Uluslararası Af Örgütü, Suriye’nin Rakka kentindeki sivil ölümlerinden ABD’nin sorumlu olduğunu açıkladı.

Örgütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Yöneticisi Heba Morayef ile Araştırma yöneticisi Anna Neistat Beyrut’ta düzenledikleri basın toplantısında, kentin yüzde 80’inin yıkılmış durumda olduğunu belirtirken sivil kayıplarının 2 bin 521 olarak saptandığını, tahminen 3 bin civarında kaybın da toprak altında bulunduğunu bildirdiler.

UAÖ yöneticisi Anna Neistat, sivil ölümlerinin çoğunun [ABD’nin öncülüğündeki] koalisyon güçlerince düzenlenen hava saldırılarında yaşamını yitirenlere ait olduğunu söyledi. Yapılan araştırmaların ve varılan sonuçların koalisyon güçleriyle paylaşıldığını da kaydeden Neistat, “Ancak onlar sadece 77 kişinin öldürüldüğünü itiraf ediyorlar” dedi.

Oysa koalisyonun hava gücü, sözde IŞİD’le mücadele adı altında günlerce Rakka’yı bombalamış, ABD karadan da PYD/YPG’yi savaşa sokmuştu.

Öyle anlaşılıyor ki, ABD, Rakka’daki manzarayı gördükten sonra, geçen haziran ayında, BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekilmişti. Demek ki, kentteki sivil ölümlerinden sorumlu tutulacağını tahmin ediyor ve bekliyordu.

Belki Suriye’de iç savaş boyunca işlenen savaş suçlarından da soruşturmaya uğrayacaktı.

Trump işi sağlama bağlamak istedi.

ABD’nin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, çekilme kararının gerekçesi olarak BM İnsan Hakları Konseyi’nin İsrail’e karşı önyargılı kararlar aldığı iddiasını gündeme getirdi.

Böylece Washington, merkezi New York’ta olan İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW’nin takibinden de kurtulabileceğini düşünüyordu.

Bu durum iki ülkeyle bir örgütün de çok hoşuna gitti.

Ülkeler İsrail ve Suudi Arabistan’dı.

İsrail sürekli Filistinlileri öldürüyor ve hiç hesap vermiyordu. Suudi Arabistan’ı da artık herkes biliyordu. Örgütse YPG/PYD’ydi.

Ülkelere bir şey olmazdı. Ama ileride kabak örgütün başında patladığında bugün elinde Amerikan silahlarıyla boy gösterenler kaçacak delik ararlardı…

 

Uluslararası Af Örgütü’nden Kaşıkçı için küresel kampanya
 

UAÖ, 2 Ekim’den bu yana kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için küresel bir kampanya başlattı. “Cemal Kaşıkçı nerede?” adı verilen kampanyayla dünyanın dört bir yanındaki destekçilerin harekete geçirilmesi amaçlanıyor.

Suudi Arabistan hükümetine gönderilecek dilekçelerde “Kaşıkçı’nın nerede olduğu ve başına ne geldiği” soruluyor.

Uluslararası Af Örgütü, Kaşıkçı’nın öldürüldüğü haberlerinin doğrulanması halinde, bunun “yargısız bir şekilde ölüm cezası infazı” sayılacağını belirtiyor.

Af Örgütü, böylece dünya üzerindeki Suudi Arabistanlı insan hakları savunucularına ve muhaliflere korku salınmış olacağını, bu kişilerin başka ülkelerde güvenli sığınak arayışlarını da olumsuz etkileyeceğini ifade ediyor.