Koskoca Bursaspor’un düştüğü duruma bakarmısınız...

Özellikle deplasmanda kimle karşılaşsak rakibe adeta hayat veriyoruz.

Maşallah bonkörlükte üstümüze yok.

Hiç boşluk verilmeden Trabzon, Alanya, Akhisar, Galatasaray, Osmanlı ve Antalyaspor deplasmanlarından 6’da sıfır çektik.

Çanakkale geçilmezi oynasan en kötü ihtimalle bir iki beraberlik sıkıştırırsın ama nerde…

Bu utanç tablosunda kimin katkısı varsa yazıklar olsun.

Bu kadar ruhsuzluk, vurdumduymazlık olur mu?

Allah’tan en son dış sahada 3 Aralık’ta yani yaklaşık 4 ay önce Konyaspor’u yenmişiz. Yoksa halimiz ne olurdu?

İç sahada alınan Kayseri ve Sivas galibiyetlerinin Bursaspor’u ateş hattının üstünde tuttuğu bir gerçek. Bu demek oluyor ki özellikle evimizdeki Kasımpaşa ve Konyaspor maçlarında taraftarın müthiş desteğine ihtiyacı var bu takımın. İçeride başlatılan galibiyet serisinin devam etmesi, Bursaspor’un sezonu sağ salim, güvenli limanda tamamlaması için hayati derecece önem taşıyor.

Bu nedenle camia sakinliğini koruyup, kırıp dökmeden sezonun noktalanmasına katkı vermeli diye düşünüyorum.

Mayıs ayındaki kongrede isteyen eteğindeki taşları döker. Hak edenlerde bundan nasibini alır.

Dün bir kez daha gördük ki Paul Le Guen’le bu iş olmayacak.

Zorlamanın fazla anlamı yok. Yol yakınken masaya oturup gereği yapılmalı.

Elde malzeme varken şöyle doyurucu bir yemek yapmak varken, masaya tatsız tuzsuz çorba koymak neyin nesi sayın Le Guen?

Bursaspor’u sizin oyuncağınız değil.

Milli maç arası anlaşılan sizin de ayarınızı iyice bozmuş.

Shehu’dan sağ açık yaratacağım diye takımı kanatsız bıraktığınız yetmezmiş gibi yaptığınız saçma sapan oyuncu ve mevki değişiklikleriyle de takımın aciz duruma düşmenizde başrol oynuyorsunuz.

Lütfen en kısa sürede ülkenize gidiniz.