Engin Özpınar
Engin Özpınar

Suriye’de Beyaz Miğferliler aslında birer terörist

Suriye’deki Beyaz Miğferliler’in ne menem bir örgüt olduğunu dünyaya duyuran  Pulitzer ödüllü ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh oldu.

Hersh’e göre, sivil savunma kuruluşu olarak ortaya çıkarılan örgüt ABD ve İngiltere tarafından finanse ediliyor ve tüm Batılı ülkelerde saygınlık görüyordu.

*

Söz konusu örgüt, ilk kez Han Şeyhun  kimyasal saldırısında yakayı kaptırdı.

ABD, saldırının Suriye ordusu tarafından düzenlendiğini ileri sürerken Seymour Hersh, CIA ve ABD Savunma İstihbarat Merkezi’ndeki kaynaklarına dayanarak bunun büyük bir yalan olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca videolar da düzmeceydi.

Bu konuda bir de makale yazdı ve söyleşilere katıldı.

Bu arada Washington’dan da biri çıkıp ünlü gazeteciye “Sen ne diyorsun?” diye soramadı. Trump yönetimi hiçbir şey olmamış gibi kulağının üzerine yattı.

Ne ki Hersh, ABD Başkanı’nın CIA tarafından önceden uyarıldığını da kaydetmişti. Ama Trump, kendisine verilen bilgilere değil görüntülere bakmayı seviyordu. Örneğin Han Şeyhun olayında öyle oldu.

ABD’nin BM’deki Büyükelçisi Nikki Haley, Başkan Trump’a ölen ve yaralanan çocukların resimlerini gösterdi.

Düşünmeye, bilgiler üzerinde akıl yürütmeye gerek yoktu. Bu kadarı yeterliydi.

O anda kararını vermişti: Suriye bombalanacaktı. Ve bombalandı.

*

ABD’nin Şam’ı köşeye sıkıştırarak Esad’ı devirme planı, Han Şeyhun’dan sonra bu kez Doğu Guta’nın Duma bölgesinde yürürlüğe sokuldu.

Yine kimyasal saldırı söz konusuydu. Ve uygulama ilkinin tekrarı gibiydi.

Dünya Sağlık Örgütü Direktör Yardımcısı Peter Salama, “Hepimiz Duma’dan gelen bu korkunç raporlardan ve görüntülerden dolayı sarsılmalıyız” diyordu.

Yaklaşık 500 kişide yüksek derecede zehirli kimyasallara maruz kalındığını gösteren semptomlara rastlanmıştı. Ölümlerden söz ediliyordu. Ölen ya da yaralanan çocukların videoları ve fotoğrafları bir anda dünyaya yayıldı.

İnsanlar Esad’a lanet okuyorlardı. Zaten böyle bir vahşeti Esad’dan başkası da yapamazdı.

*

Ama sonra videoların ve fotoğrafların sahteliği ortaya çıkmaya başladı. Başka zamanlarda, başka yerlerde çekilen görüntülerin Duma’daki saldırı olarak dolaşıma sokulduğu anlaşıldı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün sesi kesildi.

Rusya’nın bastırmasıyla BM’ye bağlı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) devreye girdi.

Tanıklar ortaya çıkarıldı ve dünya, karşısında yeniden Beyaz Miğferliler’i gördü.

İşte o zaman, en başta ABD olmak üzere Esad’ı devirmeye çalışan tüm Batılı devletler bir kez daha “yalancı” durumuna düşmüş oldular. Onları bu duruma düşürense Beyaz Miğferliler’di.

*

ABD’nin Beyaz Miğferliler’e finansal desteği kesmesi, Duma fiyaskosunun ardından geldi.

Duma’da sergilenen oyun Washington’ın işine yaramadığı gibi, onu adeta suçlu sandalyesine oturtuyor, üzerine bir de Rusya’nın elini güçlendiriyor.

Daha önce ABD başkentinde krallar gibi misafir edilen Beyaz Miğferliler’in liderleri şimdi tu kaka…

ABD’yi İngiltere’nin izlemesi kaçınılmaz.

Eğer o da desteği keserse ortada Beyaz Miğferliler diye bir örgüt kalmayacak.

Sadece Suudi Arabistan’a ve onun Doğu Guta’da destek verdiği Ceyş-ül İslam’a dayanarak Suriye ve Rusya’ya karşı yeni oyunlar kurmak da artık olanaksız…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X