Bursalıların gönlünde ve  anılarında farklı bir yeri olan Setbaşı’ndaki Mahfel Çay Bahçesi için  kiralama ihalesi vardı önceki gün.

Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURFAŞ tarafından işletilen tarihi tesisin ihalesine, 7 işletmeci katılmış…

Aylık 200 bin liraya kadar çıkmış açık artırma…

Güzel rakam!

 

*

 

Hayırlı olsun…

Aylık kiraya yüzde 18’lik KDV’yi ve diğer giderleri de ekleyince, ihaleyi alacak işletmeciye de Allah kolaylık versin, demeli!

Neden mi?

Tesise talip olan işletmecinin gözünü korkutmuş gibi olmayalım, BURFAŞ kira ödemediği, sırtını Büyükşehir Belediyesi’ne dayadığı halde burada zarar etmişti, o yüzden!

Basında ihaleyle ilgili ayrıntılar vardı ama yine de benim kafama bazı sorular takıldı…

Mahfel’de eski Bursa’ya dair o güzelim anılarımızın, yeniden mahvolmaması adına sormak istiyorum;

 

* Mahfel’deki ekonomik zarar, Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini acıtacak ve özelleştirme kapsamına alınacak kadar kadar büyük müydü?

* İşletmecilik eğitimi almış daha profesyonel bir yöneticiyle, sınırlı personelle ve mönüde çok çeşitliliğe kaçmadan hizmete devam edilemez miydi?

* Osmangazi veya Yıldırım Belediyesi tarihi mirasa sahip çıkma ve yaşatma adına, bu tesise niye talip olmadı?

* Mahfel’in hemen arka sokağında kendisine ait paralı bir özel otoparkı da var, 30-40 araçlık… İhale kapsamına bu otopark da dahil edildi mi?

* Bu tesisi İl Özel İdaresi’nden alana kadar Büyükşehir Belediyesi çok çaba gösterdi. Aynı şekilde İl Özel İdaresi de devri sırasında kiracılarıyla epey sıkıntılar yaşamıştı yargıda. Tarihin tekerrür etmemesi açısından ihale şartnamesinde geçmişteki bu hassasiyet dikkate alındı mı?

* Mahfel’e zengini de fakiri de yine çekinmeden gelip oturabilecek, dostlarıyla çayını kahvesini yudumlayabilecek mi? Hizmet kalitesi ve gelen adisyon, müşteri memnuniyetine yansıyacak mı?
  

Ortadoğu’nun piyonları
 

PYD-YPG-PKK terör örgütleri, Suriye’de kimin himayesinde görünüyor?

En çok ABD’nin görünüyordu…

Fakat sadece onların değilmiş!

Ordumuz Afrin operasyonunu başarıyla sürdürdükçe, herkesin maskeleri düşüyor!

Gördüğünüz gibi…

Suriye Devlet Başkanı Esad bile kendi ülkesinin savunmasını bırakıp, PYD-YPG’ye destek için Afrin’e askeri birlik sevk etmeyi düşünebiliyor…

Topraklarında gözü olmayan belki de dünyadaki tek ülkenin askeri gelmiş, bölgesine demir atan terör örgütlerini temizliyor…

Buna sevineceğine panik yapıp, o terör örgütlerine yardım etme gayretine giriyor!

Garip değil mi?

Demek o da bir piyon!

O da Türkiye’nin sınırlarını terörden temizleme kararlılığından korkanların safında!

Askerimiz vurdukça düşman safları sıklaşıyor, Ortadoğu’daki kanlı satranç oyununun piyonları bir bir yıkılıyor!       
 

Kayısı tadında dostluk!
 

Hafta sonu, Balıkesir’den bir grup E. Malatyaspor taraftarı kiraladıkları özel minibüsle Bursaspor maçını izlemek için yola çıkıyorlar.

Derken, yollarının üzerinde iki Bursaspor taraftarını görüyorlar.

Ve, araçlarını durdurup onları da davet ediyorlar, birlikte maça geliyorlar.

İşte yılın fair play ödülüne aday harika bir davranış! 

O taraftarları kutluyorum…

Bursaspor-E.Malatyaspor maçında, sahada futbol adına belki güzel goller göremedik ama tribünde iki takımın taraftarları arasında sergilenen dostluk, kaçan gollerden, puanlardan da daha değerliydi!
 

Melek
 

Babayiğit yatırımcılar kervanına ‘melek’ yatırımcılar da eklendi.

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Dünya Melek Yatırım Forumu’ndaki açılış konuşmasında, “Melek yatırımcı kültürünün gelişmesi için gerekli bilinçlendirme ve kapasite geliştirme çalışmalarına hız vereceğiz” demiş…

Babayiğit yatırımcıları gördük de, melek yatırımcı nasıl oluyor acaba?

Yatırım yaptığı işte başarılı olamayıp battığında, adı kelek yatırımcıya çıkıyor mu?

– Senin baban bir melekti yavrum!

– Ee sonra?

– Uçtu!

– Nasıl uçtu?

– Battı!