Bursaspor Tesisleri’nin arazisi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis ediliyor

Milli Emlak’a ödenmesi gereken yüklü kiranın önüne geçebilmek için arazi önce el değiştirecek. Ardından, amatör branşları sayesinde 10 yıllığına bedelsiz olarak Bursaspor’a devredilecek…. Bütün başvuralar yapıldı, artık onay bekleniyor…

“Takım iyi olunca diğer sorunlu işlerin çözümü için de iştah geliyor” dedik ya, şimdi onlarla ilgili bir kaç bilgi paylaşayım istedim…

Gergin geçtiği için bazı önemli hususlar cevapsız kalmıştı son Divan toplantısında… Bence en önemlilerinden biri Recep Günay’ın “Özlüce Tesisleri’nin akıbetiyle” ilgili konuşmasıydı…

Daha önce, tesisin içinde bulunduğu araziyle ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin, Milli Emlak’a olan 22-23 milyon liralık “Ecrimisilin” (işgal taminatının) sıkıntı yarattığını ancak bunun çözülmek üzere olduğunu yazıp, söylemiştim… Büyükşehir Belediyesi, Bahar Hastanesi’nin olduğu yeri Milli Emlak’a vererek kendi borcunu ödedi…

 

5 YILLIK BORÇ VAR!

Yalnız, arada gün yüzüne çıkmayan yeni bir borç daha varmış. O da Bursaspor’u bağlayan tarafı… Büyükşehir Belediyesi, 2012-13 yılına kadar olan borçlarını ödemiş… Geriye kalan 5 yıllık “Ecrimisil” ise Bursaspor’a ait…  Çünkü, Büyükşehir Belediyesi, o tarihlerde Özlüce Tesisleri’ni, yeşil beyazlı kulübe vermişti… Doğal olarak borç da kulübe geçiyor… Miktar ne inanın bilmiyorum…

 

VALİ KÜÇÜK DEVREDE

Bildiğim şu; Vali İzzettin Küçük’ün önderliğinde Özlüce’nin önündeki engellerin kaldırılıp, borçsuz bir şekilde Bursaspor’a geçişini sağlamak için “yeni bir formül” geliştirildiği…  

O da şöyle; Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Özlüce Tesisleri’nin içinde bulunduğu arazinin kendilerine tahsisi için Milli Emlak’a başvuruda bulundu… Arazinin tahsisi Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne geçtiğinde, 3 olimpik 3 de amatör olmak üzere futbol dışında 6 branşta daha faaliyeti olduğu için Özlüce, 10 yıllığına bedelsiz Bursaspor’a verilecek…

 

TALEP YAZIMIZI GÖNDERDİK

Bu bilgiye ulaşınca Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Süleyman Şahin’i aradım hemen; “Duydukların doğru” dedi ve şunları söyledi: “Valimiz, konuyla ilgili bizimle görüştü… Mevzuatımızda spor alanlarını, 6 amatör branşta faaliyet gösteren kulüplere 10 yıllığına bedelsiz olarak tahsis edilmesine yönelik maddemiz var. Milli Emlak’a talep yazımızı gönderdik… Haber bekliyoruz. Olumlu cevap geldiğinde de, Özlüce’yi, kulübümüze hiçbir bedel ödemeksizin 10 yıllığına vereceğiz.”

“10 yıl bitince ne olacak?” dedim, “Süre tamamlanınca yine 10 yıllığına Bursaspor’a vereceğiz… Bu yapılan işlemle birlikte artık Bursaspor, herhangi bir yere kira bedeli ödememiş olacak” yanıtını verdi…

Tabii şu soru da aklımıza gelmiyor değil, bazıları kapatılması gündemde olan amatör branşlarla ilgili bu hamleden sonra yönetim nasıl bir politika uygulayacak?

Bekleyip görelim…

 

Bu alışverişten

Bursaspor etkilenecek mi?

Stadyumla ilgili de gözden kaçmış olabileceğini düşünerek bir hatırlatma yapayım… Mustafa Özdal yazmıştı, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı/yaptığı görüşmede, stadyumun Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredilmesi yönündeki talebini… Aktaş bunu niye istiyor? Eksiklerinin tamamlaması için gerekli gücün şuan belediyede mevcut olmayışı… Ayrıca, Başkan Aktaş’ın, 2024 Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye’ye verilmesi durumunda stadyumu UEFA kriterlerine en uygun şekilde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hazırlayacağını düşünmesi de var… 49 yıllığına Belediye’ye tahsis edilen, aylık 60 bin lira karşılığında da 29 yıllığına Bursaspor’a kiralanan Bursa Büyükşehir Stadı’nyla alakalı Başkan Alinur Aktaş’ın planı bakalım nasıl sonuç verecek? Tabii, bu alış-verş gerçekleşirse Bursaspor etkilenecek mi?

 

Son Divan ve tüzük!

