Kılıçdaroğlu: Bu ülkeye baharı getireceğiz

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Kışı göreceğiz hep beraber, karamsar bir kış geçireceğiz ama martta Allah’ın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz.” dedi.

Kılıçdaroğlu: Bu ülkeye baharı getireceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, sözlerine, “Şundan herkesin emin olmasını istiyorum. Nerede bir haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olursa halkın partisi CHP onların yanında olacaktır.” ifadesini kullanarak başladı. 

Haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan herkesin yanında olmanın görevleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu görevi yerine getirmeye özen göstereceklerini bildirdi. 

“Dış politikada çifte standart olmaması gerekiyor”

Kılıçdaroğlu, dış politikada çok büyük sorunlar olduğunu iddia ederek, dış politikada, “İçeride neyseniz dışarıda da öyle olmalısınız, içeride neyi söylüyorsanız dışarıda da onu söylemelisiniz.” kuralı olduğunu ifade etti.

Dış politikada çifte standart olmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kudüs, İsrail’de Başkent olarak ilan edildi. 80 milyon hep beraber itiraz ettik. Tek başına ülkeyi yöneten Erdoğan miting yaptı, ‘bunun hesabını soracağız, Filistinli kardeşlerimizle kucaklaşacağız, Kudüs’te büyükelçilik açacağız’ dedi. Aradan bir süre geçti, gitti BM’de konuştu. Filistin ile ilgili ağzından bir cümle çıktı mı? AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum; ‘Eğer Filistinliler böyle kalsın’ diyorsan, oyunu vermeye devam et. ‘Filistinlilerin haklarını sonuna kadar savunacağız.’ diyorsan, yönünü CHP’ye çevirmenin zamanıdır.

Türkiye’ye İsrail’den gelenler vizesiz gelir, Filistinliler vize almak zorundadırlar. Bize diyorlar ki ‘bunu millete hatırlatmayın.’ Filistinlilerin ve onların haklarını savunmak bizim görevimizdir. Dışarıya gideceksiniz başka konuşacaksınız, içeriye gelip ahkam keseceksiniz. Bu çifte standarda tahammül edemiyoruz. Milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum; bu çifte standardı gittiğiniz her yerde anlatın, bunların gerçek yüzünü millet görsün.”

“Ekonomik krizin sebebi ülkenin yönetilememesi”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ülkenin ekonomik krizin daha henüz başında olduğunu savundu.

Krizin mutfaklara, çiftçiye, esnafa tam yansımadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, 2002 ekonomik krizinden sonra yönetime gelen AK Parti’nin 16 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini, istedikleri kanunu çıkarttığını, bütçeyi yaptığını ancak 16 yılın sonunda Türkiye’nin yeniden ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

“Ekonomik krizin sebebinin Türkiye’nin yönetilmemesi olduğunu” öne süren Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:

“Eğer Türkiye akılcı yönetilseydi, devlet geleneklerine bağlı kalınarak yönetilseydi böyle bir ekonomik krizle Türkiye karşı karşıya kalmazdı. Aşırı borçlandılar, dünya kadar vergi topladılar ama yetmedi. Faiz yükü aldı başını gidiyor. Tefecilere teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Özelleştirme de yaptılar, ne varsa sattılar, gene yetmedi. Çünkü tefecilerin faizi çok yüksek. Şimdi tefecilerin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Londra’ya, Washington’a, New York’a, Berlin’e gidiyorlar. Niçin? ‘Yeniden bize borç para verin’ diye. Yalvarıyorlar. ‘Biz bu krizi aşarız, bize ne olursunuz nefes alacak para verin’ diyorlar.

