Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Özgürlük, fıtrat ve haniflik

Özgür insan ve özgür toplum, insanların ‘hayır’ deme hakkı korunarak inşa edilebilir.

’Hayır’ deme hakkı engellenen insan, zihinsel ve duygusal radarları hasar aldığı için ömür boyu engelli haline gelir.

Kötülüklere duyarsız, anonim, silik, kimliksiz ve kişiliksiz insanlar, hayır deme yetisi, yetkisi ve hakkının gaspıyla üretilmektedir.

İnsan fıtratı olarak tanımladığımız doğamız, Arapçada fa-ta-ra kelimesiyle ifade edilmektedir. Fa-ta-ra, ayırarak, yararak yaratmak anlamındadır. Bu anlam insan fıtratının sürekli ayrılma, özgürleşme, bağlı olmama haline gönderme yapar ve her zaman ‘ilişki’ler ağı içinde olan insanın, bu ilişkilerde kendi özgür bireyselliğini korumasını imler.

İnsanın bireyselliğini korumak, toplumsal birlik-bütünlük ağı içinde tamamen yitip gitmemesini sağlamak için zorunludur. 

Hanefilik ise tertemiz, pak, dejenere olmamış bir fıtratı çalıştırarak Allah’a teslimiyet göstermenin adıdır.

Hanefiliğin temsilcisi olarak da doğal akıl yürütmesiyle hakikati bulan, bulduğu hakikati kalbiyle irtibatlı hale getiren ve böylece put kırıcıların öncüsü olan İbrahim Peygamber gösterilir.

İbrahim, ne Yahudi ne de Hıristiyan idi. Fakat o, hanif ( Allah’ı bir tanıyan, Hakk’a yönelen) bir Müslüman’dı. Allah’a ortak koşanlardan değildi.

Fıtrat, doğuştan getirilen bedensel, zihinsel ve ruhsal (psikolojik) yapının bütününe işaret eder. Hanefilik de her ne pahasına olursa olsun bu yapıya uygun düşünce ve eylem iradesi göstermenin adıdır.

Kur’an’da Hz. İbrahim, tek başına bir ümmet yüreğine sahip bir hanif olarak övülür. Atalarından görüp öğrendiğine tek başına direnen ve bunları reddetme günahını işleyerek sonunda metafizik dünyanın kapılarını aralayan İbrahim Peygamber.

İnsanı tanımlayan en temel kavram,’irade’dir. İnsanın özgürlüğü de onun irade varlığı olmasının da bir sonucudur. Özgürlüğü, iradeli varlıklar arasındaki bir ilişki olarak tanımlamak gerekir. Şu misal ile konuyu biraz daha açık hale getirelim: Kapatıldığım bir evden çıkamamak, özgür olmadığımı gösterir. Ama yağan karın kapıdan çıkmamı engellemesi, özgürlükle ilgili bir mesele değildir veya engelli doğmuş olmam ve hayatta bazı şeyleri yapamayacak olmam da özgürlük bağlamında ele alınamaz.

İnsan özgürlüğünün doğrudan ilişkili olduğu kavram, otoritedir. İnsan hem ruhsal hem de politik özgürlük sahibidir. Mutluluğu ve trajedisinin özerk faili insandır.

Bu özerklik her türlü cebri/ kaderciliği devre dışı bırakır ve insanın, bir şeyi yapma kadar yapmama hakkını da içinde barındırır. Özgürlüğün en ayırt edici insan hali olarak korunması ve işletilmesi, insanın fıtratındaki bağımsız olmaya eğilim anlamında fıtratının ve sürünün bir parçası olmama iradesini gösterme anlamında hanifliğinin zorunlu sonucudur.

Fıtratın ve hanifliğin kaybı, insanlık halinin kaybıdır.( Şaban Ali Düzgün- Dini Anlamak Kılavuzu.)

1 adet yorum var

Bir adet yorum var

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X