Son Divan Kurulu toplantısı gösterdi ki, Bursaspor’un çok ciddi bir şekilde yeni bir tüzüğe ihtiyacı var… “Yeni yapılmadı mı tüzük kongresi” diyebilirsiniz ancak, o genel kurulda yapılan değişiklikler de kulübe göre değil kişilere göre gerçekleşti… Merinos’taki tüzük kongresine gidenler veya hatırlayanlar varsa, ne yönetimin, ne dışarıda çalışan üyelerin ne de divanın hazırladığı tüzük geçmedi, tam bir çorbaya döndü… O esnada düşünülen, verilen önergeler, kabul edildi… Anyalayacağınız herkesin hemfikir olduğu türden bir Bursaspor tüzüğü çıkmadı… İşte, Divan’da gördük; bekleme süresi 20 yıla düşsün diyen ve geçiren mevcut yönetim, 25 yılda kalmasını isteyen Divan Başkanlık Kurulu’ndan “Hata etmişiz” diyerek bir anlamda özür diledi… Divan Başkanlık Kurulu Başkanı İdris Sevinç’le de görüştüm; hem katılımın hem de kalitenin artması için bir çalışma yapıp, yapmadıklarını sordum; “İstanbul kulüplerinin bazılarında ve Avrupa’da uygulanan Haysiyet Divanı var… Yine Divan üyelerinden seçilen… Böyle bir uygulamaya geçebiliriz” dedi. Sevinç de tabii tüzük değişikliğini işaret etti. Haysiyet Divanı ne iş yapar? Geniş açıklamasına bakarsınız yine ama anladığım; sorunlara, sorun çıkaranlara kesin çözüm getiren bir yapı…

Tüzükle ilgili bir başka tespitim; altyapıya getirilen Gençlik Geliştirme Kurulu… Ne getirenler memnun ne de görev yapanlar…  “Davul kimde, tokmak kimde?” misali…

Ayrıca şunu da ekleyeyim; Divan Kurulu toplantıları yönetimlerin sadece hesap verme yeri olarak görülmemeli… Divan aynı zamanda eleştirirken çözüm de sunan, uygulatan olmalı… Mesela; “Hukuk ve Tüzük”, “Sosyal ve Mali İşler” ve “Sportif İşler” diye 3 komisyon kurulmuştu… Arkadaşlarıma sordum, “Ben hiç görmedim bu komisyonların bir faaliyetlerini, siz duydunuz mu?” diye onlar da duymamış… Divan Başkanlık Kurulu’ndaki büyüklerimizden, bu komisyonların son durumunu ve eğer varsa ürettikleri projeleri dinlemek isterim…

Açık söyleyeyim, bazı şeyler değişmediği sürece üye sayısı ne kadar artarsa artsın katılım son toplantının üstüne çıkmaz bilhakis, düşer…

 

Mustafa Çağlar’ın objektifinden

KİLİS VE ÇOBANBEY

TFF’nin Genç Milli Takımlar’dan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çağlar, bölge halkının ilgi ve sevgisinden çok etkilendiklerini söyledi…

 

Gördüğünüz fotoğraflar; Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerinin önceki gün Kilis ve Çobanbey’e yaptıkları ve çok anlamlı olan ziyaretten… Basına yansıyanlardan farkı, bu görüntülerin TFF’nin Genç Milli Takımlar Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Bursalı iş adamı Mustafa Çağlar’ın objektifine takılanlar olması…  Çağlar, bölgede yaşamın zor bir hale gelmesine rağmen halkın sevgi dolu olmasından çok etkilendiklerini söyledi… Kilis ile Suriye topraklarındaki sınır kasabası Çobanbey arasında büyük farklar gözlemlediklerini anlatan Mustafa Çağlar, şunları anlattı:

 

DEVLETİMİZ ÇOK BÜYÜK

“Şu bir gerçek; devletimizin büyüklüğünü bir kez daha anladık. Kilis’te yaşayan vatandaşlarımız bizi bağrına bastı… Esnafın askerimize ve polisimize büyük sevgisini, güvenini gördük… Mesela, esnaf dükkanlarına girdiğimizde, asker ve polisten kesinlikle para almıyorlar. Bu bile, bizim insanımızın ne kadar vatansever olduğunu gösteriyor… Belediye başkanımızla yaptığımız görüşmede şu cümleyi kullandı; -10 yıl sonra buraları tanıyamayacaksınız.– Evet bölge atılan bombalardan etkileniyor ama terör belasından kurtulduğumuzda ki, ben kısa sürede temizleceğine inanıyorum, Güneydoğu gerçekten her karışıyla güzelliklerle dolu. 22 kulübümüze 15’er bin liralık yardımda bulunduk.”

ARADA ÇOK FARK VAR

“Ayrıca Kilis’e güzel bir stadyum ile yine müsabakaların oynanabileceği bir sahanın yapılması için girişimlerde bulunacağız.” Çocuk fotoğralarını Çobanbey’e çektiğini ifade eden Çağlar, şöyle devam etti: “Bir Kilis’e bakıyorum bir de Çobanbey’deki yaşama büyük fark var. Dedim ya, bizim devletimiz çok güçlü. Çobanbey’de Türkmenler yaşıyor Arap kökenliler. Arapça konuşuyorlar. Evler kerpiçten… Zor şartlar var. Bazı şeyler anlatılmaz, görmek yaşamak lazım… Yalnız, devletimiz o bölgeye de hakim oluyor yavaş yavaş… Onu hissettik. Özgür Suriye Ordusu, Mehmetçiğimizle hep beraber…”

BOMBALANAN YERLERİ GÖRDÜK

“Bizim için unutulmaz anlar yaşadığımız, aklımızda sürekli kalacak, iyiki gitmişiz dediğimiz bir ziyaret oldu… Mesela, bomda atılan bir camii ye götürdüler. Bomba atıldı diye meşhur olmuş, gelenler mutlaka uğruyormuş. Tadilatı sürüyor. Yine bombalanan bir lokantaya gittik. Lokantayı yenilemişler ve hizmete açılmış. Duvarlarına bombalanmış haliyle fotoğrafları asılmış. Çocuklara forma hediye ettik, yüzlerindeki gülümseme dünyanın en büyük mutluluklarından biriydi.”