Konya’nın peribacaları literatüre kazandırılıyor

Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, kent merkezine 15 kilometre uzaklıktaki bölgede, büyük bölümü keşfedilmemiş Kapadokya benzeri peribacalarının varlığını ortaya koydu.

Konya’nın peribacaları literatüre kazandırılıyor

Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri, Konya’da Kapadokya benzeri doğal yapılar tespit etti.

KTÜN Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yaşar Eren ve Doktor Öğretim Üyesi Şeyda Parlar, yıllardır arazide akademik çalışmalar yürütüyor.

Selçuklu ilçesi Küçükmuhsine Mahallesi’ndeki alana yoğunlaşan bilim insanları, mahalle çevresinde büyük kısmı keşfedilmemiş Kapadokya benzeri peribacalarının varlığını literatüre kazandırmak için çalışıyor.

Şehir merkezine 15 kilometre uzaklığındaki bölgede, Kapadokya bölgesini aratmayacak “doğa harikası” peri bacaları, iki dağ sırası arasında kalan derenin içerisinde birçok noktadan rahatlıkla izlenebiliyor.

Mahalle içerisinden başlayan, vadi boyunca sırt ve yamaçlardaki doğal oluşumlar, muhteşem görsellik oluşturuyor. Yüksekliği 8, genişlikleri 12 metreye kadar ulaşan peri bacalarının yaşlarının 3-15 milyon yıl arasında olduğu tahmin ediliyor.

Doğa yürüyüşü ve yüksek jeoturizm potansiyeline sahip bölgenin, yerel yönetimlerce turizme kazandırılması bekleniyor.

Bölgede yapıları inceleyen Prof. Dr. Yaşar Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, peri bacası oluşumunun farklı renklerdeki ara tabakalar şeklinde bulunan volkano-sedimanter kayaçlar içerisinde geliştiğini söyledi.

Yörede; başlangıç aşamasında, oluşumu süren ve tamamlamış olmak üzere farklı evrelerde peribacalarının görüldüğünü anlatan Eren, oluşumuna devam eden peribacalarının şapkalı ve şapkasız olduğunu dile getirdi.

“Keşfedilmemiş doğa harikası”

Eren, çoğunluğu konik, sütun veya mantar şekilli yapıların bazılarının, hayal gücüne bağlı olarak, insan veya hayvan siluetlerine de benzetildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yıllardan beri bölgede jeolojik araştırma ve incelemelerde bulunuyoruz. Bu sırada belirlediğimiz doğal güzellikleri de fotoğraflıyoruz, tanıtmaya çalışıyoruz. Bulunduğumuz bölgedeki muhteşem yapılara ‘Küçükmuhsine Peri Bacaları’ adını veriyoruz. Mahallenin olduğu yerdeki oluşumlar biliniyor ama dağın kuzeyinde 3-4 kilometre ilerlendiğinde, bölgede ‘Küçük Kapadokya’ diyebileceğimiz, orayı aratmayacak güzellikte peri bacaları oluşumu var. Burası kent merkezinin hemen yanı başında, keşfedilmemiş doğa harikası. Çevresi ve jeolojik yapısıyla turizm potansiyeline büyük katkı sağlayacaktır. Buradaki peri bacaları, yerli ve yabancı turist çekebilecek güzellikte. Kapadokya bölgesindeki yaygın görülen doğal oluşumlar burada da az değil. Kayaç tipleri de farklı ve değişik renkteler.”

KTÜN Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Şeyda Parlar ise bölgenin bir bölümünün literatürde yer aldığını belirterek, “Büyük bölümü keşfedilmemiş, bakir bir bölge. Uzun yıllar sürdürdüğümüz arazi çalışmalarında gözlemlediğimiz bir alan. Akademik yayın çalışmalarımız sürüyor. Bilim camiasının şaşıracağını düşünüyoruz. Nadir oluşumlardan biri.” ifadelerini kullandı.

“Kapadokya’ya alternatif olabileceğini düşünüyoruz”

Bölgedeki yapıların insanlığa jeolojik miras olduğunu ifade eden Parlar, şunları kaydetti:

“Konya bölgesinde nadir görülen oluşumlar bizim için güzel bir keşif. İleride Kapadokya’ya alternatif olabileceğini düşünüyoruz. Farklı şekillerde, sütun ve konik yapıların yanında hayal gücünüzle benzetebileceğiniz muhteşem yapılar var. Bu da eğlenceli ve güzel görsellik oluşturuyor. Sörf tahtası, kaplumbağa ve ejderhaya benzetilen peribacaları, fotoğraf tutkunlarına doğal çerçeve imkanı sağlayanlar dikkati çekiyor.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X