Ankara siyaset kulislerinde 10-15 gündür Kabine revizyonu konuşulmaya başlandı.

Artık herkes şunu iyi biliyor ki kamuoyunda AK Parti ile ilgili bir gelişme konuşulmaya başlandı mı, er ya da geç olur.

Nitekim olası gelişme önce basına sızdırılır, kamuoyunda tartıştırılır ve son tahlilde düğmeye basılır.

Amaç, basın aracılığıyla toplumun nabzını ölçmektir.

Ancak Kabine revizyonuyla ilgili durum biraz farklı.

Yine tecrübeyle sabittir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine revizyonunun  hararetle tartışıldığı günlerde değil, konunun soğuduğu dönemde ansızın gerçekleştirir değişikliği.

Bugün yaşananlar da geçmiş hadiselerden farklı değil.

Kuvvetle muhtemel ‘revizyon’, gündemden düştükten sonra gerçekleştirilecek ancak illa ki olacak.

Peki Cumhurbaşkanı neden henüz son değişikliğin dumanı tüterken yeni bir Kabine revizyonuna ihtiyaç duyuyor?

Bunun 2 nedeni olduğunu öngörebiliriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu gibi istisnalar dışında, hiçbir kurmayını uzun zaman bakanlıkta tutmuyor.

Tıpkı büyük kentleri tek bir merkezin hakimiyetine bırakmayışı gibi.

Mesela Bursa’yı hep farklı isimlerin hakimiyetine bırakmayı, mümkünse birden fazla güç merkeziyle idare edilmesini sağlamıştır.

Klasik bir denge politikası olarak da tanımlayabiliriz bu stratejiyi.

Kabine revizyonunun bir diğer nedeni de söz konusu bakanın performansı.

Eğer ilgili bakanın uygulamaları toplumda karşılık bulmamış ve halkın tepkisini çekecek raddeye ulaşmışsa, Erdoğan bir dakika bile düşünmeden değişikliğe gidiyor.

O halde son Kabine revizyonun gerekçesini de büyük ölçüde performansa bağlayabiliriz.

Bugün isim vermeyip, önümüzdeki günlerde olgunlaşan kulisleri paylaşmak için konuya virgül koyayım.

 

ABD’nin yenilgisi

 

ABD’nin yeni stratejik belgesi evlere şenlik.

Rusya tehdit, Çin rakip, İran da resmen düşman olarak tanımlanıyor.

Buyurun soğuk savaş dönemine.

Dahası soğuk savaş iklimini iliklerimize kadar hissedeceğimiz günlere.

Bu yeni dönemde Türkiye nerede?

Kağıt üzerinde müttefikiz ABD ile.

Ancak uygulamada öyle mi?

Adamlar vize randevularını en erken Ocak 2019’a veriyorlar.

Yani diplomatik yoldan ‘gelmeyin’ diyorlar.

Dünyanın hiçbir ülkesi, müttefik olarak tanımladığı bir ülkeye bu muameleyi reva görmez.

Trump’ın yeni stratejik belgesini savaş konsepti olarak da nitelendirebiliriz.

Kuzey Kore’ye gözdağı, Rusya’ya parmak sallama, İran’a tehdit, Türkiye’ye aba altından sopa gösterme.

Ancak ne ABD soğuk savaş döneminin kudretli ABD’si, ne de ülkeler iki kutuplu dünyanın ürkek ülkeleri.

Bakın daha 2 gün önce ABD’nin Kudüs kararının iptalini öngören tasarı BM Güvenlik Konseyi’nde sadece ABD’nin oylarıyla reddedildi.

Aralarında İngiltere, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinin de olduğu 14 ülke ABD’ye hayır dedi.

Bu müthiş bir gelişme…

ABD, ilk kez bu denli dünyada yalnız kalıyor.

Zaten bu nedenle Ortadoğu’yu cehenneme çevirecek Kudüs provokasyonunu devreye sokmaya çalışmıyorlar mı?

Kaostan, gerilimden, istikrarsızlıktan, iç savaşlardan, mezhep gerginliklerinden beslenip, hegemonyalarını yeniden kabul ettirecek provokasyonlar peşinde değiller mi?

Ancak yeni bir dünya düzeni kuruldu ve Türkiye de yerini aldı.

Velhasıl enseyi karartacak bir durum yok.

 

Karaca: Adaylık için karar vermedim

 

CHP’de kongreler sona erdi, gözler il başkan adaylarında.

Potansiyel adaylardan biri de Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca.

Dün Karaca ile telefonda konuştuk.

Önce Akdoğan ile görüşmesine açıklık getirdi:

“Tüm partililerimizle görüşüyoruz. Akdoğan da onlardan biri. Ancak Akdoğan 3 ay önce beni telefonla aradı. Bir ittifakımız söz konusu değil.”

Peki il başkanlığına aday olacak mı?

Şunu söyledi:

“Buna ben tek başıma karar veremem. Ekibimle, delegelerle, ilçe başkanı arkadaşlarımla bir değerlendirme yapıp karar vereceğim. Henüz karar vermedim.”

 

Turgut Özkan aday gibi

 

CHP İl Disiplin Kurulu Başkanı Turgut Özkan’ın son günlerde adaylık için isminin telaffuz edildiğini yazmıştım.

Özkan, son görüşmemizde net konuşmamıştı.

Ancak yakın siyasi çevresi “Turgut Özkan yüzde 99 aday” diyor.

Benden duyurması.