Her yönüyle farklı bir seçim oldu… Her şeyden önce, bir seçimin klasik faktörleri dışında her şey bu seçim sürecinin ana gündemi oldu.

Bir kere…

Bu sütunlarda daha önce vurguladığımız gibi, siyasi partiler arasındaki yarış olması gereken seçim, ilk kez siyaset dışı faktörler yarışı haline dönüştü.

Örneğin…

İlk kez bir cumhurbaşkanı seçim kampanyasına katılıp meydan mitingleri yaptı, hatta siyasi partilerle sert polemiklerden kaçınmadı.

Yanı sıra…

Cumhurbaşkanı söylemleriyle aynı doğrultuda, Başbakan Ahmet Davutoğlu sandıktaki rakibi partilerin yanında Pensilvanya-cemaat-paralel kavramlarıyla Fethullah Gülen yapılanması ile ilgili suçlamalar getirdiler.

Böylece…

Siyaset dışı yapılanma, seçimin ana unsurlarından biri haline geldi.

Geçmiş seçimlere dönüp baktığımızda, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin sertlik ve polemiklerden beslendiğini, savaş düzeyindeki suçlamaların AK Parti lehine oya dönüştüğünü görmüştük.

Bu kez…

Recep Tayyip Erdoğan destekli bir seçim kampanyası yürüten AK Parti sertlikten sonuç alamadı.

Alamadığı gibi…

AK Parti’nin meydanlardaki aşırı yüklenmeleri HDP’yi gündemde tuttu ve sonuçta Batı kentlerinde ummadığı oylara ulaşmasını sağladı.

Şunu da unutmamak gerekiyor:

Geçmişte…

HDP’den önceki süreçlerde Güneydoğu ve bazı Doğu illerinde bağımsız seçilip Meclis’te grup kuranlara “Kurun partinizi, girin seçime” çağrısı yapılıyordu. Bu bölgeleri temsil misyonu üstlenen HDP seçime girme kararı alınca bu kez barajın altında tutmak için baskı ortaya kondu.

Bugün…

Konjonktürel gerçekler HDP’yi bölge partisi olmaktan çıkarıp Türkiye partisi olma yolunda önemli bir noktaya taşıdı. Sürdürüp sürdürmemek elbette HDP’nin elinde.

Sonuçlara gelecek olursak…

Bursa seçiminin AK Parti 10, CHP 5, MHP 3 milletvekili olarak sonuçlanacağı beklentisi yaygındı. HDP barajı aşmakla kalmayıp, Bursa’da da sürpriz yaparak 1 milletvekili çıkarınca AK Parti 9’a indi.

Türkiye’deyse, seçim tablosu koalisyon ortaya koydu. Gerçi “Türkiye 2001’e geri döndü” yorumu yapanlar var, ama tablo eskisi gibi değil.

Şimdi herkesin gündeminde koalisyon var. Herkes ince hesap yapıyor, iktidar formülü üretiyor.

Bir bakıma…

Bugünden itibaren iktidar mühendisliği süreci başlıyor, bakalım neler olacak?

 

AK Parti’nin Bursa umudu, yurt dışından gelecek oylarda

 

Çok uzun yıllardır, her seçim gecesi siyasi partilerin Bursa’daki merkezlerini ziyaret eder, seçim sonuçlarının partilerdeki algılanmasını gözlemlemeye özen gösteririz.

Bu kapsamda…

2002’den beri her seçim gecesinin en kalabalık ve en coşkulu partisi hep AK Parti oldu. Her seçim akşamı en neşeli yer yine AK Parti İl Başkanlığı’ydı.

İlk kez…

Dün akşam AK Parti İl Başkanlığı büyük bir sessizlik içindeydi. İlk kez az sayıda partili seçimi izlemek için geldi.

Gelenlerin de yüzlerinde üzüntü vardı, moral bozukluğu partinin içindeki her noktaya yansımıştı. Gerçi nedenini anlayamadık, ama ağlayan genç kızlar gördük. Umarız ağlama nedenleri siyasi üzüntü değildir.

Milletin eksikliğinin ilk kez hissedildiği AK Parti İl Başkanlığı’nda, koruma polislerinin yoğunluğu nedeniyle devletin varlığı açıkça görülebiliyordu.

Galiba AK Parti’de bugünkü sonucu getiren nedenler arasında bu da var. Millet için yola çıkılıp devlet olmak AK Parti’ye yaramadı.

AK Parti İl Başkanlığı’na girişte 10. sıra adayı olan ve seçilme sınırında kalan Gürsel Dönmez’le karşılaştık, asansörde beraber çıktık.

Soğukkanlı bir şekilde “Milletin tercihi böyle oldu, yapacak bir şey yok” derken de gerçekçiydi.

Yine de…

AK Parti’de en azından Gürsel Dönmez için umut taşınıyor. O umut, sayımı tamamlanan yurt dışı oylarının dağılımı sonucu Dönmez’in milletvekili olabilmesinde.

