Nilüfer Uluslararası Spor Şenliği’nin 18’incisi yapılıyor…

Dile kolay 25 branşta tam 21 bin 240 öğrenci bu dev organizasyona katılıyor.

Daha da önemlisi dünyanın dört bir yanından gelen yabancı öğrenciler şenlik boyunca ağırlanıyor.

Böylelikle hem kültürler arası etkileşim sağlanıyor,  hem Bursa ve Nilüfer’in tanıtımı yapılıyor,  hem  23 Nisan ruhu yaşatılıyor, hem de öğrenciler sporun önemini çocuk yaşlarda kavrıyor.

Mustafa Kemal Atatürk, ilk TBMM’nin açıldığı 23 Nisan tarihini Çocuk Bayramı ilan edip, yıl dönümü kutlamalarında yabancı çocukları davet ederken iki amacı varmış.

Cumhuriyet’i genç nesillere emanet etmek…

Dünya halklarının kardeşliği mesajını vermek…

Benzer etkinlikler kuşkusuz farklı kentlerde de yapılıyor.

Ancak böylesine büyük bir organizasyon var mı bilmiyorum.

İyi bir entelektüel olan Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Muharrem Tüfekçi‘yi de  ideolojik ayırım yapmaksızın bu organizasyon el verdiği için ayrıca kutlamak gerekir.

Basın toplantısının ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile odasında bir kahve içimlik sohbet ettik.

Daha doğrusu sohbet, söyleşiye dönüştü.

Hayırlı olsun ziyaretlerinden başını kaldırmaya fırsatı olmayan Erdem’in ilk işi 5 yıllık stratejik plan hazırlamakmış.

Stratejik plan bir bakıma Nilüfer Belediyesi’nin yol haritası olacak.

Ancak finansal tablo nedeniyle işler pek iç açıcı değil.

Nilüfer Belediyesi’nin borcu 140 milyon liraymış.

Daha önemlisi, iki temel nedenden dolayı gelirler epey azalmış.

Ekonomik krizden dolayı emlak vergisi tahsilat oranı yüzde 61‘de kalmış.

Ayrıca OSB’lerin emlak vergisinden muaf tutulması Bursa’da en çok Nilüfer Belediyesi’ni vurmuş.

Öyle ki 9 OSB’nin faaliyet gösterdiği Nilüfer’de  yıllık 30 milyon lira gelirden oldu belediye.

Bu tablo önümüzdeki 5 yılda ilçede çok büyük yatırımların gelmeyeceğini mi gösteriyor, bunu zaman gösterecek.

Ancak Erdem, “Biraz fren yapıp, ayağımızı gelirlere göre uzatmamız gerekiyor” diyerek, çok umutlu konuşmadı.

Aslında mali çıkmaz, sadece Nilüfer Belediyesi için söz konusu değil.

Personel maaşlarını bile ödeyemez duruma gelen bazı belediyeleri zor günler bekliyor.

 

Kime niyet kime kısmet

 

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in gazetecilerle sohbeti sırasında, odaya  CHP’li Gürhan Akdoğan girdi.

Akdoğan, hayırlı olsun ziyaretine gelmiş.

Sohbette konu konuyu açarken, ilgimizi çeken bir detay da konuşuldu.

Turgay Erdem’in siyasete girmesini sağlayan Gürhan Akdoğan’mış.

Yıl 1998, Gürhan Akdoğan’ın ismi DSP Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak konuşuluyor, Turgay Erdem ise Osmangazi ve Yıldırım için düşünülüyor.

Hatta dönemin DSP İl Başkanı Ayhan Turan Ankara’ya giderken, cebinde Turgay Erdem’in  adaylığı varmış.

Ancak daha Turan yoldayken, DSP içindeki bir grup Erdem’in adaylığına  karşı çıkıyor ve Ankara’ya ismi ulaşmadan adaylık ihtimali kalmıyor.

Yıl 2004, Turgay Erdem Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanlığı görevinden ayrılmış, mesleğini sürdürme eğiliminde.

Gürhan Akdoğan ise CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı…

Akdoğan, meslek odalarında kent sorunlarına karşı birlikte mücadele ettiği Erdem’i Nilüfer’den, Selim Lümalı’yı da Osmangazi’den meclis üyeliğine yazdırıyor.

Böylece Erdem’in belediye başkanlık yolu açılıyor.

Akdoğan, bir dönem CHP’nin en etkili ismi, Deniz Baykal’ın da prenslerindendi.

Ancak parti içi gelişmelerden dolayı bugün sadece parti üyesi.

Meclis üyesi olarak önerdiği Turgay Erdem ise Nilüfer Belediye Başkanı seçildi.

“Kime niyet, kime kısmet dedikleri” bu olsa gerek.

 

Tatlıoğlu’nun Dağ-Der kararı

 

Yerel seçimde Osmangazi’den aday adayı olan Orhaneli eski Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu‘na, Dağ-Der genel başkanı olması için camia içinden yoğun talep gelmişti.

Tatlıoğlu da talepleri değerlendirerek, adaylık yoluna girmişti.

Ancak Tatlıoğlu sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“Güçlü bir dağ yöresinin ve güçlü bir Dağ-Der’in, istişareyle belirlenmiş, her türlü gruplaşma ve ayrımcılıktan arındırılmış, herkesin emek vereceği, pozitif olacağı tek bir aday ve listeyle seçime gitmesinin birlik ve bütünlüğü sağlayacağı, her alanda aktif ve etkin olacağı, daha hayırlı olacağı inancındayım. Bu nedenle Dağ-Der olağan kongresinde İrfan Tatlıoğlu olarak başkan adayı olmayacağımı ancak her zaman yöremin ve hemşehrilerimin hizmetinde, Dağ-Der’in destekçisi olacağımı tüm yöre ve Bursa kamuoyuna bildirir, şahsıma güven duyan dostlarıma, hemşehrilerime saygılar sunarım.”

Peki Tatlıoğlu neden, aday olmaktan vazgeçti?

Tatlıoğlu, genel kurula tek adayla gidilmesi halinde aday olmayı düşünüyordu ancak Yaşar Türk de aday olunca yarışa girmek istemedi.

Böylelikle, olağanüstü bir gelişme olmazsa Dağ-Der tek listeyle seçime gidecek.