Karlov saldırısının ardındaki bilinmeyenler

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’un öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturmada olayı tüm ayrıntılarıyla inceleyen terör ve istihbarat ekipleri, saldırının faili polis memuru Altıntaş’ın tüm geçmişini araştırdı.

Karlov saldırısının ardındaki bilinmeyenler

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Gennadiyeviç Karlov’un silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturmada olayı ve saldırının faili polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın irtibatlı olduğu kişiler, saldırı öncesi yaptığı hazırlıklar, sigaraya başladığı dönem, silahını tamir ettirmesi ve fişek istihkakını aldığı tarihler gibi her türlü ayrıntıyı inceleyen terör ve istihbarat ekipleri, ilginç detaylara ulaştı.

Karlov’un Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde katıldığı “Gezgin Gözüyle Kaliningrad’dan Kamçatka’ya Rusya” sergisinde uğradığı silahlı saldırının ardından olayın aydınlatılması amacıyla başlatılan soruşturma sürüyor.

Silahlı saldırının faili Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polisi Altıntaş’ın ölü ele geçirilmesinin ardından saldırgan ve çevresini mercek altına alan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, olayla ilgisi ve bilgisi olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığı 25 kişiyi tek tek sorguladı.

Alınan ifadeler ve teknik incelemeler sonucu Altıntaş’ın Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve bazı dini gruplar ile Polis Okulunda okuduğu yıllarda kurduğu bağlantılar, katıldığı sohbet toplantıları, ailesi ve çevresindeki FETÖ ile irtibatı bulunan kişiler tek tek ortaya çıkarıldı.

Alınan bilgiye göre, annesinin ikinci evliliğinden 24 Haziran 1994’te dünyaya gelen Altıntaş, İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulunu kazandığı 2012 yılına kadar Aydın Söke’de ailesinin yanında ikamet etti ve bu sürede “arkadaşı olmayan, içine kapanık” profil sergiledi.

Altıntaş, Polis Okulunda eğitim gördüğü 2012-2014 yıllarında belki de tek arkadaşı Sercan Başar ile o dönem üniversite öğrencisi olan örgüt “abi”lerinden “Hamza” kod adlı Burak Yusmak’ın sorumluluğu altında FETÖ üyeleri tarafından oluşturulan evlerdeki sohbetler ile yine örgüt tarafından organize edilen piknik, yemek ve spor aktivitelerine defalarca katıldı.

Burak Yusmak’ın da peşine düşen ekipler, şüphelinin okuduğu üniversiteden mezun olduktan sonra 6 Mart 2016’da yurt dışına çıktığını belirledi.

Arkadaşı ile 26 Haziran 2014’ten itibaren Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde göreve başlayan Altıntaş, geçici görevle 16 Mart 2015’te 3 aylığına Bitlis’e gönderildi. Altıntaş, 2014’te Mardin, Karaman, Konya ve Kahramanmaraş, 2015’te Bursa, Sakarya, Sincan, Bitlis-Hizan, Erzurum, Van, Batman ve Beypazarı, 2016’da da Diyarbakır’a kısa süreliğine dış görevlere gitti.

Saldırıyı gerçekleştirdiği 19 Aralık 2016 tarihi ile aynı yıl 4 farklı zaman diliminde çeşitli sağlık gerekçeleriyle 18 gün rapor alan Altıntaş, mesai arkadaşları tarafından “sessiz, sosyal çevresi dar, sıkılgan, sürekli telefonu ile uğraşan, gelgitleri çok olan, her konuya olumsuz bakan ve mutlu olmayı beceremeyen bir insan” olarak tasvir edildi.

Altıntaş, 17-25 Aralık süreci sonrasında örgüt elebaşı Gülen’in “örgüt üyelerinin deşifre olmaması için başka dini gruplar içinde faaliyet göstermesi” yönündeki talimatı sonrası aynı anda birçok dini grup, vakıf ve cemaatten kişilerle kısa süreli irtibatlar kurdu.