Genelde hükümeti kaybetmenin hüznünü hissettirseler bile, yerelde böyle bir umutla bugünü bekliyorlar.

 

Kutlama platformu erkenden söküldü

Bursa’da 2002’den beri seçim gecesi gelenekleri arasında yer alan bir şey daha var. Her seçim gecesi AK Parti önünde platform hazırlanıyor, Bakan ve seçilenler o platforma çıkıp seçim zaferini davul zurna eşliğinde havai fişekle kutluyorlar.

Bu kutlama ilk kez dün akşam yapılmadı.

Yapılmadığı gibi, Şehreküstü Meydanı’nda AK Parti İl Başkanlığı’nın hemen yanındaki alana gündüz kurulan kutlama platformunun saat 20.30 sıralarında erkenden söküldüğünü gördük.

 

Seçimin coşkulu partisi CHP seçim gecesi sessiz ve tedirgindi

 

Seçim gecesi turumuz sırasında CHP İl Başkanlığı’nın bulunduğu binanın önüne geldiğimizde binanın önü ve çevresini çok sessiz görünce “Acaba yanlış yere mi geldik?” diye düşündük. O kuşkuyla ikinci kata çıktık.

İl Başkanlığı’na girdiğimizdeyse karşımıza başka türlü bir tedirginlik çıktı.

İçerideki az sayıda partili, kampanya süresince sahada çok çalışmalarına karşın milletin tercihini alamadıkları kaygısını taşıyorlar ve “Neden böyle oldu?” sorusunu tartışıyorlardı. “5 milletvekilini koruma” kaygısını herkesin yüzünde hissediliyordu.

Açıkça söylemek gerekirse, CHP’’yi hiç bu kadar sessiz ve tenha görmemiştik. Normal zamanda bile dolu olan İl Başkanlığı seçim gecesi ıssız haldeydi desek yalan olmaz.

Çünkü…

Yayın yapan televizyoncu arkadaşlarımızı ve sonuçları izleyen gazetecileri çıkardığınızda geriye pek kimse kalmıyordu.

İl Başkanı Zafer Yıldız ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in birkaç il yöneticisiyle sohbet ettikleri odanın dışında hareket neredeyse yoktu. En dikkat çekici olansa, sonuçların hemen hemen belli olduğu saate gelinmesine karşın, adaylar henüz partiye gelmemişlerdi.

Bu durum da…

CHP’den yayın yapan televizyoncuların en büyük sıkıntısı haline dönüştü. Çünkü, yayına çıkaracak konuk bulmakta çok zorlandılar.

Ayrılırken…

Bozbey’in özçekimiyle bir de salon hatırası görüntümüz oldu.

 

En kalabalık ve umutlu parti MHP’ydi, ama beklenen olmadı

 

Şunu çok net olarak söyleyebiliriz… Seçim gecesinin en hareketli ve en umutlu partisi olarak MHP’yi gördük.

Bir kere…

Seçim Koordinasyon Merkezi olarak kullanılan Ulubatlı Hasan Bulvarı üzerindeki binanın önü ve çevresinde araç park edecek yer hiç yoktu. Oysa, Pazar Pazarı’nın da kurulduğu bu bölgede, geçmiş seçimlerde park yeri pek sorun olmazdı.

İki sıralı parkın arasından içeri girdiğimizde, binanın da dolu olduğunu gördük. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, İl Başkanı Yüksel Yılmaz ve adayların hemen hepsi oradaydı.

Seçim yasaklarının sürdüğü saatlerde ziyaret ettiğimiz MHP’de, kendi sandık görevlilerinden gelen sonuçlar perdeye yansıtılırken, “4 milletvekili çıkarır mıyız?” heyecanı herkeste vardı.

Fakat…

HDP’nin Bursa’da 1 milletvekili çıkaracağının anlaşılmasından sonra bu umutlu bekleyiş yerini üzüntüye bıraktı.

 

Bursa’nın alışılmış siyasi yapısına yeni bir parti katıldı: HDP

 

Seçim sonuçlarını değerlendirmek ve seçim gecesi partiler turu ile ilgili gözlemlerimizi paylaşmak üzere dün akşam Olay Televizyonu’nda sevgili Esat Kaplan’ın karşısına oturduğumuzda şunu itiraf ettik:

“HDP İl Başkanlığı’nın yerini bilmediğimiz için oraya gidemedik. Ama artık orasını da öğrenmek gerekiyor.”

Aslında…

HDP ile ilgili gelişmelere duyabildiğimiz kadarıyla yer veriyoruz.

Fakat…

Dün akşamki tabloyla HDP artık Batı’daki kentlerin de partisi haline geldi. Bursa’dan yüzde 6’ya ulaşıp 1 milletvekili çıkarması, Bursa’nın alışılmış siyasi yapısına yeni bir partinin eklenmesi anlamına geliyor.

Yeni durum…

Bugüne kadar Bursa’yla diyalog konusunda sorunlu duran HDP için yeni görev getiriyor.