Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

1 Ocak 2019’dan itibaren Türkiye’nin kalkınma planı yok. Finansman planı olmayan bir ülke nasıl yönetilir? Türkiye yönetiliyor.

Siyaset kişi endeksli gitmez. ali olursa bu iş olur olmazsa olmaz. yok efendim böyle bir şey yoktur. Siyasetin kurumsal kimliği vardır ve o kimlik içinde insanlar gelir gider. Ben belediye başkanı olursam olur, olmazsam olmaz. Niçin?

Bu bir Amerikalıya sorarlar, bir kişi kalkar kendisine vazgeçilmez adam ilan eder. Amerika’daki adamlar der ki; mezarlıklar vazgeçilmez adamlarla dolu. İnsanlar gelir gider, gidenlerin arkasından da “Allah razı olsun” denir.

Sayın Belediyemiz benim projelerim var diyor. Güzel. Belediye başkanı arkadaşlarımdan şunu bekliyorum:

1-Hiçbir ayrım yapmayacaksınız. Bu mahalle bana vermedi oraya hizmet götürmeyeyim düşüncesi olmayacak. Ama bir mahalle yoksulsa oraya pozitif ayrımcılık yapılacak.

2-Harcanan her kuruşun hesabını millete verecek. Belediyenin hesabı, parası var mı? Var. bu para sizin paranız, halkın parası. Belediye başkanı milletin parasını harcıyor. Ve bu parayı harcarken hesabını verecek. Vermiyorsa, orada başka bir şey var. Veriyorsa, dürüst bir belediye başkanıdır.

Üniversite öğrencileri önemlidir, onlarla birlikte olmaz belediyecilik için önemlidir. Belediye başkanı olduğunuzda hiçbir belediye çalışanını işten atmayacaksınız. Herkesi kucaklayacaksınız. Herkesle beraber yolda yürüyeceksiniz.

Esnafı ziyaret edeceksiniz, en büyük arzularımdan biri de odur. Belediye başkanı esnafı, sivil toplum kurumlarını ziyaret etmelidir, bir fakirin sofrasına oturabilmelidir. Zor bir şey değil halktan kopmamak. Ben böyle bir şey yaşıyorum, ailem böyle yaşıyor. Saray merakımız yok.

Üretimden söz ettim, yakınsınız komşumuz var. Yunanistan’dan 2018’de 115 milyon dolarlık pamuk ithal ettik, yine 2018’de 28 milyon dolarlık buğday ve 13 milyon dolarlık tütün ilan ettik. Bir ülkenin beka sorunu, üretmezseniz çıkar.

17 yıl önce biz soğan, patates, pamuk mu ithal ederdik? Tamamen ihraç ederdik. Orta Doğu’yu beslerdik biz. Hani büyüdük, hani Türkiye uçuyordu? Uçan, yabancı ülkelerin çiftçileri oldu. Bütün Avrupa kavga ediyor 82 milyonluk Türkiye’yi kim doyuracak diye.

Yarın sandığa gideceksiniz. Yatağına aç giren binlerce çocuğu düşünerek oyunuzu kullanın. Bu bir tek benim sorumluluğum değil, sizin de sorununuz.