Bu grupların toplantı ve sohbetlerinde de “içine kapanık ve sürekli işinden şikayet eden” profil sergileyen Altıntaş’ın banka hesapları da tek tek incelendi. Tespitlere göre Altıntaş, 2015-2016 yıllarında 15 dernek ve vakıfa mesaj ya da banka havalesiyle bağışta bulundu.

Bankalardan yapılan bazı havalelerin açıklamalarında Altıntaş’ın kendi adının yanı sıra başka isimlere de yer vermesi, soruşturmacı birimler tarafından “belli bir grup insanın bir araya gelerek topladıkları paraları belli bir amaç doğrultusunda, belli yerlere aktarması” olarak değerlendirildi.

Soruşturma kapsamında Altıntaş’ın söz konusu gruplarda irtibat kurduğu kişiler de gözaltına alınarak ifadelerine başvuruldu.

15 Temmuz’da Ankara’da

Altıntaş, 10 Temmuz 2016’da geçici görevli gittiği Diyarbakır’dan darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz’da Ankara’ya uçakla döndü. 17 Temmuz’da İstanbul’a, 18 Temmuz’da da yeniden Diyarbakır’a giden Altıntaş, o dönemde sigaraya başladı.

Ankara Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekiplerince, silahlı saldırı sonrası olay yeri, MOBESE ve diğer güvenlik kameraları ile Altıntaş’ın kullandığı cep telefonu ve ev arkadaşı Serkan Özkan’a ait bilgisayarın incelenmesi ile görgü tanıkları ve alınan ifadeler sonucunda failin, saldırıdan çok önce hazırlıklara başladığı ve hedefi hakkında bilgi topladığı tespit edildi.

Organizatör Timur Ö. ile elçilik görevlisi İ.M’nin eylül ayında serginin organizasyonu için görüşmeye başladığı ilk tarih, soruşturma raporlarında Eylül 2016 olarak kayıtlara geçti.

Kasım ayından saldırının gerçekleştirildiği 19 Aralık’a kadar olan süreç şöyle gelişti:

“Kasım ayında kız arkadaşı Fadime K’den ayrıldı.

11 Kasım’da serginin yapılacağı ilk tarih kesinleşti.

15 Kasım’da beylik silahını “iğne bazen kurulmuyor, tabanca boyanacak, atış testi yapılacak” şikayetleri ile İkmal Bakım Şube Müdürlüğüne teslim eden Altıntaş, aynı gün cep telefonunu da tamir ettirdi.

16 Kasım’da Çankaya Belediyesi ile Rusya Büyükelçiliği arasında sergi yazışmaları başladı.

23 Kasım’da Altıntaş, fişek istihkakını almak için dilekçe yazdı.

25 Kasım’da Altıntaş, bakıma verdiği silahını teslim aldı.

Altıntaş, 27 Kasım’da bir firmadan koruma polisi rozeti satın aldı.

29 Kasım’da serginin 16-30 Aralık tarihlerinde gerçekleştirileceği salon kesinleşti.

9 Aralık’ta Altıntaş, internet üzerinden Rus Kültür Derneğinden bir kişiyle görüştü. Aynı gün internette Andrey Gennadiyeviç Karlov adıyla arama yaptı.”

Keşif için caz konserine gitti

Öte yandan, ikamet adresinde ele geçirilen bilgisayarın Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü uzmanları tarafından detaylı incelenmesinin ardından Altıntaş’ın, internet ortamında Rusya Büyükelçiliği, elçiliğin bulunduğu Karyağdı Sokak, Büyükelçilik yakınlarındaki alışveriş merkezleri ile ilgili araştırma yaptığı da belirlendi.

Tespitlere göre, Karlov’un katılacağı serginin açılış tarihini 16 Aralık olarak bu yolla öğrendiği değerlendirilen Altıntaş, bundan sonraki süreçte Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne yürüme mesafesindeki oteli, 14 Aralık’ta arayarak 16 Aralık için bir gecelik rezervasyon yaptırdı.

