Kırmızı etin yüksek miktarda tüketiminin Tip 2 diyabet, kalp-damar hastalığı ve bazı kanser türleri gibi bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirildiği biliniyordu. Ancak kırmızı et tüketim miktarındaki değişikliklerin erken ölüm riskini nasıl etkilediğine dair net bir bilgi yoktu.

ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar büyük bir grup katılımcının 8 yıllık süreyi kapsayan kırmızı et tüketim miktarı ile ardından gelen 8 yıllık süreçteki ölüm oranları arasındaki ilişkiyi inceledi. Çalışmanın başlangıcında hiçbir katılımcıda kalp-damar ya da kanser hastalığı bulunmuyordu.  Araştırma süresince herhangi bir nedendan dolayı gerçekleşen toplam ölüm sayısı kadınlarda 8 bin 426 ve erkeklerde 5 bin 593 olmak üzere 14 bin 19 olarak kaydedildi. Ölüm sebeplerinin başında kalp-damar hastalığı, kanser, solunum yolu rahatsızlıkları ve nörodejeneratif hastalıklar geldiği tespit edildi.

ÖZELLEKLE PASTIRMA VE SOSİS 

 Yaş ve diğer potansiyel faktörleri inceleyen araştırmacılar, 8 yıl boyunca haftada 3,5 kez ve daha fazla işlenmiş veya işlenmemiş et yemenin erken ölüm riskini yüzde 10 artırdığını belirledi.

Benzer şekilde, pastırma ve sosis gibi işlenmiş kırmızı etlerin haftada 3,5 porsiyon ya da daha fazla tüketilmesi erken ölüm riskini yüzde 13 artırıyor. İşlenmemiş kırmızı et tüketimindeki artışsa erken ölüm riskini yüzde 9 yükseltiyor.
Araştırma ekibi ayrıca, kırmızı et yerine hayvan ve bitki temelli daha sağlıklı alternatifler tercih etmenin hem kadın hem de erkeklerde erken ölüm riskini azalttığını tespit etti.

Örneğin, günlük bir porsiyon kırmızı eti bir porsiyon balıkla değiştirmek, erken ölüm riskini yüzde 17 azaltıyor. Araştırmada, “protein kaynağını değiştirmenin ya da sebze, tam tahıl gibi bitki temelli sağlıklı yiyecekler tüketmenin ömrü uzatabileceği” ifade edildi.