Flipboard
Gördük ki… Kent merkezinde geçit vermez hale gelen trafik sorununu aşabilmek için Güney Çevre Yolu en önemli çözümler arasında yer alıyor.
Üstelik…
Bu sütunların okurlarının dün okudukları gibi, bu tartışma yeni değil.
Nitekim…
Rahmetli Süleyman Demirel’in 1991 seçimi sonrası dönemin Başbakanı olarak Bursa ziyaretinde “Bursa’nın yollarla çember içine alınmasını” isteyip “Uludağ yamaçlarından geçecek çevre yolu” önerdiğini, dönemin Devlet Bakanı olan Cavit Çağlar’ın da bu doğrultuda her fırsatta belediyelere çağrı yaptığını yazdık.
Yanı sıra…
2002’de başlayan AK Parti iktidarında dönemin Grup Başkanvekili olarak Faruk Çelik’in gündeme getirdiği Çekirge’den Otosansit’e dağ yamacından yol önerisinin kamulaştırma ve doğal SİT gibi nedenlerle gerçekleşmediğini de dün bu sütunlarda anımsattık.
Yazı üzerine…
Okurlarımızdan, sivil toplum örgütleri temsilcilerinden ve siyasetçilerden arayanlar, elektronik posta gönderenler oldu.
Mesaj ve konuşmalarda belli noktalardan dikey yollarla kent merkezine bağlanacak projeye kamuoyu onayı izlenimi aldık. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın gündemine alması da önemseniyor.
Ancak…
Tam bu noktada ortak bir kaygı var:
“Çekirge’den başlayıp Otosansit’te Yakın Çevre Yolu ile bütünleşecek yol Uludağ’ın yüzüne atılmış çizik görüntüsü vermez mi, siluet bozulmaz mı?”
Dahası…
Zeyniler yolunun kentten Uludağ’ın yüzündeki çizik gibi gözüktüğünü anımsatıyorlar.
Aslında…
Klasik yol tekniğiyle yapılırsa korkulan olur. Ne var ki, ciddi öneriler de var.
Örneğin…
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey yine böyle bir Güney Çevre Yolu tartışmasında, “Uludağ görünümünün bozulmaması için yolun yeraltından delme tünelle yapılmasını” önermişti.
Benzer öneriyi…
Yine bu sütunlarda dün Yol Uzmanı olarak tespit ve uyarılarına yer verdiğimiz İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl yapıyor.
O da…
Uludağ siluetine zarar verilmemesi için bazı bölümlerde delme tünel yapılmasını, vadilerdeyse alan doldurma yerine viyadüklü çözümü öneriyor.
Yani…
Güney Çevre Yolu’nun Uludağ’ın kentten görünen yüzünde yol açacağı bozulmaya karşın günümüz inşaat teknolojisinin de katkısıyla bu işin çözümü var.
Güney Çevre Yolu MHP’nin kitabında var
Arayanlardan biri de Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grubu Sözcüsü İhsan Bilgili’ydi.
Projenin “2009 seçimleri öncesi MHP’nin yayınladığı 2023 Yeşil Metropol Bursa Hareket Planı adlı proje kitabında olduğunu” söyledi.
Sonra da…
“10 gün önce MHP İl Başkanımız gündeme getirdi, ben de son Büyükşehir Meclisi’nde açıklamasını aynen okudum” deyip MHP önerisini anımsattı:
“Hasanağa-Kestel arasında yapılacak transit Güney Çevre Yolu’yla kentin Batı ve Doğu yakaları birbirine bağlanır. Uludağ eteklerinden geçecek yolun uzunluğunu 45-50 kilometre, platform genişliğini 11 kilometre planladık.”
Faruk Çelik, Ankara Sincan’da 15 Temmuz davasını izledi
Kuşku yok ki… 15 Temmuz hain darbe girişimi kara bir leke olması yanında halkın önlediği darbe olarak da Türk demokrasi tarihindeki yerini alacak.
Üniforma giymiş teröristler başarıya ulaşsaydı Türkiye’de neler olurdu kimse bilemiyor, ama yargılanmaları sırasında ibret tabloları ortaya çıkıyor.
Nitekim…
15 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak hükümette olan Gıda Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Faruk Çelik bu ibret davasını izleyen nadir siyasetçilerden biri.
Ankara’nın Sincan ilçesindeki Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden 15 Temmuz yargılamasını izleyen Çelik, izlenimlerini “15 Temmuz hain darbe girişiminin millet ve adalet huzurunda hesabının sorulduğu tarihi sürece yine tanıklık etmek için Sincan’dayız” notuyla sosyal medyada paylaştı.
Bu arada…
Bursa’nın siyasetçisi olarak kabul gören Çelik cumartesi günü Osmangazi Yörük Türkmen Dernekleri Birliği Başkanı Dinçer Akyel ve yönetimine dernek merkezindeki kahvaltıda konuk oldu.
Pazar günü de Dağ-Der Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Kaya’ya dernek merkezinde yaptığı ziyarette gençlerle sohbet etti.
Demokrasi insan haklarına saygıyla başlar, felsefeyle gerçekleşir
Pazar günü… 10 Aralık 1948’deki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Kasım 1950’deki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin temelini oluşturdukları İnsan Hakları Günü’ydü.
Günü yorumlayan değerlendirmeler arasında, Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Diş Hekimi Gürkan Kaya’nın yorumu farklı bir mesaj ortaya koyuyordu.
Diş Hekimi Kaya diyor ki:
“Demokrasi insan harklarına saygının yükümlülüğüyle başlar, Bu saygı birlikte yaşama kültürüyle elde edilebilir. Birlikte yaşama kültürü de farklı bakış açısı ve farklı düşünce yapısına saygıyla olur. Farklı bakış ve düşüncenin kendini ifade edebildiği tek disiplin ise felsefedir.”
Bu noktada…
“İnsan haklarına saygının felsefe ile” olabileceğini de vurguluyor.