Her şeyi dolara bağladılar, 16 yılda Türk Lirası ikinci sınıf para. Dolarla ihale yapıyorsun, dolarla garanti veriyorsun, dolarla kiralar belirleniyor, her şey dolarla. Şimdi, ‘Türk lirasına döneceğiz’. Dön kardeşim. Türk lirasına döneceksen, dolarla yaptığın ihaleleri Türk lirasına çevir ama çevirmiyorlar, çeviremez. Bunun sonucu olarak iğneden ipliğe, mercimekten ete kadar, ulaşımdan doğalgaza kadar her şeye yağmur gibi zam geliyor. Bir sorumlu bulunacak. Kim yapıyor bunları? ‘Dış güçler.’ 16 yıldır memleketi sen mi yönetiyorsun dış güçler mi? Sen yönetiyorsan bu zam yağmuru ne? Kışı göreceğiz hep beraber, karamsar bir kış geçireceğiz ama martta Allah’ın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz.”

“Sen devlet değil misin?”

Kılıçdaroğlu,da, Türkiye’nin büyük bir ekonomik kriz yaşadığını belirterek, “Saray’a koşulsuz itaat eden beslemeler, müteahhitler ve havuz medyacılarının krizden etkilenmeyeceklerini” ileri sürdü. 

Bu krizin yükünü maaş ve ücretleri artmayan işçi ve emeklinin, halkın, Osmanlı’nın deyimiyle “avam”ın çekeceğini savunan Kılıçdaroğlu, iktidarın stokçuluk yapanları suçladığını belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Ne suçluyorsun kardeşim, sen devlet değil misin? Tek başına devletsin, kim yapıyorsa git yakasından tut. ‘Bana ihbar et.’ Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor. Vatandaş muhbir mi kardeşim? Sen görevini yapsana, stokçuluk yapan, köşeyi dönen, dolar istifleyenler senin adamların. Sen, zaten dolar baronlarının adamı değil misin, onları korumuyor musun, onların yanında değil misin? 5 saatte 84 bin dolar para kazandırmadın mı? Bunların hepsinin belgeleri de dokümanları da var. Esnafı suçlayacak, çünkü gücü ona yetiyor. Çünkü esnaf korkudan ses çıkaramıyor.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soru

Hükümetin, birçok ülkeye giderek tefecilerden para istediğini öne süren Kılıçdaroğlu, söz konusu kişilerin “Türkiye’ye güvenmediklerini, ancak bir Amerikan firmasıyla çalışılması halinde borç verebileceklerini” iletmeleri üzerine iktidarın, Amerikan McKinsey ile anlaşma yaptığını kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik soruları şöyle sıraladı:

“Erdoğan’a göre, yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu ‘dış güçler’di. Dış güçlerin başında da Amerika ve Trump geliyordu. Peki, krizi aşmak için kimden liderlik istiyorsunuz? Bir Amerikan danışmanlık şirketinden… ‘Bizi batırıyorlar’ dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz?

Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi olacak ve bu Ofis’te de 16 bakanlıktan temsilci olacak. Bunların aldıkları her karar, yaptıkları her uygulama, düzenledikleri her rapor, 3 ayda bir McKinsey tarafından kontrol edilecek. Türkiye’de bunu yapacak, kurum, kuruluş ya da şirket yok mu? Bunu içinize nasıl sindirdiniz? 

Diyorsunuz ki ‘Söz konusu danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır. Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirkete hangi vicdanla milyonlarca dolar para ödeyeceksiniz? Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirketse neden 3 ayda bir 16 bakanlığı denetlesin?

McKinsey’in üç ayda bir düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız? Açıklayamazsınız. ‘Ezanımıza bayrağımıza saldıranlar’ raporları bilecek ama bizler, 600 milletvekili dahil, öğrenemeyeceğiz. Bu sizin vatanseverlik anlayışınızı mı yansıtıyor?”

Kılıçdaroğlu’nun “Kendi milletine ve devletine güvenmeyip bir Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni ve 16 bakanlığı bir Amerikan şirketine denetletiyorsanız sizin sarayda da yeriniz yoktur. Düşün milletin yakasından.” şeklindeki ifadelerini partililer ayakta alkışladı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X