Rezervasyonu yaptırdığı tarihte Ankara Emniyet Müdürlüğü yakınlarındaki AVM’de bulunan mağazadan takım elbise satın alan Altıntaş, daha sonra evine gitti. Bir gün sonra Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde keşif yapabilmek amacıyla aynı gün düzenlenecek bir caz konseri için bilet arayışına giren Altıntaş, konser organizasyonunu yapan kişiye telefonla ulaştı. Kendisine “Acele ederse girişte bilet bulabileceği”nin söylenmesi üzerine ikametgahının yakınından bindiği taksi ile Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne gitti.

Bilet aldıktan sonra konser salonunda dolaşan Altıntaş, bir sonraki gün açılışının yapılacağını bildiği ve önüne kırmızı şerit çekilen ikinci kattaki sergi alanına çıkan merdivenlerin önünde bir süre telefonla görüştü.

Serginin açılışının erteleneceğini ilk keşfinde öğrendi

Konserden sonra Keçiören’deki ikametgahına giden Altıntaş’ın oteli arayarak rezervasyon tarihini 19 Aralık olarak değiştirmesi, “sergi açılışının erteleneceğini ilk keşfinde öğrendi” diye değerlendirildi.

Öte yandan, serginin ilk olarak 16 Aralık’ta açılmasının planlandığı ancak söz konusu tarihte Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 4 farklı etkinlik olduğu için Büyükelçilik yetkililerinin, Korlov’un katılacağı sergi açılışının 19 Aralık’a alınmasını istedikleri öğrenildi.

16 Aralık’ta sabah görev yerine giden Altındaş, 17.15 sıralarında biriminden ayrılarak Kızılay’a gitti. Telefon sinyal kayıtlarına göre Altıntaş, saat 20.30’a kadar o bölgede kaldı. Olay sonrası elde edilen bir görüntüye göre, Altıntaş, aynı gün saat 18.16’da takım elbiseli olarak girdiği Çağdaş Sanatlar Merkezi’nden 19.20 sıralarında ayrıldı ve yürüyerek Kızılay’a gitti.

17 Aralık’ta da mesaisine giden ve geceyi ikametgahında geçiren Altıntaş, görev istirahatli olduğu 18 Aralık’ta ise irtibatlı bulunduğu Sosyal Doku Vakfı görevlisi ile öğleden sonra Etlik’te buluşarak çok sayıda kitap götürdü.

Hesabındaki parayı annesine havale etti

Olay günü rahatsızlığını bahane ederek işe gitmeyen Altıntaş, öğle saatlerine doğru Onkoloji Hastanesi Acil Servisi’ne “karın ağrısı ve ishal” şikayeti ile başvurarak bir günlük istirahat aldı. Raporunu görev yaptığı birime teslim eden Altıntaş, iş yeri yakınında olan ve daha önce internet üzerinden irtibat kurduğu firmadan silah ve şarjör kılıfı aldıktan sonra evine gitti.

Öğle saatlerinde evinden çıkarak rezervasyon yaptırdığı otele geçen Altıntaş, burada kıyafetini ütületip tıraş olarak saat 18.31’e kadar bekledi. Aynı zaman diliminde cep telefonundan hesabında bulunan tüm parayı havaleyle annesine gönderen Altıntaş, son olarak arkadaşı Sercan Başar ile görüştükten sonra telefonunu kapattı.

Saldırıyı gerçekleştirmek için Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne giden Altıntaş, doğrudan serginin yapılacağı ikinci kata çıktı. Organizatör ile belediye başkan yardımcısının konuşmalarının bitmesini bekleyen Altıntaş, Karlov’un kürsüye davet edilmesiyle saldırıyı gerçekleştirdiği konuma yöneldi.

Beylik tabancasıyla ateş açmıştı

Büyükelçinin konuşması sırasında önce derin nefes alan, sonrasında ceketinin iç kısmından çıkardığı beylik tabancası ile büyükelçi yere düşene kadar 9 el ateş eden Altıntaş, bir süre slogan atmıştı.

Altıntaş, büyükelçiye nabzını kontrol ettikten sonra bir el daha ateş etmiş, sergi salonundaki insanların dışarı çıkmasının ardından güvenlik birimlerince yapılan “Teslim ol” çağrısına ateşle karşılık vermiş, düzenlenen operasyonda ölü ele geçirilmişti.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X