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X