Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Para OVP’yi bekliyor

Kritik dönemeçlerden biri başarı ile atlatıldı.

Çok ciddi bir piyasa türbülansı ile geçirdiğimiz son ayların en başarılı para operasyonlarından biri geçen hafta hayata geçmiş oldu!

Yüksek döviz kuru kaynaklı enflasyonun önüne geçebilmek ve piyasalarda istikrarı sağlayabilmek adına Merkez Bankası zor bir karara imza attı.

Şüphe ile bakılan MB’nin Para Politikası Kurulu toplantısından beklentilerin üzerinde bir faiz artışı geldi.

Zamanında ve yeterli ölçekte adım atılmamasından kaynaklanan güven erozyonunu gideren 625 baz puanlık faiz artışı piyasa beklentilerini fazlasıyla aştı!

Haftalık borç verme faiz oranını yani politika faizini yüzde 17,75’ten yüzde 24’e çıkaran MB yönetimi böylece eleştirileri net bir dille yanıtlamış oldu.

Ve tüm dünyaya aynı zamanda çok net bir bağımsızlık mesajı da vermiş oldu bu adımıyla.

Bağımsızlık tartışmaları şimdilik bir kenara itilmiş olurken atılan yüksek faiz adamının etkileri tartışma konusu haline geldi.

Bir yanda reel ekonomi üzerindeki kredi maliyet yükünün artması problemi ile yüzleşirken…

Diğer yanda kur üzerindeki düşürücü etkisinin sınırlı kaldığına dair yorumlar ön plana çıktı!

Nitekim bu büyüklükteki bir faiz artışının doları 6 liranın altına gitmesi kuvvetle muhtemeldi.

Ama anlık olarak bu tablo gerçekleşse de kalıcı ve istikrarlı bir düşüş trendi yakalanamadı.

Peki neden?

Kararın açıklanmasından hemen önce faize karşı devletin zirvesinden gelen açıklamaların kuru ekstra olarak yukarı çıkarması potansiyel düşüşü göreceli olarak sınırlamış oldu.

Diğer tarafta Amerikan tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareketi küresel sermayenin ABD’ye doğru kaymasına yol açtı.

Yani sermaye akışları az da olsa yön değiştirirken dolar gücünü korudu.

ABD Başkanı Trump’ın ticaret savaşlarında yine Çin’in hedef alması da piyasaları ayrıca gerdi!

Diğer taraftan MB’nin faiz kararına duyurduğu açılama metninde dikkat çektiği kendisi dışındaki kurumların atabileceği adamlara dair beklenti de büyük bir önem taşıyor.

Yani enflasyonu düşürücü diğer tedbirlerin de bir an önce devreye girmesi şart!

Ayrıca mali dissiplin yatırımların ve tasarrufun seyri; kısacası ekonomide atılacak diğer adımlar da bu anlamda hayati öneme sahip.

Bu haftanın en temel konusu haline gelen yeni Orta Vadeli Ekonomik Program bu nedenle çok yakın takip altına girmiş durumda.

20 Eylül Perşembe günü duyurulacağı açıklanan OVP’nin ne getireceği piyasalarda bekle gör stratejisine yol açtı.

Yani doların sınırlı düşüşünde OVP beklentisinin rolü de var.

Bu arada İdlib gibi jeopolitik gelişmelerle Türkiye Amerika ilişkileri gibi konular da yakın takip altında.

 

Haftalık bazdaki piyasa beklentileri

 

Borsa İstanbul 100 Endeksi’nde 97 bin puanlık sınırın geçilmesi halinde 99 -100 bin bandına gidilmesi mümkün.

Ancak negatif gelişmelerin ağırlık kazanması 91 bin puanlık kritik desteğe doğru endeksi itebilir.

Dolardaki temel öngörü normal dış siyasi koşullar altında beklentileri karşılayan bir OVP’nin gelmesi halinde 6 TL’nin altının test edilebileceği yönünde!

OVP’nin olumsuz algılanması ve negatif dış konjonktürün öne çıkması halinde ise 6,40-6,50 TL bandına doğru bir hareket öne çıkabilir.

Kısacası dolarda 5,96 – 6,50 liralık bir dalgalanma aralığı haftalık bazda öne çıkıyor!

Euro ise normal koşullarda 6,92 – 7,47 lira bandında hareket etme potansiyeli taşıyor.

Gram altındaki beklenti 225 – 253 TL aralığında.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X