Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Kandida denilen bela

İlk kez Trabzon’da Karayolları Bölge Müdürlüğü önünde görmüştüm o yazıyı. Ne yazı idi ama. Ulaşamadığın yer senin değildir diye yazıyordu tabelada. Meğer bu söz 1880’li yıllarda Sivas Valiliği yapmış Halil Rıfat Paşa’ya aitmiş. Paşa, nahiye müdürlerine okulsuz köy olmayacak, okul yapamazsanız bir evi okul yapıp çocukları okutun diye talimat gönderen bir derya imiş.

Bağırsaklarımızda 100 trilyon civarında mikroorganizma yaşamaktadır. Bunların % 20’si civarı kötü karakterli, yani zararlı, yaklaşık % 80’i ise yararlı mikroorganizmalardır. Bu denge sürdükçe bağırsaklarımız sağlıklı bir şekilde çalışmaktadır. Bu mikroorganizma topluluğuna tıp dilinde bağırsak florası demekteyiz.

Rafine edilmiş gıdalar, trans yağlar, saflaştırılmış un, çoğu ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, antibiyotikler, bazı kadın doğumu ilgilendiren ilaçlar, alkol, stres, oburluk, liften fakir beslenmek, yapay tatlandırıcılar, gıda katkı maddeleri, bazı diş macunları ve daha pek çok faktör bağırsaklarımızdaki faydalı mikroorganizmaları azaltırken zararlı olanların artışına sebep olur. Kandida denilen mantar bu zararlı olanların içerisinde en uyanığı olup ortamı müsait görünce hemen çoğalmaya, bağırsaklara yerleşmeye başlar. Devletin arazilerine kaçak inşaat yapan, gecekondu diken ve bir müddet sonra burada yerleşim birimleri oluşturan insanlar buna tipik bir örnek sayılabilir.

Kandidalar çoğaldıkça salgıladıkları bir takım maddeler ile sizleri esir alırlar. Daha da doğrusunu yazarsak sizleri adeta programlarlar. Bir taraftan daha çok şekerli, katkılı, rafine gıdaları canınız isterken bir taraftan da öncelikle sindirim sistemine ait olan yakınmalarınız, sonra da diğer sistemlerinize ait belirtiler baş gösterir. Kabızlık, gaz, geğirti, reflü, şişkinlik, ara ara ishal, pis kokulu dışkı, ağızda acı tat sindirim sistemine ait olan belirtileridir kandida varlığının. Konsantrasyon bozuklukları, dikkat eksikliği, hafızada zayıflama, kronik yorgunluk, alerjiler, kaşıntılı kulaklar, mevsimsel alerjiler, romatizmal yakınmalar, tiroid hastalıklarına ait belirtiler, şeker ve ekmek bağımlılığı gibi daha pek çok patolojik durum kandida hâkimiyetinde kendini gösterebilmektedir.

Tanısı ve tedavisi basittir. Ama tedavide iş sadece hekime değil hastaya da düşer. Doğal beslenmek, ilave bir takım besin destekleri almak gereklidir. Omega-3, probiyotikler, mantar öldürücü ilaçlar gibi tıbbi destek de gerekebilir. Bağırsaklarımıza ulaştık ulaştık. Ulaşamadığınız yer sizin değildir.

 

YİNE TEOG

Daha önceleri de birkaç kez yazdım. Tüfeğin olabilir, topun olabilir, tankın olabilir, tam teçhizatlı askerin olabilir ama barutun yoksa savaşa giremezsin. Tabletler ile, dershaneler ile, özel dersler ile elinizden gelen gayreti gösterseniz de beyin hücrelerinize yeterince omega-3 başta olmak üzere bir takım besleyicileri ve yapı maddelerini göndermezseniz savaşa eksik girersiniz. Makarna, börek, çörek, fast foodlar, şekerli içecekler ve adını bile telaffuz edemediğimiz bazı sözüm ona gıda maddeleri besin açısından bizleri eksik bırakmaktadır. Hakkâri, Muş, Tunceli başta olmak üzere doğallığını koruyan ortamlarda yetişerek sınavlarda ilklere oturan kardeşlerim sizlere selam olsun.

Anne ve babalar dikkat edin, fast foodlara, hormonlu gıdalara, şekerli içeceklere, rafine gıdalara karşı, tereyağı, yoğurt, kaymak, katkısız gıda maddeleri ve doğa galip geliyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X