`Kazanma hırsı belasından beynimizi çekmeliyiz`

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yaşanan iş kazaları konusunda işverene ‘rant ve kar hırsı’ uyarısı yaparak, “Eğitici olmamız gerekirken, bu vurdumduymazlık, kazanma hırsı belasından ellerimizi, yüreklerimizi, beynimizi çekmemiz gerekiyor” d

`Kazanma hırsı belasından beynimizi çekmeliyiz`
AYKUT GÜNGÖR
 
AK Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı’nın Atatürk Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) düzenlenen 5. olağan kongresine katılan Bakan Çelik, çalışma hayatına önemli açıklamalar yaptı.
 
Türkiye’de çalışanların sayısı ile iş yeri sayısının yüzde 130 arttığını belirten Çelik, “1992 yılında iş kazalarında Türkiye’de bin 200 kişi hayatını kaybetmiş. 2014 yılında şu an itibariyle iş kazalarında bin 200 kişi hayatını kaybetmiş. Şöyle bir mukayese son derece yanlıştır. 1992 yılında 3,5 milyon çalışan vardı, şimdi 13 milyon çalışan var. Yani 4 misli fazla çalışan var. Dolayısıyla bu rakam geçmişle mukayese ettiğinizde 4’te bir gibi düşük yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Çok ciddi bir iyileşme var ama bir kişinin bile hayatını kaybetmemesi konusunda, kaybederse de ‘kaza oldu’ diyebileceğiniz şeklinde hayatını kaybetmesi anlayışının yerleşmesi için çalışıyoruz” diye konuştu.
 
BİZ BUNU HAKETMİYORUZ
 
İş sağlığı güvenliği yasasını modern bir yasa olarak çıkarttıklarını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “2014 vizyonuna, AB vizyonuna uygun bir yasa olarak çıkarttık. Farkında olan bir iş dünyası için bu yasayı getirdik. Ama az sayıdaki işveren için şimdi getirdiğimiz tedbirlerle, ‘sen laftan anlamıyorsun arkadaş, sen misin mühür söken, paraya çevrilemeyen, 3 yıl ile 5 yıl sana hapis cezası geliyor kardeşim, kusura bakma’ Birçok önemli düzenleme geliyor. Ama bu farkındalık çok önemli. Dünya bunu farkındalıkla çözmüş. Adam bana diyor ki ‘yurt dışında filan ülkeye gelen, bazı inşaatlara bakın hangisinin Türk inşaatı olduğunu görürsünüz’ diyor. Yav biz bunu hak ediyor muyuz? Biz bunu hak etmiyoruz ki.”
 
İŞÇİYE BAKIŞ ÇOK FARKLI OLMALI
 
Değer yargıları açısından bakıldığında işçiye bakışın çok farklı olması gerektiğine dikkat çeken Çelik, “Çok daha yapıcı, eğitici olmamız gerekirken, bu vurdumduymazlık, kâr ve rant hırsı, kazanma hırsı belasından ellerimizi, yüreklerimizi, beynimizi çekmemiz gerekiyor. Aksi takdirde aşırı kâr, 2017’de üreteceği kömürü 2014’te bitiriyor. Olur mu böyle şey arkadaş. 2017’de bitecek bu rezerv. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Bunlarla ilgili çok ciddi müeyyideler geliyor” dedi.
 
İŞ SAĞLIĞI UZMANI UYARISI
 
Türkiye’de tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri sayısının 680 bin olduğunu ve bunların da 470 bininin henüz iş güvenliği uzmanı ile sözleşme yapmadığına dikkat çeken Çelik, “Yapmayınca ne oluyor, yasa 2014 Ocak ayında yürürlüğe girdiği için Ocak’tan bugüne her ay 11 bin TL cezası hazır. On ayda 110 bin TL ödemesi gereken cezası var 470 bin işyerinin. Şimdi yapacağımız bu düzenlemede, sırf farkındalığı oluşturma açısından söylüyorum, çok kısa bir süre vereceğiz, bugünden herkes tedbirini alsın. İş güvenliği uzmanı ile sözleşmeni yaptın yapmadın, yapmadın müeyyideler faizi ile birlikte kapına gelecek. İkinci olarak, eğer yapmama konusunda direnirsen bu müeyyideyle karşılaşacaksın. Hayır görevimi yapıyorum diyorsan 10 aylık geçmişe dönük muafiyeti getirmiş olacağız” diye konuştu.
‘İş güvenlik uzmanlarının patrondan maaş aldığı için sıkıntı yaşandığı’ eleştirilerine de cevap veren Çelik, “İş güvenlik uzmanı müfettiş değil, işin sağlıklı gitmesini sağlıyor. ‘Ya patron sen Bodrum’da dinlenmeye gidiyorsun ya, sen rahat git ben burada güvenle işini götürüyorum’ diyen adamdır iş güvenliği uzmanı, müfettiş değildir. Ama anlamıyor, öyle mi, patron istismar ediyor. Ama şimdi, durdurmayı gerektiren çok tehlikeli bir iş varsa hemen Çalışma Bakanlığı’na bildirecek, bir de patronuna bildirecek. Patron dedi ki ‘sen beni bakanlığa şikayet etmişsin, atıyorum seni işten’ dediği an, en az bir yılık maaş tazminatı ile patron cezalandırılacak. Kusura bakma arkadaş, bunu bildirmek zorunda çünkü burada meydana gelecek bir kazada bir yetimin, bir dulun kalmasına artık Türkiye’nin tahammülü yok, hizaya gel” diye ifade etti.
 
‘ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR’
 
Türkiye’de çözüm sürecini başlattıklarını belirten Çelik, “Bu devleti, bu Cumhuriyet’i birlikte kuran insanların arasında kan aktıkça kinin arttığını gördük. Onun için taşın altına gövdesini koyan bir iktidar olarak olayların üzerine gidiyoruz. Çözmemiz gerekiyor” dedi.
 
BAŞLARI ÖNDE EĞİK GEZİYORLAR
 
Türkiye’ye Kobani’den Kürtlerin geldiğini hatırlatan Çelik, “Birçok ülkeden ve bölgeden Kürt, Araplar, Ezidiler geldi. Türkiye herkese kucak açtı. Sen kimsin diye sormadık. Bombalardan kaçıp gelen herkesi kucakladık. Herkesi sahiplendik. Kimse de gelip başka Türlü bir eylem içersine girmedi. 2 milyona yakın Suriyeli vatandaşı Türkiye’de yediriyoruz, barındırıyoruz. Komşuluk görevini yapıyoruz. Ama Kobani’den gelenleri tuzağa düşürme adına içeride sergilenen senaryoları, oyunları da hepimiz ibretle izledik. Şimdi ise mahcubiyet duyuyorlar. Biz ne yaptık diye başları önde eğik geziyor. 35 ilde yapılan kalkınmalarla Türkiye’yi başka bir yere sürüklemeye çalıştılar. Ama toplamı 120 bin kişiyi ayağa kaldırabildiler. 120 binin de kaçı Kobani’den gelen onu bilemiyoruz. Bu kadar ancak Türkiye’yi huzursuz edebildi. Kime ne oldu. Bu mudur insan hakkı, Kürt’ün hakkını savunmak. Çözüm süreci son derece önemlidir. Artık kimse kimsenin ölmesini istemiyor” diye konuştu.
 
“Tek bir konuda başarılı olamadık” diyen Çelik, “ Muhalefetin ufkunu açma konusunda. Bu kadar yıl çalışmalarımızda başarılı olamadık” dedi.
 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X