Engin Özpınar
Engin Özpınar

İsrail, Filistin’i yutarken antisemitizm yükseliyor

Önümüzde 4 ayrı Filistin haritası dizili.

İlki 1946’dan. Kuzeyden güneye Akdeniz’in kıyısında ince bir şerit halinde İsrail.

İkincisi 1947’den. BM devreye sokuluyor ve Filistin toprakları bölüşülüyor. Tabii ki, İsral büyüyor.

Üçüncüsü 1967’den. Büyük savaş! ABD ve Avrupa’nın desteğini alan İsrail, Arap ülkelerinin pestilini çıkarıyor, Filistin haritası yeniden değişiyor. Filistin halkı, Gazze’yi saymazsak, Ürdün sınırına dayanan kesimde tecrit oluyor.

Dördüncüsü haritanın bugünkü şekli. Gazze duruyor durmasına da, Filistin topraklarının neredeyse tamamında İsrail bayrağı dalgalanıyor. Ve artık buna Kudüs de ekleniyor.

*

Geriye İsrail’in “Yahudi ulusunun devleti” olarak yeniden örgütlendirilmesi işi kalıyor. İsrail Parlamentosu onu da beceriyor. Bir yasa çıkarılıyor, ülke “Yahudilere özel” olarak yeniden tanımlanıyor, Kudüs’ün, “birleşik ve bütün” olarak İsrail’in başkenti olduğu kayda geçiriliyor.

Bu durumda, İsrail’de 9 milyonluk nüfusun yüzde 20’sini oluşturan Arapların artık hiçbir hükmü kalmıyor.

Yasada, İsrail’in sadece “Yahudi halkının tarihi anayurdu” sayıldığı vurgulanıyor; ayrıca “Yahudilerin, ulusun kaderini tayin etmekte özel hak sahibi olduğu” belirtiliyor.

Parlamentodaki Arap milletvekillerinin protestosu hiçbir işe yaramıyor, tasarı 55 hayır oyuna karşılık 62 evet oyuyla yasalaşıyor.

*

Peki, dünyada tepki var mı?

Türkiye ve AB’nin dışında tepki veren olmadı. Ya da duyulmadı.

Türkiye hem Cumhurbaşkanlığı hem de Dışişleri Bakanlığı olarak iki ayrı mesaj yayınladı. Her ikisi de oldukça sertti.

Türkiye’nin dışında bir de AB’nin sesi çıktı. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin sözcüsü, İsrail Parlamentosu’nun çıkardığı ırkçı eğilimlere sahip yasadan endişe duyduklarını açıkladı.

AB Komisyonu da ayrıca yayınladığı bir mesajla İsrail yönetimini kınadı. Komisyon, İsrail için tek opsiyon olan iki devletli çözüm yolunda söz konusu yasanın bir engel oluşturabileceğini söyledi.

*

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, söz konusu yasada Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanımlanmasının “uluslararası hukuka” aykırı olduğunu savunurken Filistin halkının haklarının da hiçe sayıldığını belirtti.

*

Ne var ki, İsrail’i böyle sadece lafla durdurmanın olanağı yok. Olsaydı bugüne değin çoktan çözülmüş olurdu Filistin sorunu.

İsrail, dünyayı nasıl örgütlemeye çalışıyorsa Filistin yönetiminin de ondan daha hızlı ve daha fazla çalışması gerek.

*

4 Filistin haritası saymıştık yazının başında. Ama bu gidişle Filistin’i gösteren beşinci bir harita olamayabilir.

Abbas yönetiminin hemen her düzeyde çok çabalaması, etkili politikalar üretmesi gerekiyor.

*

Dünyada yeniden yükselişe geçen antisemitizmin, belli bir ölçüde İsrail yönetimlerinin Filistinlilere yönelik ırkçı politikalarından kaynaklandığının iyi anlatılması şart.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X