Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin

Saadet Partisi önemli mi?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte seçim barajı yüzde 50+1 oldu. 15 yıldır aralıksız olarak ülkeyi yöneten AK Parti’nin bile mevcut seçmenin yüzde birinden oy alamadığı takdirde seçimi kazanması mümkün olmuyor. Hal böyleyken ittifaklar hız kazandı.

Referandum seçimlerinde AK Parti, MHP ve BBP evet cephesinde bir araya gelmişti. Referandumdan sonra da parti genel başkanlarının bu birlikteliği korumak için hassasiyet gösterdiklerini görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ittifaklara ayrı bir önem veriyor. Bu önemin neticesinde MHP ve BBP’den sonra Saadet Partisi’ni de cumhur ittifakına dâhil etmek istemesi ancak milli görüş çizgisinin devamı niteliğinde sayılan ve Erbakan’ın kuruluşunda yer aldığı için psikolojik bir önemi bulunan Saadet Partisi’nin ittifaka sıcak bakmaması bir anda Saadet Partisi’nin 2019 seçimlerinde kilit bir parti olduğu imajını doğurmuş oldu.

Eğer ki Saadet Partisi de cumhur ittifakına dâhil olmuş olsaydı 2019 seçimlerinde muhafazakâr olarak bilinen seçmenlerin cumhur ittifakına oy vermemek için aklında soru işareti kalmamış olacak, özellikle CHP ile HDP’nin bir araya gelerek ittifak kurması konuşulurken AK Parti’nin böyle bir tabloda 2019 seçimlerinden zaferle ayrılması işten bile olmayacaktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cumhur ittifakını milli ve yerli olarak tanımlarken seçmenlerin de bu ittifak içerisinde istediği partiye oy vermesinin ittifaktaki hiçbir partiye zarar vermeyeceğini hatta ittifak içerisinde iki partiye aynı anda oy vermenin bile geçerli olacağını söylüyor. İki partiye aynı anda verilen oylar partilerin oy oranlarına göre dağıtılacağını, böylelikle geçersiz oylar bazal seviyeye ineceğini savunuyor. Türk ordusu Suriye’de savaşırken, Amerika ve Rusya tarafından örtülü tehditlere maruz bırakılırken siyasetin de bu baskıya göğüs gerecek güçte ve kararlılıkta olması gerektiğini, içeride sağlam bir birliktelik sayesinde bu süreçten Türkiye’nin daha güçlü ayrılacağını vurguluyor.

Ancak referandumda hayır cephesiyle aynı safta buluşan Saadet Partisi cumhur ittifakıyla sağlanmak istenen ‘muhafazakâr partiler ittifak çatısı altında bir araya geldi’ söylemini bir ölçüde kırmış oldu. Erdoğan’ın zina çıkışına evvela Saadet Partisi’nden yanıt geldi. Hayatı boyunca Erbakan’a en ağır ithamlarda bulunan çevrelerin sayfalarca Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu’na övgüler üstüne övgüler düzmesi Erdoğan’ın siyasi hamlesine ket vurmasının sonucunda oldu. Zaten Saadet Partisi adına başarılı işler yapan birisi varsa herkes hemfikirdir ki esas başarı Necmettin Erbakan’ındır. Erbakan’a hakaret edip mevcut genel başkanı yere göğe konduramamak sadece siyasi bir hesabın ürünü olacaktır.

Eğer ki CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi bir araya gelir ve kararsız seçmenin oylarını toplamayı başarırsa cumhur ittifakına karşı başarılı olabilir. Ancak siyasette olgudan çok algı önemlidir. 7 Haziran seçimlerinden önce AK Parti HDP ile çok sık polemiğe girmiş ve HDP’yi olduğundan daha önemli bir parti imajına katkıda bulunmuştu. Aradan 5 ay geçtikten sonra HDP’yi muhatap almayan ve PKK ile silahlı mücadele yoluna giden AK Parti hem yüzde 50 bandına tekrardan oturmuş hem de HDP’nin oylarını eritmişti.

Günümüz siyasetinde de AK Parti Saadet Partisi katkı vermese bile yoluma bakarım deyip muhatap almamaya başlarsaMHP de İyi Parti’yi muhatap almamaya başlarsa cumhur ittifakının kazanması daha kolay olacaktır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Ürettiğimiz tarih dergilerinin reklamı basında daha çok yer bulsun diye Kanuni Sultan Süleyman’a salak demeyi kendimize zül addettiğimiz zaman.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X